Güncel

'10 Ekim'in acısı büyük: Bir kez daha bizi öldürmeyin

10 Ekim Katliamı davası Sincan Cezaevi’nde geniş güvenlik önlemleriyle başladı.

1 Ağustos 2018 Saat: 10:21
'10 Ekim'in acısı büyük: Bir kez daha bizi öldürmeyin
'10 Ekim'in acısı büyük: Bir kez daha bizi öldürmeyin
10 Ekim Katliamı davası Sincan Cezaevi’nde geniş güvenlik önlemleriyle başladı. Mağdur yakınları, “Bu güvenlik önlemleri, 10 Ekim günü alınsaydı, 101 kişi ölmezdi” diye tepki gösterdi. Katliamda ölen Korkmaz Tedik’in annesi söz alarak “Lütfen, bir kez daha bizi öldürmeyiniz. Bugüne kadar adaleti katlettiniz. Ne olur adaleti katletmeyiniz” diye konuştu.
Karar duruşması öncesinde Ankara Adliyesi’nden Sincan Cezaevi’ne kaçırılan AnkaraTren Garı katliamına ilişkin dava, “yoğun güvenlik önlemleri” altında görüldü. “Bu duruşma için alınan güvenlik önlemleri, 10 Ekim günü Tren Garı Meydanı’nda alınsaydı, bombacılar aransaydı bu katliam yaşanmaz, 101 kişi ölmezdi” diyen davanın müştekileri; istihbarat raporlarına rağmen katliama göz yuman, güvenlik önlemi almayan, yaralıların üzerine gaz sıkan ve ambulansların gönderilmesini engelleyen tüm kamu görevlileri yargı önüne çıkarılmadan bu davanın bitirilmesine karşı çıktı. Mahkeme heyetine seslenen katliam mağdurları, “Gerçek adalet istiyoruz. Lütfen adaleti katletmeyin” dedi.

Savcı: Genişletmeyin

Ankara Tren Garı Meydanı’nda 10 Ekim 2015’te iki IŞİD’li canlı bombanın kendisini patlatması sonucu 101 kişinin ölümüne, 500’e yakın kişinin yaralanmasına ilişkin 36 sanıklı davanın karar duruşması, Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki büyük salonda başladı. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın davanın bir numaralı sanığı olan IŞİD emiri İlhami Balı’nın tutuklu eşi Hülya Balı’nın ifadesini dosyaya gönderdiğini açıkladı. Cumhuriyet savcısı, katılan avukatlarının davanın geniştirilmesi ve katliamda sorumluluğu olanların da yargılanması talebinin reddini isteyerek, sanıkların cezalandırılması yönündeki mütaalasını tekrar etti.

‘Sizi bile göremiyoruz’

Mağdur avukatlarından Mustafa Kemal Gündüz, davanın Sincan’a taşınmasına tepki göstererek, “Duruşma resmen şehir merkezinden kaçırıldı. İnsanlar buraya gelirken bir çok engellemelerle karşılaştı. Biz müvekkilerimizi, sanıkları göremiyoruz. Sizi dahi zor görüyoruz. Burada adil bir yargılama olmaz” dedi. Avukat Ziynet Özçelik, katliamda devletin sorumluluğu bulunduğunu belirterek, “Ancak devlet gerçeğin peşinde olmamakta. Bizim kurgusal bir geçeğin kabul edilmesi beklenmekte” diye konuştu. Mahkeme, avukatların dinlenmeyen müştekilere söz verilmesi talebini reddetti. Mahkeme Başkanı Giray, kararı açıklarken “açık yargılamaya devam edildi” deyince, bir mağdur “Bunun neresi açık yargılama” diye itiraz etti.

Avukatların ısrarı üzerine mahkeme, 10’a yakın mağduru dinledi. İlk olarak katliamda hayatını kaybeden Korkmaz Tedik’in annesi Zöhre Tedik söz aldı. Sesi titreyerek konuşan Tedik, şunları anlattı: “O gün otobüsler aranmadı. Eşim tedirgin oldu, ‘Neden aranmadık yol boyunca, otobüslerin buraya gelmesine neden izin verildi’ diye sordu. Benim oğlumun atılan gazdan nefesi daraldı da öldü. Çocuklarımızın üzerine IŞİD’lilerin bomba atmasına göz yumanlar, çocuklarımızın hastaneye yetiştirilmesine engel olanlar neden yargılanmıyor?”

‘Keşke o zaman arasaydınız’

Sincan Cezaevi’ndeki duruşmaya gelirken geçtikleri aramalara ve güvenlik önlemlerine dikkat çeken Zöhre Tedik, “Şu salona girerken üzerimizde aranmadık tek nokta bırakmadınız. Keşke o zaman bu arama yapılsaydı da bizim çocuklarımız ölmeseydi. Aynı katiller gibi mağdur aileleri de yargılanmak isteniyor. Belki çocuklarımız geri gelmeyecek ama sanıklara hak ettiği cezayı verirseniz adalet yerini bulacak. Lütfen, bir kez daha bizi öldürmeyiniz. İçimizi neden soğutmuyorsunuz? Bugüne kadar yapılanlarla adaleti katlettiniz. Ne olur adaleti katletmeyiniz.”

‘O gün saklandınız’

Katlimdan yaralı kurtulan ve yüzde 45 engelli kalan öğretmen Ayşegül Duman ise sanıkların etrafında dizilen jandarma ve polisleri işaret ederek, “O gün bizim için neredeydeniz, saklandınız. 66 ishitbarat raporuna rağmen bu katliam yapıldı. Bu sanıkları bırakırsanız yarın yapılacak katliamların sorumlusu mahkeme olur” dedi. Katliamda sorumluluğu bulunan tüm kamu görevlilerinin yargılanmasını isteyen Duman, “Bizi hayata tutturacak olan gerçek adalettir” dedi.

‘Devlet biliyordu’

Müşteki Özcan Yaman, katliamdan dolayı bir tane polisin dahi sorumluluk duyup istifa etmediğini, özür dilemediğini belirterek, mahkemenin dahi yaşanana katliam demediğini, “olay”, “patlama” ifadelerini kullandığını kaydetti. Patlamada ağır yaralanan ve halen tedavisi süren mühendis oğlu Cihan Andiç’in babası Ahmet Andiç, “Gar’da 103 kişi öldü. 500 kişi yaralandı. Ama orada bir polis dahi yaralanmadı. Demek ki önlem alınmadı. Devlet görevlileri orada katliam yapılacağını biliyordu” tespitinde bulundu.

‘Asıl suçlular dışarıda’

Gar’da katledilen Avukat Uygar Coşkun’un annesi Nuray Coşkun, “Asıl suçlular dışarıda gezerken deliller toplanmamışken, katliamda sorumluluğu bulunan görevliler yargılanmamışken bu dava bitirilemez” dedi. Oğlundan geriye torunun kaldığını dile getiren anne Coşkun, “Torunumu kreşten alırken, diğer çocukların babalarını görmesin diye çaba harcıyorum. Bu nasıl vicdan. Bu çocuğu yıllarca babasız kılmaya kimin hakkı vardı. Ben sadece gerçek adalet istiyorum. Onlara göz yuman herkesin yargılanmasını ve adalet istiyorum” diye konuştu. Dün 11. grup duruşma ve 51. celsesi yapılan davanın görülmesine bugün ve yarın da devam edilecek. Mahkeminin 3. gün kararını açıklaması bekleniyor. 

Sanıklara etten duvar

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın Ankara Adliyesi’nden Sincan’a taşınması nedeniyle cezaevi çevresinde ve duruşmanın yapıldığı binada yoğun güvenlik önlemleri alındı. Duruşmaya gelmek isteyenler 3 farklı arama noktasından geçirildi. Araçların altları ve içleri, olası bombalı saldırıya karşı arandı. 3. arama noktasından sonra araçların devam etmesine izin verilmedi. Basın mesupları da burada indirilerek, servislerle duruşmanın yapılacağı cezaevi girişine taşındı. Çok sayıda çevik kuvvet polisi, TOMA ve akrep araçlarıyla güvenlik önlemi alınırken, duruşmaya gelenler 6 ayrı noktada kimlik kontrolünden geçirildi. Davanın merkezden Sincan’a kaçırılması, müştekilerin ve izleyicilerin ilgisini azaltmadı. 900 sanık sandalyesi kapasitesi bulunan ve darbe davaları için yapılan geniş salon neredeyse doldu. Duruşmayı CHP ve HDP’li milletvekiller de izledi. Salonda getirilen 19 tutuklu sanık, yaklaşık 200 jandarma ile 100 kadar polisle çembere alındı.

Kaynak: Cumhuriyet

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız