11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hükümete ‘örtük’ mesajlar verdi, ‘ince’ uyarılarda bulundu.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen “Diplomat Okulu” programının açılışında yaptığı konuşmada, bir yılı aşkın süredir devam eden olağanüstü hal (OHAL) konusundaki eleştirilerini dile getirdi.
Gül, 2003 yılında başbakanlık görevine geldiğinde Kürt illerinde uygulanan OHAL’in kaldırıldığını belirterek, “Ne acı ki bugünkü dünyada, böyle şeffaf bir dünyada olağan üstü hal ile yönetilen bir ülke haline dönüştük” dedi.
Gül ayrıca, “Dış politikanın güçlü olması için Türkiye’nin önce içi düzenli olmalı” değerlendirmesinde bulundu.
Gül, ‘düzen’den kastının ise “kuvvetler ayrılığına bağlı demokratik bir sistem, hukukun evrensel şekilde eşit uygulandığı bir hukuk düzeni, güven veren, ayrım yapmadan sadece haklı ve haksız ayrımı yapan temel hak ve özgürlüklerin evrensel anlamda garanti altına alındığı bir sistem” olduğunu vurguladı
‘Diplomasinin mecbur kalıp da güç kullanmamak için var olduğunu’ kaydeden Gül, ‘savaşın en son seçenek olması gerektiğini’ söyleyerek de şu ifadeleri kullandı:Savaşın ne olduğunu en iyi askerler bilir. Onun için askerler hemen savaşalım demezler, savaşın acımasızlığını, savaşın nasıl ölüm olduğunu, öldürmek olduğunu en iyi onlar bilir. Savaş en son yoldur. Diplomasi eğer zayıfsa, devrede değilse birdenbire sıcak problemle karşı karşıya kalırsınız ve güç kullanmak zorunda kalırsınız. Tabi ki güç kullanmaktan önce de çıkış stratejilerinin olması gerekir. Bugün Suriye’de yaşanan felaket nedir? Suriye gibi Irak’a da böyle girilmiştir. Uluslararası meşruiyet olmadan, BM Güvenlik Konseyi’nin kararı olmadan Amerika mecbur etmiştir ve koalisyonla o saldırıyı yapmıştır. Suriye’ye karşı başlatılan silahlı mücadelenin bir çıkış stratejisi yapılmadığı için, dengeler iyi hesaplanmadığı için neticede bugünkü büyük siyasi boşluk, perişan durum ortaya çıkmıştır. Çok iyi tanıdığımız şehirler Şam, Halep gibi bakmaya kıyamayacağınız şehirler yerle bir olmuştur. Onun için dış politikada bilgi, tecrübe ve geleceği öngörmek için analiz çok önemlidir.