Türkiye'de yükselen devrimci mücadeleye karşı gerçekleştirilen 12 Eylül Askeri Darbesi'nin 1. Ordu Komutanı Necdet Üruğ, 100 yaşında öldü. Üruğ, 1983-1987 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı da yapmıştı.
19. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ bir süredir tedavi gördüğü hastanede öldü.
Üruğ'un ölüm haberini Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ sosyal medya hesabından duyurdu.
Başbuğ, “19. Genelkurmay Başkanımız E. Org. Necdet Üruğ’un vefatını büyük bir üzüntü ile öğrendim. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne başsağlığı dilerim” ifadelerini kullandı.
Üruğ, 12 Eylül Darbesi döneminde 1. Ordu Komutanı’ydı. 12 Eylül Darbesi sonrası yapılan Yüksek Askerî Şûra sonrası 1 Temmuz 1983 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığına, 6 Aralık 1983 tarihinde de Genelkurmay Başkanlığına atandı.
Faşist darbenin lideri Kenan Evren’den bir isim sonra, 6 Aralık 1983 ile 2 Temmuz 1987 tarihleri arasında Genelkurmay Başkanlığı görevini yürüten Üruğ, Temmuz 1987’de kendi isteği ile emekli oldu.
Üruğ, kendisinin ardından Orgeneral Necdet Öztorun'un Genelkurmay Başkanı olmasını istedi. Ancak dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Kenan Evren'le anlaşarak buna engel oldu. Bu olay kamuoyunda ‘Necdetler Operasyonu’ olarak adlandırıldı.
12 EYLÜL DAVASI DÜŞMÜŞTÜ
12 Eylül Askeri Darbesi'ne ilişkin görülen dava, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’ya darbe suçlamasıyla önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren mahkeme daha sonra cezaları müebbet hapis cezasına çevirmişti.
Evren ve Şahinkaya’nın avukatlarının itirazıyla dosya temyiz için Yargıtay’a gönderildi. Ancak dosyanın incelenmesi tamamlanmadan iki sanık iki ay arayla 2015 yılında öldü. Dava da temyiz süreci sona ermeden düşürüldü. Evren ve Şahinkaya’nın rütbeleri de er statüsüne indirilmedi ve ailelerinin de, görevlerinden kaynaklı mali ve sosyal hakları saklı kaldı.
Davanın düşmesinin ardından, Ağustos 2015’te yeni bir darbe soruşturması başlatıldı.
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Necdet Üruğ, darbe öncesinde gerçekleştirdiği toplantıda şunları söylediğini ifade etti:
“Biz anarşiyi durdurmak için müdahale edeceğiz. 27 Mayıs tipi bir müdahaleyi kabul etmiyorum. İkaz mekanizmasının işletilmesini uygun görüyorum. İki büyük partinin başkanları ile görüşmek uygun olur. İkinci aşama olarak bir hükümet teşkil edilecektir. Hükümete olağanüstü yetkiler verilmelidir.”
12 EYLÜL’ÜN BİLANÇOSU
Türkiye’de yükselen devrimci harekete karşı ordu tarafından düzenlenen 12 Eylül Darbesi’nin, İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre bilançosu şu şekilde:
650 bin kişi gözaltına alındı ve 90 güne varan gözaltı sürelerinde ağır işkence gördü,
1 milyon 683 bin kişi, komünist, alevi, Kürt, dinci, şeriatçı denilerek fişlendi,
Açılan 210 bin davada 230 bin kişi Sıkıyönetim Mahkemeleri’nde yargılandı,
7 bin kişi için idam cezası istendi, 517 kişiye idam cezası verildi,
124 kişinin idam cezası Askeri Yargıtay tarafından onaylandı,
Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı (18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1 ASALA üyesi),
İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi,
500 kişi Türk Ceza Kanunu’nun 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı,
404 kişi “örgüt üyesi olmak” suçlamalarından yargılandı,
388 bin kişiye pasaport verilmedi,
30 bin kişi “sakıncalı” olduğu için işten atıldı,
525 kamu görevlisi hakkında soruşturma açıldı,
14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı,
30 bin kişi “mülteci” olarak yurtdışına gitti,
366 kişi “kuşkulu bir şekilde” öldü,
Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi,
171 kişinin “işkenceden öldüğü” belgelendi,
144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü,
14 kişi açlık grevinde öldü,
16 kişi “kaçarken” vuruldu,
95 kişi “çatışmada” öldü,
73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi,
43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi,
937 film “sakıncalı” bulunduğu için yasaklandı,
23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu,
Siyasi partiler ve sendikalar kapatıldı, çok sayıda siyasetçi gerekçesiz gözaltında tutuldu ve tutuklandı.
3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi,
400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi,
Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi,
31 gazeteci cezaevine girdi,
300 gazeteci saldırıya uğradı,
3 gazeteci silahla öldürüldü,
Gazeteler 300 gün yayın yapamadı,
13 büyük gazete için 303 dava açıldı,
39 ton gazete ve dergi imha edildi,
Yüzbinlerce yayına el konuldu ve imha edildi. Sadece Bilim ve Sosyalizm yayınlarına ait 113.607 kitap yakıldı. Yayınevi sahipleri gözaltına alındı, tutuklandı, işkence gördü. İlhan Erdost işkence yapılarak öldürüldü.
Kaynak: BirGün