İstanbul KHK’liler Platformu, Olağanüstü Hal (OHAL) ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yaşanan sorunları dile getirmek için Şişli’de bulunan Birleşmiş Milletler (BM) İstanbul Temsilciliği binası önünde açıklama yaptı.
Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Ömer Faruk Gergerlioğlu, Hüda Kaya, Musa Piroğlu, Bağımsız Milletvekili Cihangir İslam ve Yeşiller ve Sol Parti Eş Genel Sözcüsü Sinan Tutal katıldı. "KHK'lar ile elimizden alınan haklarımızı geri istiyoruz" ve "KHK'lar tarihin karanlık dönemlerinden kalan insanlık dışı uygulamalardır, durdurun" pankartları açıldı. "Ölüm KHK'larını durdurun" ve "OHAL komisyonu hukuksuzdur" dövizleri taşınan açıklamada sık sık "KHK'lar gidecek biz kalacağız", "Ne darbe ne OHAL, demokratik Türkiye" ve "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları atıldı.
Basın açıklamasında şöyle denildi:
Geçtiğimiz ay, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin, Birleşmiş Milletler genel kurulunca kabul ve ilan edilişinin 72. yıl dönümünü kutladık.72 yıl önce, Türkiye Cumhuriyeti de “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”ne kabul oyu veren ülkelerden birisi idi. Ancak aradan geçen 72 yıla rağmen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde tanımlanan insan hak ve hürriyetlerinin, Türkiye sınırları içerisine girişine bir türlü izin verilmedi.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde tanımlanan insan hak ve hürriyetleri, bu ülkeye ve bu ülkenin insanlarına siyasal iktidar tarafından hiçbir zaman layık görülmedi. Onlar, insan hak ve hürriyetlerinin bu topraklara yerleşmesini hep bir “tehlike” hep bir “tehdit” olarak gördüler ve elde ettikleri her fırsatta insan hak ve hürriyetlerini yok etmeye çalıştılar.
Biz KHK’lılar olarak, 20 Temmuz 2016 sonrası keyfi olarak yayınlanan KHK’larla, insan hak ve hürriyetlerimizin fiili olarak yok edildiği, haksız ve hukuksuz bir dönemi yaşıyoruz.Bu ülkede, bizlere karşı, 4,5 yıldır bir “insanlık suçu” işleniyor. Bizler 4,5 yıldır KHK cehenneminde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Bizler 4,5 yıldır, bu ülkede “vatansız” muamelesi görüyoruz.Bizler, bu ülkede fiili olarak yurtsuz, fiilen “Haymatlos” statüsündeyiz.
AÇLIĞA VE ÖLÜME MAHKÜM EDİLDİK
İktidar ve yandaşlarının propagandasını yaptıkları gibi biz KHK’lılar, sadece işsiz bırakılmadık. Bizlerin tüm insan hak ve hürriyetleri, vatandaşlık haklarımız da ellerimizden alındı. Bizler artık bu topraklarda vatansız durumdayız. Bizler, 4,5 yıldır ötekileştirildik, yalnızlaştırıldık, cadılaştırıldık, canavarlaştırıldık, vatansızlaştırıldık, açlığa ve ölüme mahkûm edildik.
Biz, bugüne kadar maruz bırakıldığımız hukuksuzlukları ve insanlık dışı muameleleri, burada sizlere de duyurmak istedik. Çünkü Türkiye’deki siyasal iktidar sahipleri ve yandaşları bizleri duymuyor, duymak bile istemiyorlar. Bizleri insan ve vatandaş olarak da kabul etmiyor ve kabul etmek de istemiyorlar. Biz KHK'lılar için Türkiye coğrafyası, kocaman bir Nazi toplama kampına dönüştürülmüş durumda. Biz KHK’lılar 21. yüzyılda kurulan büyük bir Nazi toplama kampının tutsakları konumundayız.
BİZLERE KARŞI İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR
Biz KHK’lılar, İnsanlık onurumuzun hiçe sayılmasına, Siyah transporter’larla kaçırılmaya, Zorla kaybedilmeye, Hukuksuzca hapsedilmeye, İşkence Görmeye, Ağaç kökü yemeye mahkûmiyete, Çoluk çocuğumuzla birlikte nesiler boyu fişlenmeye, Şeytanlaştırılmaya, canavarlaştırılmaya, hedef gösterilmeye, İntihara zorlanmaya,Tedavisiz bırakılıp, plastik sandalyeler üzerinde öldürülmeye, Meriç'te, Ege'de boğularak ölmeye, Sayısı 130’u geçen nice soykırım muamelelerine maruz bırakılmaya daha fazla dayanamıyoruz. Bizlere karşı işlenen insanlık suçlarına daha fazla ne kadar dayanacağımızı da bilemiyoruz.
KHK’lılar olarak bizlere karşı işlenen “insanlık suçlarını”, bir kez daha buradan, sizlere ve tüm dünyaya ilan ediyoruz ve diyoruz ki; bizlere karşı bir insanlık suçu işleniyor. Bizlere karşı işlenen insanlık suçlarına daha fazla duyarsız kalmayın. İnsanlık hukukumuzu çiğneyen siyasal iktidara ve suç ortaklarına karşı bizlerin yanında olun. Çünkü sizler sessiz kaldıkça, iktidarın bizlere karşı yaptığı haksızlık, hukuksuzluklar ve baskılar her geçen gün biraz daha artmaktadır.
İnsanlık hukukumuzu çiğneyen siyasal iktidar ve suç ortaklarına, bugün buradan, bir kez daha sesleniyoruz;
KHK’lılar hakkında ürettiğiniz yalanlar, iftiralar ve “nefret söylemlerini” artık durdurun. İnsanlık suçlarına, soykırıma dönüşen tüm hukuksuz uygulamalarınıza artık son verin.Adalet sistemini işlemez hale getirmekten, mahkemeleri, hâkim ve savcıları baskılamaktan ve en son gelinen noktada ülkenin seçkin üniversiteleri üzerinde de egemenlik kurma çabalarınızdan vazgeçin.Tüm KHK’ları “ama”sız ve “fakat”sız olarak, tüm sonuçları ile birlikte iptal edin.KHK’larla gasp ettiğiniz tüm haklarımızı iade edin.
Yoksa bizlere karşı işlediğiniz insanlık suçlarından, bir gün mutlaka ve mutlaka insanlık hukuku ve vicdanı önünde yargılanmaktan kurtulamayacaksınız!