23 Kasım günü Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi salonunda dayanışmak amacıyla düzenlenen dayanışma konserine gelen ve gözaltı yapılan KHK’lılar ve dayanışanların serbest bırakılması istendi.
NECDET ÖZSAYGIN
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD)İstanbul Şubesi'nden avukatlar ve Direniş Meclisi üyeleri, 23 Kasım günü Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi salonunda dayanışmak amacıyla düzenlenen dayanışma konserine gelen ve gözaltı yapılan KHK’lılar ve dayanışanların serbest bırakılmasını istedi.
Açıklamada şöyle denildi;
Direnişler Meclisi olarak 23 Kasım’da Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde Dayanışma konseri düzenlemek istedik. Konserimiz en genelde ‘’OHAL komisyonu kapatılsın, KHK’lar iptal edilsin’’ talebini yükseltirken adalet talep eden herkesin sesi soluğu olma amacını taşıyordu.
Konser ile bir araya gelecek olan adaletsizliğe mahkum edilmişlerin dayanışması fikri iktidarı öylesine rahatsız etmiş olmalı ki daha konser başlamadan polis müdahalesi ile konser için gelen 18 kişi gözaltına alındı.Yüksel direnişçileri Acun Karadağ, Nuriye Gülmen Bakırköy direnişçisi Nursel Tanrıverdi, Bodrum direnişçisi Engin Karataş Avukat Yaprak Türkmen Tiyatro sanatçısı Cenk Dostverdi ve dostlarımız Can Karakulak, Nuri Cihanyandı,Batuhan Şengül, Nuran Ayan, Ziya Özder, Volkan Çeşme, Aydoğan Yıldız, Taylan Gültekin, Metin Kaleli, Sevcan Akdoğan, Ali İhsan Akgün ve Cansu Güngör.
İşkenceyle gözaltına alındıkları, götürüldükleri Vatan Emniyet Müdürlüğünde işkencenin devam ettiği basına yansıyan fotoğraflardan açıkça görünmektedir. Dayanışmak için konser düzenlemek isteyenlere karşı neden bu kadar öfkeliler neden bu kadar kinle saldırıyorlar? Neden 4 gün gözaltı süresi alarak bu süreci uzatıyorlar? Çünkü onlar dayanışmak yasak dedi.Direnişler meclisi tanımıyoruz diye cevap verdi.Çünkü onlar türküler yasak dedi.Direnişler meclisi türküler susmaz diye cevap verdi.Çünkü onlar sanat yasak dedi.Direnişler meclisi sanat hayattır diye cevap verdi.
Direnişler Meclisi direnişleri ortak çatı, aynı slogan ve talepler etrafında örgütlemek, birleştirmek, ezenlerin, sömürenlerin, haklarımızda ve özgürlüklerimiz de gözü olanların,onlara el koyanların karşısında direnişleri daha örgütlü bir hale getirmek için kurulan bir birliktir.Direnişler meclisi bu yanıyla ülkedeki bütün direnenlere de birlik çağrısı yapmaktadır.Direnişler Meclisi sadece direnenleri bir araya getirmeyi değil yeni direnişler örgütlemeyi de hedeflemektedir.İşte faşizmin bize olan kini de buradan kaynaklanmaktadır.
Bir dayanışma konserini engellemek için 16 yarım otobüs çevik kuvvet, Toma, 2 zırhlı araç, 2 vito ve sınırsız sayıda sivil polis aracı ile geliyorlarsa direnenlere ve halka duydukları kin kadar büyüktür korkuları. Korkuyorlar birlik olmamızdan. Korkuyorlar bir araya gelmemizden. Korkuyorlar dayanışmamızdan. Öyle ise, daha çok birlik olacağız, daha sık bir araya geleceğiz, dayanışmamızı büyüterek korkularını da büyüteceğiz.
Açlığa, yoksulluğa, işsizliğe mahkum edilenlerin ailecek intihar ettiği bir süreçte halkımıza umut taşımaya devam edeceğiz. İş cinayetlerinde madenlerde, tren katliamlarında bizden aldıkları canlarımızın acısını direncimize katıp dayanışmaya devam edeceğiz. KHK’lar ile çalınan emeğimiz için cüret ve kararlılıkla direnmeye devam edeceğiz. Konser de düzenleyeceğiz,türküde söyleyeceğiz.
Ve adalet istemekten asla vazgeçmeyeceğiz! Rabia Naz ve katledilen çocuklarımız Şule Çet ve katledilen kadınlarımız, adil yargılanma hakkı uğruna açlığa yatan Mustafa Koçak, özgürce türkü söylemek isteyen Grup Yorum ve adalete susamış herkes için adalet isteyeceğiz.
Gözaltındaki dostlarımız derhal serbest bırakılsın!Dayanışma yasaklanamaz!