Milas Akbelen Ormanı’na verilen maden işletme ruhsatı ve izninin iptali için açılan davanın Muğla 1'inci İdare Mahkemesi'nce reddedilmesine karşı İstinaf başvurusu yapıldı.
SULTAN GÜNER
Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği, Muğla 1'inci İdare Mahkemesi'nin, Muğla Milas Akbelen Ormanı’nın maden işletmeciliğine tahsisinin iptali ve maden işletme ruhsatı ve izninin iptali davalarını reddetmesine karşı istinaf başvurusu yaptı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne, KARDOK avukatı Arif Ali Cangı tarafından gönderilen dilekçede, madenin bölgeye vereceği telafisi mümkün olmayan zararlardan bahsedildi.
Milas'ta bulunan linyit madeni ruhsat alanları sınırlarında 21 mahalle bulunduğu aktarılan dilekçede, madenin daha önce Sekköy, Hüsamlar ve İkizköy Işıkdere mahallelerini tamamen yok ettiği, Yeniköy, Karacaağaç, Çakıralan gibi diğer köylerde de maden sahası açmak için tarım arazilerinin kamulaştırıldığı kaydedildi. Yörede yaşayan yurttaşların, kamulaştırma ve mülksüzleştirmenin yanı sıra bölgedeki maden işletmeleri ve termik santraller nedeniyle sağlıklarından olduğu belirtilen dilekçede, bu termik santrallerle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından 2005 yılında ihlal kararı verildiği aktarıldı. Dava için verilen ikinci bilirkişi raporunda açık ocak kömür madencilik faaliyeti sırasında ocak alanının genişleyeceği, alanın ormansızlaşacağı, ocak alanı ile izne konu orman alanı arasındaki tarım alanlarının zarar göreceğinin belirtildiği dilekçede, "Madencilik faaliyetleri nedeniyle önemli düzeyde toz emisyonunun oluşacağı, yaban hayatının sürekliliği açısından ekolojik koridor olarak muhafaza edilmesi zaruriyeti ve rehabilitasyon çalışmaları ile mevcut orman yapısının tekrar geri getirilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir" denildi.
HUKUKA AYKIRI
Muğla 1'inci İdare Mahkemesi'nin davayı reddetmekteki gerekçeli kararlarının sayıldığı dilekçede, "Sayın Mahkemenin bu gerekçeleri idare hukukun ve çevre hukukunun temel ilkeleri ile uyuşmamaktadır. Dava Konusu; Hiç bir Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmadan Akbelen Orman ekosistemini yok eden/edecek bir işlemdir. Dava konusu işlem; Anayasanın 56. Maddesi, Çevre Yasası ve taraf olunan uluslararası sözleşmelere aykırı şekilde ÇED'den muaf tutularak 780.630,53 m2 alanlı Akbelen ormanını ortadan kaldıracak maden işletmesine izin verilmiştir. Öncelikle bu nedenle işlem hukuka aykırıdır" diye belirtildi.
AKBELEN'İN ÖNEMİ
Mahkemenin bu kararı alırken bilimsellikten ve objektiflikten uzak 1 Kasım 2022 tarihli son bilirkişi raporunun baz alındığı kaybedilen dilekçede, "Raporun tamamında katılan şirketin sunduğu bilgi ve belgeler ile uzman görüşleri esas alınmıştır. Bilirkişi Raporu çelişkilerle doludur ve hidrojeolojik anlayıştan uzak hazırlanmıştır. Jeolojik açıdan ise uygunluk görüşünün neye göre verildiği açıklanmamıştır. Bulunduğu konum itibariyle Bencik Dağı’nın bir uzantısı olarak kabul edebileceğimiz alanlarda yayılım gösteren Akbelen Ormanı işte bu 38’i endemik 421 farklı bitkinin yanan alanlarda yeniden hayat bulmasında hayvanların ve rüzgârın da etkisiyle kolaylaştırıcı rol oynayacaktır. Bölgedeki en sağlıklı ve en nitelikli tohum rezervine sahip olması dolayısıyla gen ormanı adıyla koruma altına alınan bölge de hemen Akbelen ormanının kuzeydoğu komşusudur ve bu sağlıklı orman varlığı, yanan alanlarda eskisinden de nitelikli bir orman varlığı oluşmasının baş aktörü olacaktır" ifadeleri yer aldı.
SÜREÇ İŞLETİLMEDİ
Bilirkişi raporları arasındaki çelişkili durumlarda yaşanan ve lehlerine olan emsal kararların yer aldığı dilekçede, yapılan keşfin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğu vurgulandı. Dava konusunun Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Kanunu’na aykırı bir işlem olduğu belirtilen dilekçede, "Projenin Anayasa Madde 169/3'e aykırı olup olmadığını inceleyecek mekanizmalar işletilmemiştir. Başvuru tarihinde hukuken geçerliliği bulunmayan ÇED Yönetmeliği kapsamı dışındadır belgesine dayanılarak dava konusu idari işlem tesis edilmiştir. Kurulacak tesisin göstereceği faaliyetlerin yaşam, doğa, ekolojik denge, ekosistem, canlılar üzerindeki olası etkilerini derinlemesine incelemeye yönelik herhangi bir çalışma yapmadan, bu konuda bir rapor tanzimine dahi ihtiyaç duymadan izin verilmesi, madenin ve enerjinin çevreye uyumlu bir şekilde üretildiğine yönelik bir amacın gözetilmediği anlamına gelmektedir" denildi.
MADEN SAHASININ İPTALİ İSTENDİ
Akbelen Ormanı’na maden açılmasının telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacağı belirtilen dilekçede, "Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan nedenler ve re'sen gözetilecek nedenlerle; Akbelen Ormanının ağaçlarının kesilmiş olması, maden ocağı açılması hazırlıklarının denetimsiz şekilde hızla yürütülmesi karşısında, geciken her gün giderimi olanaksız ekolojik yıkıma yol açacağından, açıkça hukuka aykırı işlemin, savunma alınmadan, derhal yürütmesinin durdurulmasına, istinaf yargılaması sonunda idare hukukunun ve çevre hukukunun tüm ilke ve kurallarının yok sayılarak verilen davanın reddine dair Muğla 1. İdare Mahkemesi'nin 12.10.2023 tarihli kararının kaldırılmasına, Akbelen orman sahası için Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi adına maden açık işletme (orman) izni verilmesine ilişkin 28/11/2020 tarih ve 1644218 sayılı Tarım ve Orman Bakanlığı işleminin iptaline karar verilmesini talep ediyoruz" diye belirtildi.