Tekirdağ Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi 3’üncü sınıf öğrencisiyken, zorunlu staj yapmak için 2011 yılında gittiği turizmci ve iş insanı Fettah Tamince'ye ait Antalya'daki Rixos Lares Hotel'de şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Burak Oğraş (16) için Direnişler Meclisi tarafından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapıldı. 

Baba Murat Oğraş’ın da katıldığı adliye önündeki açıklamada, “Adalet istiyoruz” pankartıyla birlikte Burak Oğraş’ın fotoğrafları taşındı.  

Meclis adına açıklama yapan KHK ile ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen, “Direnişler Meclisi direnenlerin, AKP iktidarının baskı, sindirme, korku ile yıldırma politikalarına karşı olan; yarattığı adaletsizliklerin muhatabı olan herkesin doğal üyesi olduğu bir kurumdur” diye belirtti. 

Halktan ve adaletsizliklerin karşısında olan herkesin meclislerinin bir parçası olduğunu dile getiren Gülmen, “Sokağı hiç terk etmedik. Demokratik haklarımızı, direnme hakkımızı kullanmaktan asla vazgeçmedik. KHK ile işten atma politikasının karşısında ördüğümüz Yüksel'de, Düzce’de, Bakırköy'de, Ankara’da, Mahmut Konuk’un işyeri önündeki direnişlerimiz bir süre sonra bir halk kürsüsüne dönüştü. Direniş alanlarımızda açlık, yoksulluk, katliamlar dile geldi. Kim adaletsizliğe uğradıysa sesi direniş alanlarımızda yankısını buldu” dedi. 

BİRLİKTE MÜCADELE  

Gülmen, adaletsizliğin kaynağının hep aynı yer olduğunu, ancak bu güç karşısında ayrı ayrı mücadele edildiğini belirterek, insanları adaletsizliğe mahkum eden sistem karşısında birlikte mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Gülmen, “Çünkü biliyoruz ki acılarımız ortaktır. Ölü bedeni 7 gün toprak üstünde bekletilen Taybet Ana'nın acısını, 16 yaşında staj yaptığı otelde katledilen Burak'ın acısından ayırabilir miyiz? Adalet diye bedenini muma  dönüştüren Mustafa Koçak'ın sesi, trafikte bir uyuşturucu kaçakçısı tarafından katledilen Sidar'ımızın sesinden ayrı değildir” ifadelerini kullandı. 

HALK İÇİN ADALET  

Adaletsizliğin çağın nişanesi haline geldiğine vurgu yapan Gülmen, şunları söyledi: “Sistem krize girdikçe daha fazla adaletsizlik üretmeye devam edecek. Ya evimizde oturup, yaşadığımız adaletsizliğe mahkum olacağız ya da var   gücümüzle mücadele edeceğiz. AKP, bize bir ara yol bırakmıyor. Biz adaletsizlikler karşısında söyleyecek sözü olan herkesi birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Çünkü yalnız değiliz. Yüreği adalet diye atan tüm dünya halkları kardeşimizdir. Burak'ımızın katilleri meçhul kaldılar Rixos otelin sahibi öyle istedi diye. Çorlu'daki katliamında katledilen 8 çocuk 25 canın hesabı verilmedi. Soma’nın katilleri serbest bırakıldı, Soma'da katledilenlerin avukatlığını yapanlar 159 yıl cezaya mahkum edildiler. Güçlüler korundu, halk adaletsiz bırakıldı. Saraylarda kurulan hükümlerinizi tanımıyoruz. Adaletsizliğin kalesi olan en büyük sarayınız önünde halk adına ve halk için adalet istiyoruz.” 

Baba Murat Oğraş ise, oğlunun faillerinin belli olduğunu ifade ederek, “Adaletin yerine getirilmesini istiyorum” dedi. 

Yapılan açıklamanın ardından eylem son buldu.