HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ!

https://youtu.be/M-e_ikCZAcc

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:

454. F Oturması basın açıklamamıza,  3 Aralık’ta başlayan  Dünya Engelliler Haftası vesilesi ile engelli mahpusların yaşadığı sorunlara çözüm bulunması çağrımızla başlıyoruz.Hapishaneler; yaşadığımız ülkede hukuk ve insan haklarının sadece kâğıt üzerinde kaldığının, insan hayatının ne kadar ucuz olduğunun en büyük göstergesi. Nitekim, önce OHAL,  sonrasında da pandemi süreci bahane edilerek mahpuslar ölüme, hastalığa, yoksunluklara, daha da derinleştirilmiş tecride itilerek belki de tarihin en ağır hak gasplarıyla karşı karşıya bırakılmış durumdalar. 

Bu hak gaspları ve yetersizlikler  nedeniyle, bugün özellikle hasta mahpuslar, adeta ölümü bekler vaziyete gelmiştir. Acil durumlar dışında pandemi bahane edilerek hastaneye götürülmeyen,  hastane dönüşü 14 gün tek başına ya da kalabalık karantina koğuşlarında havalandırma, ziyaret ve benzeri haklardan yoksun tutulan mahpusların hastalığı daha da ilerleyerek ölüm riski artmaktadır.  Bunun yanında, artan corona vakaları tüm mahpusların yaşam haklarını tehdit etmektedir.  Bu sorunların çözümüne yönelik yapılan çağrılar iktidar nezdinde halen bir karşılık bulmamakta, bu nedenle, hapishanelerde yaşanan her bir ölümde, yaşam hakkını korumaya yarar önlemler almayan yetkililerin  sorumluluğubulunmaktadır. 

454. F Oturmasında bu hafta, ağır hasta ve engelli mahpus Abdullah Turan’ın durumunu sizlerle paylaşıyoruz.

25 yaşındaki ağır hasta ve engelli mahpus Abdullah Turan, ileri derecede kalp ve tansiyon hastası olması yanı sıra, boyundan aşağısı tamamen felçli olup  yatağa bağlı olarak yaşamını sürdürmektedir. Uzun zamandır hareketsiz bir biçimde yattığı ve gerekli bakım sağlanmadığı için yatak yaraları açılmış, yine bakımsızlık nedeni ile bu yaralar enfeksiyon kapmış ve enfeksiyon tüm vücuduna yayılmıştır. 

Israrlı başvurular neticesinde rehabilitasyon amaçlı sevk edildiği Metris R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda gerekli tıbbi bakım sağlanmadığı gibi, aynı odada tutulmakta olan belden aşağısı felçli Serdal Yıldırım ve her iki eli bilekten kesik olan Ergin Aktaş’ın yardımı ile günlük ihtiyaçlarını gidermeye çalışmaktadır. 

Adli Tıp Kurumu (ATK) , Abdullah Turan için “cezaevinde kalamaz” raporu verdiği halde, infaz ertelemesi için başvuru yapılan Bakırköy Cumhuriyet  Başsavcılığı,ATK’nın raporunu dikkate almak yerine Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün “toplum güvenliği için tehlike oluşturabilir” değerlendirmesini esas alarak Turan için istenen “ceza infaz ertelemesi talebini” reddetmiştir.

 Abdullah Turan’ı ziyarete giden avukatıson durumunu değerlendirirken; “Abdullah her an ölebilir” diyor. 24 Kasım gecesi rahatsızlanarak  iki kere Başakşehir Devlet Hastanesi acil bölümüne kaldırılan ve her defasında hapishaneye geri getirilen ve karantina koğuşunda tutulan Turan; oksijen tüpüne bağlı nefes alabiliyor, sürekli baş dönmesi, kusma, ishal, baygınlık, kanama, aşırı şişkinlik ve yüksek tansiyon sorunu yaşıyor. 

 İnfaz ertelemesi için avukatı tarafından Anayasa mahkemesine yapılan başvurunun öncelikle incelenmesi ve Abdullah Turan’ın serbest bırakılması yaşama hakkının korunması bakımından acil ve elzemdir. İnsan hakları savunucuları olarak;  yetkililere ve Anayasa Mahkemesi’ne çağrıda bulunuyoruz.  Abdullah Turan’ın yaşam hakkını koruyacak adımları atın. Hapishane koşullarında sağlanmayan tedavi ve bakımının, ailesi tarafından sağlanabilmesi ve iyileşebilmesi için  Abdullah Turan’ı serbest bırakın.