437. F Oturması, vücudunda bulunan şarapnel parçalarının yol açtığı ağır sağlık sorunları yanında, ileri derecede tüberküloz ve wernicke korsakof sendromu rahatsızlıkları bulunan, görme yeteneğini tamamen kaybetme riski yaşayan ve bu ağır hastalıkları nedeniyle 'hapishanede kalamaz' raporu verilen Süreyya Bulut'un, tedavi hakkına erişimine yönelik kısıtlamalara son verilmesini ve serbest bırakılması için düzenlendi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek ve tedavilerinin önündeki engellerin derhal ortadan kaldırılarak tahliye edilmeleri için yaptıkları F Oturması'nın 437.'sini Süreyya Bulut için düzenledi.

Covid-19 nedeniyle online yapılan basın açıklamasının metinin Meral Nergiz Şahin ve Mehmet Acettin okudu. Şahin ve Acettin, "Süreyya Bulut 1994 yılında ağır yaralı olarak gözaltına alınır. Hastane yerine emniyete götürülen Süreyya Bulut'a 16 gün boyunca ağır işkence uygulanır. Tutuklanmasını takiben önce Sivas E Tipi, oradan da Kayseri M Tipi hapishanesine sevki yapılır" dedi.

Tedavi için Erciyes Üniversitesi hastanesine götürülen Bulut'un sağ gözününün görme yetisini tamamen kaybettiğinin tespit edildiğini belirten Şahin ve Acettin, "Ankara'ya Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne sevki yapılır ancak tedavisi tam olarak yapılamaz ve sol gözünde de yüzde 20 görme kaybı gelişir. 26 yıldır Sivas, Kayseri, Ankara, Buca, Bingöl, Çanakkale, Gebze ve üç yıldır da Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi'nde tutulan Süreyya Bulut, 2002'de Çanakkale E Tipi Hapishanesi'nde iken hapishane koşullarının düzeltilmesi talebi ile yapılan açlık grevine katılmış ve sonucunda rahatsızlanarak götürüldüğü İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi'nde kendisine wernicke korsakoff tanısı konulmuştur" diye belirtti.

'HAPİSHANE KALAMAZ RAPORUNA RAĞMEN TAHLİYE EDİLMEDİ'
2003 yılında hastanenin verdiği "hapishane kalamak raporu" üzerine Adli Tıp Kurumuna (ATK) başvuran Süreyya Bulut'un tahliye edilmediğini, sağlığının daha da bozulması üzerine 2013 yılında yeniden ATK'ya sevk edildiğini ancak bugüne kadar talebine yanıt alamadığını kaydeden Şahin ve Acettin, şöyle devam etti:

"Süreyya Bulut, vücudunun değişik yerlerinde bulunan şarapnel parçaları ve bunlara bağlı yoğun ağrılarla hayatını sürdürürken 2018 Mayısında Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesindeyken kan kusması sonucu, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesine sevk edilmiş ve burada verem hastalığı teşhisi konulmuştur. Birçok defa hastaneye kaldırılmış ancak her defasında ilaç verilerek gönderilmiştir. 

"Durumu giderek ağırlaşıncı 2019 yılı Ekim ayında bir buçuk ay yatırılarak tedavi edilmiş ama sonrasında yine hapishaneye götürülmüştür. Ailesinden komisyonumuza verilen bilgiye göre; tüberkülöz hastalığından dolayı ilaç tedavisi devam etse de pandemi döneminde kontrollerinde aksamalar olmuş ve hastalığının gerektirdiği yeterli besine ulaşamamış, ailesi ile görüşememiştir. Normalleşme süreciyle birlikte durum nispeten düzelmiş olsa da Süreyya Bulut'un sağlık durumu giderek daha da bozulmaktadır. 

'SÜREYYA BULUT NEZDİNDE HASTA TUTSAKLAR DERHAL SERBEST BIRAKILSIN'
"İnsan hakları savunucuları olarak, vücudunda bulanan şarapnel parçalarının yol açtığı ağır sağlık sorunları yanında, ileri derecede tüberküloz ve wernicke korsakoff sendromu rahatsızlıkları bulunan, görme yeteneğini tamemen kaybetme riski yaşayan ve bu ağır hastılakları nedeniyle 'hapiste kalamaz' raporu verilen Süreyya Bulut'un, tedavi hakkına erişimine yönelik kısıtlamalara son verilmesini ve serbest bırakılmasını istiyor, 'Süreyya Bulut nezdinde tüm hasta mahpuslar serbest bırakılsın' diyoruz."