Dergi, mektup yasağından tutunda havalandırmada tel kafes sisteminin getirilmesine dek mahpuslar işkencenin her türlüsüne maruz kalıyorlar. Dışarıda kendi halinde yaşamını sürdüren bir insan, mahpus olduktan sonra giderek ağırlaşan sağlık sorunları yaşamaya başlıyor, adeta ölüme terkediliyor. Bir yandan hasta mahpus sayısı hızla artıyor, bir yandan mahpusların tedaviye ulaşma hakları engelleniyor, alması gereken ilaçlar verilmiyor, kelepçeli muayene dayatılarak sağlık hakları gaspediliyor.
İnsanın okurken bile zorlandığı bu mektuplar işkenceyi, ters kelepçeyi, sürgün sevkleri, tecriti, tek tip elbise dayatmasını ve başka bir dolu insanlık onurunu ayaklar altına alan uygulamaları dışarıya taşıyor. Bizler insan hakları savunucuları olarak, mahpusların durumunu takip etmeye çalışıyor, yaşanan hak ihlallerini gündemde tutmaya gayret ediyoruz. 
Bu sebeple 317.' sini düzenlediğimiz F oturmasında sizlere hasta mahpus Camal Şahin’in sağlık sorunlarını eşi Dudu Şahin’in ağzından aktarmak istiyoruz.
İstanbul’un Fatih semtinde simit fırını işleten ve Ümraniye’deki Tokat Almus Kültür ve Dayanışma Derneği başkanı olan Camal Şahin, Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kanser tedavisi gördüğü bir dönemde 4 Ekim 2017’de evine yapılan bir baskınla gözaltına alınıp, tutuklanır. Önce Metris’e ardından Silivri 9 No’lu’ya ve en son Şakran 4 Nolu T Tipi’ne sürgün edilen Camal Şahin, 21 kere ışın tedavisi görmüş, 8 Seanslık kemoterapi tedavisinin 7’sini bitirmiş, son seansa gidemediği için kanser hastalığı ilerlemiştir. 
Lenfoma hastalığının yanı sıra sol böbreği olmayan aynı zamanda hepatit B hastalığı olan Camal Şahin’in görüşüne giden eşi Dudu Şahin, “Her Pazartesi görüşüne gidiyorum ancak eşimin durumu hiç iyi değil, açık görüş bile olsa görüşemiyoruz. Lenfoma gırtlağında olduğu için konuşamıyor, ses telleri harap olmuş durumda. Vücudunda yaralar oluşmuş, gözaltında morluklar var. Mahkemeye ve hastaneye kelepçeli götürdükleri için ellerinde sararmalar oluşmuş. Hapishanede havalandırmayı tel kafesle kapatmışlar, güneşi bile göremiyor,” diyor.
Camal Şahin’in, lenfoma hastası olduğu ve tedavi görmesi gerektiğine dair Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nden raporu olmasına rağmen, götürüldüğü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi edilmemiş, oradaki heyet tarafından hapishanede kalabilir raporu verilmiş. Hiç tanımadığı bir itirafçının verdiği ifadelerle 7 aydır tutuklu bulunan Camal Şahin 51 yaşında. Dudu Şahin eşinin işkence gördüğünü, gün geçtikçe eriyerek kilo kaybettiğini ve ilaçları verilmediği için hastalıklarının ilerlediğini belirtiyor.
İnsan hakları savunucuları olarak diyoruz ki; devlet, özellikle hasta mahpusların tedavilerini yaptırmalarını veya hasta mahpusların tahliye edilip dışarıda daha iyi koşullarda sağlığına kavuşmalarını sağlamak zorundadır. Yaşlı, kendine bakamayacak durumda engelli veya hasta mahpuslar bir an evvel serbest bırakılmalıdır. Camal Şahin’in sağlığına kavuşmak için özgürce tedavi edilme hakkı engellenmemelidir.