Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın adil yargılanma talebiyle başlattıkları ölüm orucu kritik bir aşamaya geldi. Silivri 9 No'lu Cezaevi'nde bulunan Ebru Timtik 180, Burhaniye T Tipi Cezaevi'nde bulunan Aytaç Ünsal ise eyleminin 152’nci gününde. 

KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi 20 avukat gizli tanık beyanları doğrultusunda 12 Eylül 2017’de gözaltına alınıp, dokuz günlük gözaltının ardından aralarında Timtik ve Ünsal’ın da bulunduğu 17’si  "örgüt yöneticiliği" ve "örgütü üyeliği" suçlamalarıyla çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı.  

Gizli tanık beyanına dayan bir iddianame ile bir yıl sonra İstanbul 37'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya çıkan 17 avukatın tamamı tahliye edildi. Fakat savcının karara itiraz etmesi üzerine aynı mahkeme heyeti itirazı kabul ederek avukatların yeniden tutuklanmasına karar verdi. Bu gelişmelerden sonra dosyada görevli mahkeme heyeti değiştirildi. 

DOSYA YARGITAY’DA 

Yapılan yargılama sonucunda 20 Mart 2019'da kararını açıklamaya mahkeme, 'örgüt üyeliği' iddiasıyla Ebru Timtik’e 13 yıl 6 ay, Aytaç Ünsal’a ise 10 yıl 6 ay hapse mahkum etti. Dosya kapsamında yargılanan 18 avukata toplamda 159 yıl ceza verilirken, sekiz avukatın tutuklu yargılandığı dava dosyası şimdi Yargıtay'da. 

 “Adil yargılanma” talebiyle başladıkları açlık grevi eylemlerini ölüm orucuna  çeviren Timtik ve Ünsal için bugüne de birçok eylem ve etkinlik düzenlendi. Türkiye'den 400, 20 farklı ülkeden 356 avukat meslektaşları için tahliye ve beraat çağrısında bulundu. 

ÖNEMLİ DOSYALARI ÜSTLENDİLER 

Timtik ve Ünsal, Soma katliamı, KHK ile işten atılan eğitimciler Nuriye Gülmen-Semih Özakça, Berkin Elvan, Beyoğlu Karakolu’nda öldürülen Festus Okey, Dilek Doğan, cezaevinde işkence ile öldürülen Engin Çeber, Şemdinli davası, İstanbul ve Ankara'da kentsel dönüşüm kapsamında evleri yıkılanlar ve bölge illerindeki devletin hak ihlallerine karşı açılan önemli davaları üstleniyorlardı.  

ADALETSİZLİĞE KARŞI AVUKAT OLDU 

Ölüm orucunun kritik evresinde olan Ebru Timtik’in adaletsizliğe karşı duruşu henüz çocuk yaşlarda başladı. 1978 doğumlu olan Timtik, aslen Dersim Hozat ilçesinden. Yoksul bir ailenin 4 çocuğundan en büyüğü olan Timtik, Elazığ’da doğup büyüdü. Henüz 7 yaşındayken babasını kaybetti.  

Ailenin ilk çocuğu olmasından kaynaklı eve ekonomik katkı sağlamak için hem çalıştı, hem okudu. Timtik, annesi ile birlikte kardeşlerine bakabilmek için çocuk yaşlarda okul büfelerinde, lise çağlarında ise yaz tatillerinde Türkiye’nin batı illerine gelip tekstil ve fabrika gibi yerlerde çalıştı. Çalıştığı yerlerinde yaşadığı haksızlıklara ve adaletsizliklere daima karşı çıktı,  insan hakları savunucusu olmak için avukatlık mesleğini tercih etti.  

TEYZESİ ANLATTI 

Ebru Timtik’in bu zorlu yaşam mücadelesini anlatan teyzesi Yıldız Deniz, yeğeninin çocuk yaşlarda araştırıp, okuyan, kendisini yetiştiren biri olduğunu dile getirdi. Yeğeninin ailede özelikle genç kızların okuması, kendilerini geliştirmesi için çabaladığını ve onlara öncülük ettiğini söyleyen Deniz, bugün “terörist olmak”la suçlanan yeğeninin bir karıncayı bile incitmekten korktuğunu ifade etti. 

 Deniz, “Yeğenim adalet savaşçıdır. Bugün adalet için adil yargılanma talebinde bulunuyor. Yeğenim kimi öldürmüş? Ne suçu var?  Öyle anlattıkları gibi biri de değil. Henüz çocuk yaşta adaletsizliğe karşı çıkardı. Avukat olunca da haksızlığa uğrayanların yanında oldu, savunuculuğunu yaptı. Adalet savunucularının adalet talebinde bulunurken ölmesini istemiyorum. Ölümler olmadan adaletsizliğe son versinler. Bu ülkede adalet isteyen herkes taleplerine kulak vermelidir. Yeğenim Ebru ve arkadaşlarının sesleri duyulsun” diye seslendi. 

KONUŞMAKTA DAHİ ZORLANIYOR 

Deniz, eyleminin 180’inci gününe giren yeğeni Timtik’in 40 kiloya düştüğünü, ağzında yaralar, vücudunda lekeler çıktığını ve artık konuşmakta dahi zorluklar çektiği bilgisini paylaştı.  

Timtik’in yanında refakatçi olarak aynı dosya kapsamında tutuklu bulunan avukat kardeşi Barkın Timtik var.