İbrahim Özalp, dönemin Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren’in başında olduğu 12 Eylül Askeri Cuntası tarafından gözaltına alınarak, 1 Mart 1981 yılında vurularak öldürülmüştü.
İSTANBUL-12 Eylül Askeri Cuntası tarafından İstanbul-Esenler’deki aile evinden arkadaşları ile birlikte gözaltına alınarak Esenler Karakolu'na götürülen dönemin devrimci gençlik önderlerinden İbrahim Özalp, önce arkadaşlarından ayrı olarak bir hücreye konuldu. Kısa bir süre sonra da polisler tarafından alınarak, götürüldü. 1 Mart 1981 yılında vurularak öldürülmüş bedeni, günler sonra morgda bulundu. Aile dostu Hatun Albayrak tarafından teşhis edilen Özalp, iki kurşunla öldürülmüştü. Resmi açıklama, Özalp'ın kaçmaya kalkıştığı için vurulduğu şeklindeydi.
1970’li yılların genç kuşak sosyalistlerinden İbrahim Özalp, Tozkoparan bölgesinde lise yıllarından başlayarak, sosyalist mücadele ve çalışmalar içinde yer alan bir isimdi. Arkadaşları ile birlikte "Demokratik Lise Mücadelesinde YOLUMUZ" Gazetesi'ni çıkaran, bölgenin tanınan ve sevilen devrimci gençlerinden biriydi.
Birlikte gözaltına alınan arkadaşlarının mahkemelerde ki anlatımlarına, çevredeki görgü tanıklarının verdikleri bilgiye göre İbrahim Özalp, gözaltındayken polis otosu ile Esenler bölgesine götürülüp ‘kaçma süsü’ verilerek vuruldu. ‘Dur ihtarına uymadı’ ya da ‘kaçmaya kalkıştı’ türü açıklamalar ile kamuoyu yanıltıldı.
İbrahim Özalp’ın öldürülmesinin üzerinden 38 yıl geçmesine rağmen bugüne kadar sorumluları yargı önüne çıkarılmadı. Yargılandığı davada arkadaşları ve avukatları tarafından defalarca İbrahim Özalp’a önce işkence yapıldığını sonra da kurşunlanarak öldürüldüğünü dile getirmelerine rağmen dönemin sıkıyönetim mahkemeleri dikkate almadı.
İbrahim Özalp davası, 12 Eylül Askeri Cuntası tarafından gözaltına alınıp, vurularak katledilen çok sayıda genç devrimcilerin davaları gibi, faillerinin ortaya çıkarılmasını ve yargılanmasını bekliyor.