Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ihraçlarla ilgili Eğitim Sen İstanbul 3 No’lu Şube'de bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ihraçlarla ilgili Eğitim Sen 3 No’lu Şube'de basın toplantısı gerçekleştirdi. İhraç edilen üyelerinde katıldığı toplantı da Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, 686 sayılı OHAL kararnamesi ile ihraç edilen 330 akademisyenden 136'sının Eğitim Sen'li olduğunu ve ihraçların Eğitim-Sen'i hedef aldığını vurguladı.
"Hergün yeni bir saldırı dalgası ile karşı karşıya kalıyoruz" diyen Karaca, "Bu süreçte sendikal haklarımızı konuşmak bir tarafa mevcut haklarımızda elimizden alınıyor. İktidara karşı olan herkes ihraçlarla, açığa almalarla sindirilmeye çalışılıyor. Böyle bir hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı ile karşı karşıyayız. Eğitime bütün olarak bakıldığımızda çıkılmaz bir halde. Öğretmen eksiği sorunu ortada, eğitimin niteliği ortada, atanamayan öğretmen sorunu ortada. Okulların ihtiyaçları ortada ne yazık ki biz bunları konuşamıyoruz. Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı laik, bilimsel, demokratik eğitimi düşman safına koymuştur. Buna sahip çıkan başta Eğitim Sen olmak üzere demokrat öğretmenleri, akademisyenleri hedefe alan bir akıl tutulması ile karşı karşıyayız. Bu yönelim özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hız kazandı. Ondan önce de bizim duruşumuz, birilerini rahatsız ettiğinden dolayı sıkça soruşturma ve ona bağlı uyarı, kınama gibi cezalarla üyelerimiz karşı karşıya kaldı. 15 Temmuz’dan sonra bu süreç daha da sertleşti. Bizim arkadaşlarımız artık ya açığa alınıyor, ya ihraç ediliyor" dedi.
Karaca, ihraç edilen 330 akademisyenden 136'sının Eğitim Sen üyesi olduğunu belirtti. Hükümetin ihraç konusunda bazı üniversitelerde yoğunlaştığının altını çizen Karaca, "İktidarın özellikle Ankara İLEF ve SBF'ye yoğunlaştı. Yaklaşık 76 Akademisyen ihraç edildi. Bunlardan 56'sı bizim üyemiz. Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nden 20, Osmangazi Üniversitesi'nden 7 üyemiz ihraç edildi. İstanbul'da Marmara ve Yıldız Teknik üniversitelerinden 39, Kocaeli'de 20'ye yakın akademisyen ihraç edildi" diye ihraçlar hakkında bilgi verdi.
Karaca, ihraçlar karşısında Eğitim Sen'in tepkisiz kalmadığını dile getirdi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nde Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Şube'nin aldığı karar doğrultusunda eylem yaptıklarını söyleyen Karaca, şunları söyledi: "Dün ‘biz bu ihraçları tanımıyoruz’ diye bir eylem yaptık. Büyük saldırılara maruz kaldık, gazlar atıldı, coplandık. hatta plastik mermi kullanıldı. Böyle bir saldırı karşısında Türkiye kamuoyunda bir tepkide ortaya çıkmış oldu. Eğitim Sen olarak biz bu tepkiselliği sürdüreceğiz."
İhraçlara karşı Milli Eğitim Bakanlığındaki sorumlulara fakslar, mektuplar ve mailler göndereceklerini ifade eden Karaca, "Akademisyenlerin ihraçında sürdürdüğümüz direnişi öğretmenlerin ihraçında da sürdürdük, sürdüreceğiz. Önümüzdeki hafta da eylem ve etkinliklerle bu direnişi devam ettireceğiz. Bize dönük bu saldırılara karşı cevap vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Sendikanın yapmış olduğu greve katıldığı için ihraç edilenlerin yanı sıra hiçbir eylem ve etkinliğe katılmayan üyelerinin de ihraç edildiğine dikkat çeken Karaca, "Eğitim Sen'e dönük linç kampanyasında bir kıstas oluşmadığını da görüyoruz. Rastgele listeler oluşturuluyor. Sırf Van'lı olduğu için açığa alınan bir üyemiz de var. Eğitim Sen'i hedefe alıyorlar. Eğitim Sen'in örgütlülüğü hedef alınıyor. Sendikadaki üyelerimizin kaygısı ve kuşkuları artıyor. Acaba sendika üyesi olmak meslekten çıkarma gerekçesimidir korkusu dalga dalga yayılıyor" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığına seslenen Karaca, "Bu listeleri hazırlayanlara sizin ölçütünüz nedir? Sendikal faaliyetler ve sendikanın yaptığı grev, eylem, etkinlik suç mu? Diğer kıstaslarınız nedir? Demokrat olmak, solcu olmak, AKP'nin eğitim politikalarını sosyal medya üzerinden eleştirmek ihraç gerekçesimidir? Çıkın bunu açıklayın. Hangi vicdan hangi ahlakla bu listeler hazırlanıyor. Binlerce insan ve binlerce eğitimcinin mağdur edilmesinin gerekçesi ne?" diye sordu.
Hukuk yönü ile de bakıldığında bir garabet yaşandığı ifade eden Karaca şunları söyledi: " Mahkemeler hem Danıştay hem idare mahkemeleri üzerinde oluşan baskı nedeniyle açtığımız davaların esasına girmeden usulden reddediyorlar. O zaman şunu da soruyoruz bu ülkede adalet işlemeyecekse, hukuk işlemeyecekse bu insanlar hakkını nerede arayacak. Ne yapsınlar insanlar adaletin bittiği yerde ne başlayacaktır. Ekmeğe muhtaç ettiğiniz insanlar ne yapacaktır. Bunun içinde hukukun işletilmesi gerekiyor."
OHAL kararnamesi ile kurulan komisyonun meşru olmadığını da söyleyen Karaca, "Komisyon 7 kişiyle binlerce dosyayı inceleyecek. Bu yıllar alır. Amaç mahkemeleri işlevsiz hale getirmek. Komisyon derhal lağvedilmelidir" dedi.
Eğitim Bir Sen'in tutumunu eleştiren Karaca, haksızlıklara, ihraçlara tepki gösteren tek konfederasyonun KESK olduğunu vurguladı. Karaca, "Eğitim Sen ihraç edilen üyelerini mağdur etmiyor. Maaşlarının üçte ikisini üyelerine ödüyor. Eğitim-Bir-Sen'den FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla ihraç edilenlere sahip çıkmadı. Biz onlara da sahip çıkıyoruz ve ihraç edilen tüm eğitim emekçileri için dava açtık" diye konuştu.
Karaca,"Öğretmenlerin ihraçlarının eğitimi olumsuz etkiledi. 40 bin öğretmen açığı varken, ihraçlarla bu rakam daha da arttı. İhraçlar öncesi eğitimde büyük sıkıntı yaşanırken ihraçlarla birlikte bu sorun daha da büyüdü. Öğrenci ve velilerde moral bozukluğu var" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 20 bin öğretmen atanacağı açıklamasına da değinen Karaca, bu atamanın ihtiyacı karşılamayacağını dile getirdi. Eğitim Sen'in yapmış olduğu eylem ve etkinliklerin valiliğin almış olduğu yasaklarla kırılmaya çalışıldığını söyleyen Karaca, "Sürekli engel çıkarılmaya çalışılıyor. Bu eylem ve etkinliklere dönük saldırılar devam ediyor. Malatya’da üyelerimiz gözaltına alındı. Ankara’da ise çok sert bir müdahale oldu. Kamu emekçilerin tarihinde de her türlü zorluğu karşı hak arama, koruma bilinçli var. Mücadele ve kararlığımız var. Mücadeleyi sürekli tutmak gerekli" değerlendirmesinde bulundu.
Karaca'nın açıklamalarında sonra soru cevap kısmına geçildi. Basın toplantısının ardından Karaca, ihraç edilen eğitim emekçileriyle toplantı gerçekleştirdi.