NECDET ÖZSAYGIN

Çağdaş Hukukçular Derneği avukatlarından,12 Eylül 2017 tarihinde tutuklanan bir yıl sonra ilk görülen duruşmalarında tahliye edilen ve tekrar tutuklanan üye ve yöneticileri hakkında adil yargılama hakkı yok sayılarak toplamda 159 yıl hapis cezası kararı verilmişti.

Bu adaletsizliğe boyun eğmeyen avukatlar 3 Şubat 2020 tarihinde kendileri gibi adil yargılama hakları yok sayılan,haksız saldırılara uğrayan ve adalet talebiyle ölüm orucunda olan müvekkillerinin taleplerini de taleplerine katarak adalet için süresiz açlık grevine başlayan Avukat Ebru Timtik Avukat Barkın Timtik Avukat Oya Aslan ve Avukat Aytaç Ünsal hapishaneden gönderdikleri açıklamayı ÇHD İstanbul şubesi yönetici ve üyeleri,İstanbul Barosu Kültür Merkezi salonunda yaptıkları bir basın açıklamasıyla kamuoyu ile paylaştılar.

Açıklama şöyleydi;

Bazı zamanlar ölüme sayılıyor günler.İbrahim,Helin,Mustafa 250’li günleri aştılar Halk çocukları onar yirmişer yüzer üçyüzer katledilmeye devam ediliyor.Ölümler arttıkça sessizliğimiz çoğalıyor oysa daha güçlü haykırma zamanı.

Olmalılar,gerçeklikler,koşullar,olgunlaşma,uygun zaman.

Peki nasıl?Faşizmin gerilettiği alanda başka bir yer kaldımı çekilecek?

Nereye kadar?

Bize değene kadar bekleyecekmiyiz?

Hepimiz kadar yaşamayı hak ediyorlar ve hepimiz için çığlık olmaya kanatlandılar.Günler,adaletsizliğe sarılan günler.Kimse karanlığa uyanmasın diye güneş olmaya gitmesinler mi sabahlara? Gitmesinler!Bana ne mi?

Onlar gidince çok ıssız kalacak bu dünya.Suskunluğun ağırlığı çoğalacak.’’Onur’’diye alnımız da taşıdığımız emeğin bilinci,adaletsizliği kanıksadıkça solup sararacak.

Ve onlar beraber gidecek olanlar da var yıldızlar ülkesine.Orada eşitlik,kardeşlik, adalet,vefa,umut,güven,sevgi,mertlik,insanlık varmış diyorlar.Bu değerleri taşıdıklarına emin olduklarımız bir bir gittiler kanatlanıp.Öyle bir ülke yoktuysa da artık var!Biliyoruz.

Ölüm orucundalar ve neden anlattılar!

Biz süresiz açlık grevindeyiz.

Nedenlerimiz bu kadar ortakken birleşip suskunluğun karanlığını dağıtamıyorsak yuh olsun bize.

Açlık grevi eylemi bir itiraftır aynı zamanda.Hele tutsaklar yapıyorsa.Bu yüzden kolay kabul edilemez.Kitlelerin pasifliğini ve toplumsal mücadelelerinin geri düştüğünü anlatır.

Adaletsizliklerinin kanıksandığını ve demokrasi güçlerinin hareketsiz kaldığını gösterir.Başka türlü mücadele edilemediğini gösterir.

Bu yüzden bu eylem ile zalimlere sesleniyoruz.Açlığımızla seslendiğimiz; ‘’Bu adaletsizlik bitecek elbet’’ diye bekleyen kitlelerdir.

Koşullar kendiliğinden oluşsun diye kollarını bağlayan akıl sahipleridir.Etrafını ışıtmak için önce yanmak gerektiğini hatırlatmak istediğimiz aydınlardır.

Ellerin hakkını,kolların ve ayakların hakkını bilen emekçilerdir.

Ancak,gelip durmuşsak kapınıza siz de kapıları açacaksınız.Buna inandığımız içindir.

Açlığımızla canımızı size emanet ediyoruz.

Yükünüzü hafifletelim diye.Çünkü,bu kadarda zaten hep birden yol alırız.

Ve biliriz ki yol yürüyenindir.Yolumuz açık olsun.