Türkiye'de geçmiş dönemlerde ekimine son verilen ve neredeyse unutulan karakılçık çeşidi yerli buğday tohumu, Çanakkale Belediyesinin girişimleriyle yeniden toprakla buluşuyor. Esenler Mahallesinde Çanakkale Belediyesine ait 4 ayrı parselde, toplam 107 dekar araziye karakılçık buğday tohumlarının ekim çalışmaları başladı.

Atalık tohumları yaşatmak adına uzun süredir çalışmalarını yürüten Çanakkale Belediyesi, bu kapsamda yine unutulmaya yüz tutan yerli karakılçık buğday tohumunu da yeniden toprakla buluşturuyor. Bu doğrultuda 9 Aralık 2019 Pazartesi günü düzenlenen Karakılçık Buğdayı Tohum Ekimi Etkinliğine ise, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, Esenler Mahallesi Muhtarı Nazife Aydın, tarım sektöründen temsilciler başta olmak üzere çok sayıda davetli katıldı.

“İlimiz ve bölgemiz için katma değer yaratmayı hedefliyoruz”

Etkinlikte bir konuşma yapan Belediye Başkan Yardımcısı M. İrfan Mutluay, “Bizim önümüzdeki beş yıllık dönemde yerel kalkınma olarak adlandırdığımız bir projemiz, modelimiz var. Bu modelimizde Anadolu coğrafyasının ve ilimizin genetik kaynaklarını korumayı, bunları üreticiler ve üretim kooperatifleriyle paylaşmayı ve buradan bir katma değer yaratmayı, burada üretilen ürünleri mamül hale dönüştürmeyi ve halkımızın sağlıklı gıdayla buluşmasını sağlamayı hedefliyoruz. Bu projemizin bir parçası olarak da bu dönem belediyemize ait arazilerde toplam 107 dekar alanda karakılçık buğdayı ekiyoruz. Bunun dışında, ikisi arpa sekizi buğday olmak üzere on çeşit küçük miktarlarda buğdaygillerimiz var. Bunların da başka bir alanda dikimini gerçekleştireceğiz. Dolayısıyla dediğim gibi hem genetik kaynaklarımızı korumuş olacağız hem de ilimiz ve bölgemiz açımızdan bir katma değer yaratmış olacağız” dedi.

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise, “Türkiye'de bugün tarımın geldiği noktayı hepimiz biliyoruz. Hem tarım ithalatçısı bir ülke haline geldik hem de tohumlarımızı birer birer kaybettik ve yabancı ülkelerden tohum ithal etmek suretiyle üretimimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Halbuki bizim kadim Anadolu topraklarında çok zengin tahıl ve bitki çeşitleri vardır. Bunları maalesef geliştiremedik. Teknolojik olarak gelişmesini sağlayamadık. Ama bu ürünleri yabancı ülkeler aldı, geliştirdi, daha verimli hale getirdi ve şimdi bize satıyorlar. Buna bir örnek de mercimektir. Mercimek bizim çok önemli bir ürünümüz. Bunu Kanada'nın aldığını biliyoruz. Kanada bunu geliştirmiş ve biz şimdi onlardan mercimek ithal ediyoruz. Ben kendi adıma, kendi toprağımın ürünlerini başkalarına kaptırmayı ve onlara muhtaç haline gelmeyi çok üzücü buluyorum” diye konuştu.

Başkan Gökhan, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bizim de Çanakkale'de çok önemli yerel ürünlerimiz var. Karakılçık da bunlardan bir tanesi. Bin yıldır bu ürünün olduğunu biliyoruz. Öte yandan biliyorsunuz ki Tohum Sandığı faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Burada çeşitli tohumları topluyoruz, üretiyoruz, geliştiriyoruz ve bunları tohum takas şenliklerinde değiş-tokuş yapıyoruz. Karakılçığı da bu şekilde elde ettik. Onu da şimdi geniş alanda üretip, oradan elde ettiğimiz ürünleri dağıtmak suretiyle, -biliyorsunuz tohum satışı yasak- , hatta alım garantisi vererek ektireceğiz. Daha çok ürün elde edip, ekmek olarak ürettirip, halka ulaştırmaya çalışacağız. Kırsal kalkınma dediğimiz kavramın içerisinde bu da var. Tabi bu anlamda kooperatifleşmek çok önemli. Kooperatifler marifetiyle yaptığımızda çok daha başarılı sonuçlar elde edilecektir. Komşumuz olan civardaki köylerin de önderi olmak, onları özendirmek ve üretimi arttırmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin tarım potansiyeli çok yüksek. İlimizin de öyle. Burada hedef sağlıklı gıdaya ulaşmak. Bunlar birer başlangıç. Hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”

Konuşmaların ardından araziye karakılçık buğdayının ekimi gerçekleştirildi.