78 kuşağının genç sosyalistlerinden Serdar Soyergin, 26 Ekim 1980’de, 22 yaşında Adana Kapalı Cezaevi'nde idam edildi.
Adana Eğitim Enstitüsü’nde öğrencisi,aynı zamanda Çukobirlik Fabrikası’nda işçi olan ve sendikal faaliyetlerde de bulunan sosyalist Serdar Soyergin 14 Eylül 1980’de gözaltına alındı. Hakkında suçüstü hükümlerine göre yargılandığı mahkemede tek celsede idam kararı verildi. Yakalandıktan sonra geçen süre sadece 41 gündür.
78 kuşağının genç sosyalistlerinden Serdar Soyergin, 26 Ekim 1980’de, 22 yaşında Adana Kapalı Cezaevi'nde idam edilerek katledildi. Soyergin, ülkenin birçok yerinde çeşitli etkinlikler ile anılıyor.
"Sevgili Anneciğim
Eğer ben asılıp ölürsem, sen hiç üzülme. Geride kalan yoldaşlar da senin oğlundur. Ve onların benim intikamımı alacağına ve güven. Devrim yolunda binlerce yiğit öldü, öldürüldü, işkence ile öldürüldü, ama bize bunu yapan köpeklerin sonu daha kötü olacak. Onlar bu topraklarda sağ yaşayamayacaklardır. ABD'nin kuklası olan faşist askeri cunta ondan aldığı emirleri yerine getiriyor. Ama cunta kendi mezarını kendi hazırlıyor. Bunca asılan gençlerin hesabı cuntadan sorulmayacak mı? Sorulacak elbet. Çünkü dünyanın her tarafında askeri cuntalar gelmiştir. Fakat eninde sonunda yıkılmışlardır. Çünkü cuntanın amacı devrimci mücadeleyi söndürmek ve cunta yönetimini ABD'nin seçtiği sivil yönetime devretmektir. Anne öldükten sonra bacılarıma sahip ol ve onları teselli et üzülmesiler. Çünkü devrimci mücadelede ölüm her an yaşanacak bir olaydır. Çünkü bu yola baş koyanlar, ya ölmüşlerdir ya cezaevlerine atılmışlardır. Fakat yılmamışlar ve savaşarak ölenler, geride çekirdek bırakmışlardır. Çünkü Yaşam süresince boş durmamışlardır. Mutlaka bir şeyler yapmışlar veya yapmaya çalışmışlardır. Çünkü analar yiğitlere gebedir. Yiğitler de devrimlere gebedir. Çünkü biz aşığız devrimlere, susamışız özgürlüğe. Özgürlük yolunda düşen tüm gerillalara selam olsun. Onlar unutulmadı, bizler de unutmadık. Nasıl 1971'lerin intikamı alındı unutulmadıysa, 1980'lerde unutulmayacaktır. Çünkü devrimci mücadele ölenlerle sönmez. Biz bir ölürüz bin doğarız. Çünkü faşist askeri cunta bizim tabii ki kellemizi isteyecektir. Biz ölürken bile başımız dik yürürüz, hiçbir köpeğe taviz vermeyiz ve sloganımızı atarız."