İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Marmara Bölge hapishanelerinde 2020 yılında yaşanan hak ihlalleri raporunu açıkladı.
HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ
Marmara Bölgesi'nde bulunan 59 farklı hapishaneden 450 başvuru yapıldığı kaydedilen açıklamada, sağlık hakkı, darp, işkence, ayakta sayım, çıplak arama, tecrit hücresine koyma, yaşam hakkı ihlali, şüpheli ölüm, ajanlığa zorlama gibi çok sayıda hak ihlali yaşandığını kaydedildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında, Marmara Bölge hapishanelerinde 2020 yılında yaşanan hak ihlalleri raporu açıklandı.
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu'nun hazırladığı raporu Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Mehmet Acettin ve Meral Nergis Şahin açıkladı. Marmara Bölgesi'ndeki 59 farklı hapishaneden derneklerine ulaşan 450 başvuruya ilişkin raporda, 810 sağlık hakkı ihlali, 377 kötü muamele, 118 çıplak arama, 8 kafesli hücreye, 41 hücreye koyma, 57 işkence, 17 ayakta sayım, 3 tek tip tıraş dayatması olmak üzere 783 kötü muamele/işkence yaşandığı kaydedildi.
2020 YILINDA HAPİSHANELERDE İHLALLER ARTTI
2020 yılında hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin 2019 yılına göre arttığına dikkat çekilen İHD raporunda, 2019 yılında İHD İstanbul Şubesi'nin tespit ettiği hak ihlali sayısının 2 bin 186, 2020 yılında ise 4 bin 805 olduğu belirtildi.
2019 yılında 361 olan sağlık hakkı ihlali, 2020 yılında 810'a ulaşırken, 2019 yılında 371 olan kötü muamele, darp ve işkence sayısı 2020 yılında 783'e ulaştı. İHD raporunda, İmralı Hapishanesindeki mutlak tecrit koşullarının 2020 yılında da devam ettiğine dikkat çekildi, tecridin tüm hapishanelere yaygınlaştırıldığı kaydedildi. Raporda, "Mevcut uygulamalara yönelik birçok cezaevinden toplu başvurular yapılmış, salgın bahane edilerek sosyal haklara getirilen kısıtlamaların kalıcı hale getirildiği ve bu şekilde özellikle siyasi mahpuslar yönünden tecrit uygulamasının ağırlaştırıldığı bildirilmiştir" diye belirtildi.
PANDEMİ HAK İHLALLERİNİN BAHANESİ OLDU
Covid-19 salgınının hak ihlallerinin artmasına gerekçe yapıldığı belirtilen raporda, "Covid-19 salgınının başından itibaren salgının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmaması, hijyen, temizlik malzemelerine erişim, beslenme, havalandırma, maske, tedaviye erişim ve sürecin şeffaf yönetilmemesine bağlı sorunlar bu güne kadar devam etmiştir. Risk grubundaki mahpusların sağlık ve yaşam haklarının korunabilmesi için pandemi süresince serbest bırakılmaları yönündeki talep karşısında, bu imkan adli mahpuslara sunulurken, politik mahpuslar yararlandırılmamış, ayrımcılık yapılmıştır. Özellikle ağır hasta mahpuslar bakımından bu ayrımcılık ağır sonuçlara yol açmıştır" denildi.
TUTSAKLARIN YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLDİ
Hastanelere sevklerin durdurulması, revir hizmetindeki yetersizlikler, kronik hastalığı olanların ilaçlarına erişememesinin hasta tutsaklar bakımından yaşam hakkı ihlaline yol açtığı kaydedilen raporda, "Nitekim mahpusların aile ve avukat ziyareti, telefon, sosyal faaliyet, spor, havalandırma, mektuplaşma, gazete kitap ve dergilere erişimi, mektuplaşma, kütüphaneden yararlanma vb. haklarına ciddi ve hukuka aykırı kısıtlamalar getirilmiştir" ifadelerine yer verildi.
Raporda şu ifadelere yer verildi: "Disiplin cezalarına bağlı infaz yakma uygulamasına eklenen şartlı tahliye için iyi halli olma zorunluluğu ve iyi halli olmanın keyfi değerlendirmelere imkan veren ağır şartlarının bu tabloyu giderek ağırlaştıracağı görülmektedir."