Kültür

Aynur Uluç: Bir festivalin içinden

festivalin en uzun kalan konuğuymuşum. 3 hafta süren festivalde festival boyunca da kalabilirmişsin sen dediler.

18 Mayıs 2019 Saat: 08:04
Aynur Uluç: Bir festivalin içinden
Aynur Uluç: Bir festivalin içinden

AYNUR ULUÇ

"aynur uluç sanat akademisi gibi"

"Aynur Uluç deyip geçmemek lazım. Bir sanat rüzgarı, sanat akademisi. Bu akademinin duvarlarının harcı sevgi, içi de Pandora’nın kutusu gibi efsuni, gizemli. İnci elmas yakut gibi zengin ve duygu dolu... Giren çocuk, kadın, erkek, insan bir parça neşe alır mutlu olur sever sevilir.

Bir haftadır Fethiye izlenimleri uzaklara bile bu pozitif enerjisi ile yansıyor. Biz alıyoruz. bu ruhta gelecek güzel bir toplum dileğiyle sevgiler selamlar sunuyorum." demiş sevgili Kahraman Oğuz...

sizlerden gelen böyle güzeli gören fark eden ve dillendiren pek çok mesaj aldım bugünlerde. nasıl iyi geliyor anlatamam. bi haftadır burdayım cennet gibi bi yerde. uluslarası fethiye festivali beni bu yıl iki farklı çalışma ile konuk ediyor. biliyorsunuz biri bu çocuk atölye çalışmaları ikincisi çakıl taşları gösterimiz. dün çocuk çalışmalarını bitirdim. bugün çakıl taşları ekibim gelecek içim ruhum bedenim o hale uygun moda geçecek.

festivalin en uzun kalan konuğuymuşum. 3 hafta süren festivalde festival boyunca da kalabilirmişsin sen dediler. kitap fuarına katılmadım mesela, ya da resim sergisine resimlerimle... belki gelecek yıl köylü kadınları ile buluşabiliriz. bir şifa çemberi yapabiliriz mesela. kendilerine dokunmanın, birbirlerine dokunmanın, birbirinin gözünün içine uzun uzun bakmanın pratiklerini yapabiliriz yerlere bağdaş kurup... ya da çocuklarla önden okudukları kitaplarım üzerinden buluşup söyleşi ya da resim atölyesi yapabiliriz yine. bu yıl çocuklarla yaptığım çalışmayı istekli öğretmenlerle de yapabiliriz gibi gibi şeyler konuştuk komitedeki arkadaşlarla gelecek yıl için.

enerjimi nasıl daha verimli kullanabilirim onu hesaplamam lazım. bu yıl her gün 4'ten sonra odama zor yetiştim uyumak için... görseniz o kadar güzel, o kadar güzel bi yerde konuk ediyorlar ki beni havuzlu denizli bi yer. merkeziliği, sahile yakınlığı yürüyerek 3 dakika. ve ben havuzun kenarındaki şezlonglara kıçımı değdirmedim daha. denize dün bi gittim girdim de bedenime tuz değdi.

ve bi kere gidemedim gezemedim yüzemedim diye tüh dedim mi acaba. demedim, demem. çünkü uyumam gerekliydi o gördüğünüz bıcır bıcır halde olabilmek için... en önemli şey buydu benim için. çocukları insanları çiçekleri gülleri .. seviyorum. kendimi seviyorum tabii en önemlisi. kendimi en çok bıcır bıcır çocukken, kıvıl kıvıl kadınken seviyorum.

haa neden gülleri ayırdın çiçeklerden demeyin. gülleri ayırmalıyım elbet. o benim için sadece çiçek değil. kalbimden geçen ayrı bi ırmak ve annemin kokusu güller. annemden bana kalan yadigar. ve sevgili dokusu içimdeki imajı gülün. aşkın çoğalan, gülen şiiri... şirin bi çocuk belki yüzü kızarmış... benim için kırmızı gül temsil ediyor olabilir hatta hayatı. o yüzden kollarım buram buram gül açtı, o yüzden çakıl taşlarında kostümüm kırmızı kırmızı göz kırpıyor olacak size.

.................................................................

FESTİVALDEN GÜNLÜĞÜNDEN NOTLAR...

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi, oturan insanlar, masa ve iç mekan

Görüntünün olası içeriği: 15 kişi, Aynur Uluç dahil, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar

şunların güzelliğine bakar mısınız

Görüntünün olası içeriği: 3 kişi, Aynur Uluç dahil, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar

melike hocayla hatıra fotoğrafı çektiriyoruz. elim dursa ayağım uslu durmuyor. yaramaz çocuklar gibiyim!

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi, Aynur Uluç dahil, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar

bugün müdür beyle ilginç bir sohbetimiz oldu. sabah gittiğimde günaydın hoş geldiniz derken resim hocası melike hanımı sordum nerede diye, tam arkanizda dedi. bi baktıö telefonum çalıyor. tam o anda beni arıyor o da. ve bana sırtı dönük. dolayısıyla o da beni görmüyor . telefonum benim pek bir insanı dans ettirici çalar, Neslihan çakılı yüklemişti, ben birden okul gibi bir yerde olduğumu, okul girişinde yani aynı zamanda öğretmenler odası kapı önü olan en merkezi noktada hatta müdür beyle konuşmakta olduğumu olduğumu unutup melike hocaya sürpriz yapmak hevesiyle hoplaya zıplaya dans ederek önüne doğru seyirttim. şaşırdı tabi kadın ve çok mutlu oldu o anda bu sıcaklıktan.

müdür bey dedi ki gayrıihtiyari sanatçılar böyle oluyor demek. yok yok dedim gülerek.. sanatçı olduğum için deli değilim, deli olduğum için sanatçı oldum. gülüştü herkes. mutlu mesut atölyeye indik ki yer gök van gogh sarısı.. ve çocuk dolu

Görüntünün olası içeriği: 3 kişi, oturan insanlar, ayakta duran insanlar ve iç mekan

çocuklarla olmak içimdeki çocuğu öyle güzel ortaya çıkartıyor ki.. genelde çocuklarla olduğumuzda onlara öğreten olarak kendimizi konumlandırırız. birlikte eğlenmek olarak bakabilsek yetişkinler de aramızda eğlenebilicez. mesela bu tür çalışmaları büyüklerle de yapıp çocuklaşmanın ve eğlencenin içine girelim isterim

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız