Güncel

16 Mart 1978 katliamının üzerinden 40 yıl geçti...Bir tanık anlatıyor...

16 Mart 1978 katliamının üzerinden 40 yıl geçti, yaşayan canlı tanığı yok denecek kadar azaldı.

14 Mart 2018 Saat: 01:23
16 Mart 1978 katliamının üzerinden 40 yıl geçti...Bir tanık anlatıyor...
16 Mart 1978 katliamının üzerinden 40 yıl geçti...Bir tanık anlatıyor...

16 Mart 1978 katliamını üzerinden 40 yıl geçti, yaşayan canlı tanığı yok denecek kadar azaldı. Kendimi sürece ilişkin tanıklıklığımı yazmaya zorunlu hissediyorum.
1975 Ocak ayının son günlerinde Vatan Mühendislik önünde Kerim Yaman kurşunlanarak öldürülmüştü. Olayı haber alan Devrimci Gençler Eczacılık sokağındaki kapıyı patlatarak merkez binaya girmiş “Kerim’in hesabı sorulacak!” sloganları atarak rektörlük binasına girerler. Ani olaydan ürken Frukolar okulu terk eder. Başlarında Bülent Uluer’in olduğu gençlik Merkez Binayı işgal eder. Ertesi gün Kerim Yaman’ın cenazesi görkemli ve tarihi bir yürüyüşle kaldırılır. Öyle ki Kerim’in tabutu arabalı vapura konulduğunda merkez binadan çıkış devam etmekteydi.
MC hükümetinin işbaşında olduğu 1976 Sonbahar döneminde okulun açıldığı ilk günden bahsetmek gerekiyor.
Okulun ilk günü bütün yeni öğrenciler büyük amfide yerini almıştı. Kerim Yaman'ın cenazesi sonrası meydanı boş bulan faşistler okula iyice yığınak yapmış, yeni dönemin ilk günü İstanbul'un bütün faşistlerini okula doldurarak hukuk binasını işgal etmişlerdi. Amfi1 çok büyüktü, binden fazla kişiyi alabiliyordu. Sıra başlarına, aralara faşistler yerleşmiş kontrol sağlamaya çalışıyorlardı. Ta ki kırılıp devrimciler amfiye doluşuncaya kadar iktisat ile hukuk arasındaki kapının büyük amfide olduğunu bilmiyordum. 
Kırılan kapıdan ilk giren -yüzünü hiç unutmadım- Mehmet Ali Kırdök (uzun yıllar 12Eylül mahkemelerinde eşi ve sınıf arkadaşım Mihriban ve ortağı Sadullah ile birlikte savunmamı yapmıştı) 40 yıldır arkadaşım ve dostumdur.
Devrimciler içeri girince, buna hazırlıklı faşistler 'arkadaşlar ayağa kalkıyoruz' diyerek kitleyi yönlendirerek sayılarını kalabalık göstermeye çalıştılar. Daha önce tanışıp düşüncesini öğrendiğim arkadaş grubu, kararlaştırdığımız gibi tersini söyleyerek şaşkınlıkla ayağa kalkan tarafsız-demokrat öğrencilere 'hayır arkadaşlar kalkmıyoruz, amfiyi boşaltıyoruz' diyerek dışarı çıktık, tarafsız-demokratlarda peşimizden çıktı. Faşistler, eşekten düşmüşe döndüler, bir avuç faşist ile devrimcilerle arasında kimse kalmamıştı. İyi sopa yediler, bunu kaldıramayan rektör okulu tekrar kapattı. Okul tekrar açıldığında kitle dağılmış, uzun sürecek faşist işgal dönemi başlamıştı. 
1977 Sonbahar dönemiyle birlikte işgal kırmadan çok yılmayıp , kabullenmeyeceğimizi göstermeye yönelik okula toplu gitmelerimiz başladı. Çoğu kez Denizli yurdundan 100 kişi civarında başladığımız okula gitme eylemi merkez bina bahçesindeki heykele vardığımızda 18-20'ye iniyordu. 
Adını bile koymuştuk 'Heykel Harekatı' ... 
Zaman zaman şartları zorlayıp okula girip, punduna getirdiğimizde faşistleri sopalayarak diğer kapıdan çıktığımızda, iyi sopa yiyerek gersin geriye döndüğümüzde oluyordu.
Bunlar olurken bir yandan da gruplar görüşüyor asgari müşterekler sağlanmaya çalışılıyordu. Ve sonunda zor başarıldı. İkinci sömestrde işgal kırılması için toplu hareket edilmesi kararlaştırıldı. Herkes taşrada tanıdığına haber saldı, telefon etti, telgraf çekti, gazetelere ilanlar verildi. Tüm öğrenciler okullarına çağrıldı. İkinci dönem işgal kırılacaktı. 
Okula toplu gidiş gelişler daha rahat yapılsın diye Kadırga yurdu sarı bina 3.kat hukuk öğrencilerine ayrıldı.
Yarın: İşgal kırılıyor...

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız