12 Nisan 1981 yılında 12 Eylül cuntası tarafından gözaltına alındıktan sonra hunharca işkencede öldürülen Nurettin Yedigöl’ün bugüne kadar ne mezarı bulunabildi, ne sorumluları yargılandı ne de acısı dindi.
Türker Demirci
Ailesi, arkadaşları ve insan hakları savunucuları, Nurettin Yedigöl ve diğer gözaltında kaybedilen 17 bin civarında insanın peşini bırakmamak için mücadelesini sürdürüyor.
Nurettiin Yedigöl, dönemin üniversite gençlik önderlerindendi
NURETTİN YEDİGÖL NASIL KAYBEDİLDİ?
12 Eylül Cuntası dönemi yoğun işkencelerin ve infazların yapıldığı, yüzbinlerce insanın hapishanelere atıldığı bir dönemin adıydı. Gözaltı süresi 90 gündü. Bu dönemin gözaltında, işkencede öldürülüp kaybedilenlerden biri de 1970’li yılların sosyalist önderlerinden Nurettin Yedigöl’dü. İşkencede öldürülüp kaybedildiği tanıkların ifadesi ile ortaya çıkmasına rağmen, tüm uğraşlara rağmen bugüne kadar ne sorumluları yargılandı, ne de mezarı bulunabildi.
Bizzat dava dosyasına kaydı da geçen, aile yakınları ve tanık ifadelerine göre Nurettin Yedigöl şöyle kaybedildi…
Nurettin Yedigöl, 12 Nisan 1981'de gittiği arkadaşlarının evine karakol kurmuş olan polisler tarafından gözaltına alındı.
Haberi alan kardeşi Muzaffer Yedigöl ve yengesi Şayzer Yedigöl, dönemin 1.Şubesi olan Gayrettepe Emniyeti' ne gittiler. Nurettin' in orada olduğunu söyleyen polise, her hafta sonu, Nurettin’e iletilmek üzere sigara, para ve iç çamaşırı bıraktılar. Ancak ; emanetleri önce teslim alan polis, daha sonra 'Burada öyle biri yok!' diyerek hepsini geri verdi.
16 Nisan 1981'den sonra kendisinden bir daha haber alınamadı.
Kardeş Muzaffer Yedigöl, gözaltına alındığından buyana abisinin akıbetini sormaya devam etti
'ONUN ARTIK ELBİSEYE İHTİYACI YOK'
Baba İsmail Yedigöl, dönemin askeri savcısı Faik Tarımcıoğlu'na başvurdu ancak “Bizde değil.” cevabını aldı. Yurtiçi ve yurtdışına yapılan bütün başvurular sonuçsuz kaldı.
Aynı tarihlerde İstanbul Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü 1. Şube'de gözaltında tutulan çok sayıda tanık Nurettin Yedigöl’ün gözaltında gördüğü işkence ile ilgili beyanları mevcut olmasına rağmen açılan soruşturmalarda ifadeleri alınmadı.
Tanıklardan Ümit Efe Nurettin Yedigöl’ü “ayağa kalkamayacak durumda, kaburgaları kırık bir şekilde ve kafasına açılan delikten cereyan verilir halde” gördüğünü, işkence sonucu kafasında ve kasıklarında metalik çivi bulunduğunu” anlattı.
CANSIZ BEDENİ DIŞARI TAŞINIRKEN GÖRÜLDÜ
Nurettin Yedigöl’ün gözaltında işkence ile öldürülüp kaybedilmesinin tanıklarından biri de aynı dönem şubede gözaltında bulunan bir tanığın anlatımları ise şöyle: “Nurettin ile aynı dönemde siyasi şubede bulunuyorduk. İşkence odalarının karşısında bulunan bekleme odasındaydım.Sorgu ve işkenceye alma sırasını bekliyordum. Polisler, Nurettin'i kol ve bacaklarından tutup götürürken gördüm. Cansız vaziyette idi. Bacakları kaskatı kesilmişti. Ağır cüsseli olduğu için polisler taşımakta zorlanıyorlardı. Daha sonra durumu hem savcılıkta hem de mahkemede dile getirdim. Ancak bir sonuç çıkmadı”.
Yine başka bir tanık ise, Nuretti yedigöl ile bir süre aynı odada kaldığını,önce Nurettin’i sorguya aldıklarını, sonra kendisini götürdüklerini, bu sırada kendi elbiselerinin sorgu odasında kaldığını, elbiselerini istediğinde kendisine Nurettin Yedigöl’ün elbiselerini getirdiklerini, “Bunlar Nurettin’in elbiseleri, benimkileri getirin,” demesi üzerine, polisin “Artık onun elbiseye ihtiyacı yok,” yanıtıyla karşılaştığını anlattı.
Baba İsmail Yedigöl ve avukatı tüm ilgili resmi kurumlara başvurdu, Kenan Evren'e kadar ulaştı. Ama bu başvurulara her seferinde Nurettin’in hiç gözaltına alınmadığı cevabı geldi. 10 kişi Nurettin’i siyasi şubede gördüklerine dair tanıklık etti. “Şahidiz, Nurettin işkencede öldürüldü.” diye ifade verdiler ama savcılık “Böyle şey olmaz, devlete iftira atmayın.” dedi.
22 İDAM VEREN MAHKEME İŞKENCEDE ÖLDÜRMEYE SESSİZ KALDI
Yine, İstanbul 3. Nolu askeri Mahkemesi’nde görülen MLSPB davasının Metris duruşma salonlarında görülen tüm duruşmalarında Nurettin Yedigöl ile ilgili suç duyuruları yapılmasına rağmen mahkeme kılını bile kıpırdatmazken, 56 kişi için idam istedi, 22 kişi için idam verdi, 6 tanesinin idamının onaylanıp Meclise gönderildi. Bunlardan ikisinin de idamı infaz edildi.
Ogünden bu yana Tam 39 yılı aşkın bir zamandır hukuk işletilmedi, suç duyuruları takipsizlikle sonuçlandı.
Cumartesi Anneleri her yıl Nurettin Yedigöl'ün akıbetini sormaya devam etti
İŞKENCEDE ÖLÜMÜN ZAMANAŞIMI OLUR MU?
Yerel mahkemelerde tüm girişimler sonuçsuz kalırken, avukatları tarafından AYM’ye yapılan başvuru da sonuçsuz kaldı.
Mahkeme, '12 Eylül Gözaltında Kayıp' olayıyla ilgili başvurunun zamanaşımı sebebiyle kabul edilemez olduğuna karar verdi.
Başvuruda Yedigöl’ün, Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü'nde işkenceyle öldürüldüğünü, ölümden “darbenin lideri Kenan Evren ve komuta kademesi ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube Müdürü Tayyar Sever ve şubede görevli polislerin sorumlu olduğu” ifade edilmişti. Anayasa Mahkemesi ise kararında, “Yedigöl’ün gözaltına alındığını resmi makamlarca hiçbir zaman doğrulanmadığını” belirtti. Mahkemenin ret kararında ayrıca, birçok tanığın ifadesinin sunulmuş olmasına rağmen “yeni delil olmadığı” ifade edildi.
Anayasa Mahkemesi’ne sözkonusu başvuru, 21 Mart 2012'de Yedigöl'ün ölümünden sorumlu olanların bulunup yargılanması amacıyla yapılan suç duyurusuna 28 Ağustos 2012'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen “kovuşturmaya yer yok” kararının ardından yapılmıştı.
'ÖLÜMÜZÜN NEREDE YATTIĞINI BİLMEK BİZİM HAKKIMIZ'
Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, 1981’den beri ağabeyini aradıklarını söyleyerek, “Ölümüzün nerede yattığını bilmek bizim hakkımız.” diye ısrarını sürdürüyor. Cumartesi Anneleri/İnsanları da her ölüm yıldönümünde yaptıkları açıklamada, “12 Eylül karanlığında gözaltına alınan Nurettin Yedigöl, o dönem 1.şube olarak bilinen Gayrettepe Emniyet müdürlüğüne getirildi. Şube müdürlüğünü Tayyar Sever’in yaptığı, Mete Altan’ın başında bulunduğu işkence timi tarafından sorgulandı. Gözaltına alındığı inkar edilen Nurettin Yedigöl, İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı’nın yönetimindeki Gayrettepe 1. Şube binasında katledildi” görüşünü dile getirdi. Bu ısrarlı başvurular ve çağrılardan da bugüne kadar bir sonuç alınamadı.
'81'DEN BERİ BU ACIYI YAŞIYORUZ'
Yedigöl’ün kardeşi Sevim Demir, “1981’den beri bu acıyı yaşıyoruz. Yaramız büyüyor. Çok acılar çektik. Bu yaramıza kimse çare olmadı. Abim çok ağır şartlar altında okudu. Babam elinden geldiğini yaptı. Annem o acıyla yaşadı, hep Nurettin’i sayıkladı. Aydın bir ülke istedik. Kimse kimsenin hakkını yemesin istedik. Herkesin hürce yaşamasını istedik. Kimseyi öldürmedik, kimseyi kaçırmadık, hırsızlık yapmadık. Hepimiz aydınlık içinde yaşamak istedik. Gözümüz açık gideceğini biliyoruz. Hepimiz çok ağır bedeller ödedik. Abim geldi gelecek diyoruz. Rüyalarımıza giriyor. 81 yılından bu yana acıyla yaşıyoruz. Yanımızda olan herkese teşekkür ederiz” dedi.
Nürettin Yedigöl'ün ailesi ve avukatları bu davanın peşini bırakmayacaklarını açıkladı.
Anne Zeycan Yedigöl, hep o acıyla yaşadı, hep Nurettin’i sayıkladı
CUMARTESİ ANNELERİ'İNİN NURETTİN YEDİGÖL İLE İLGİLİ AÇIKLAMANIN VİDEOSU
Cumartesi anneleri, şu an canlı yayında 39 yıl önce gözaltında işkence ile öldürüldükten sonra kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün failleri yargılansın diye açıklama yapıyor!
TIKLAYINIZ