Pirsultan Abdal Kültür Derneği Gebze şubesinin kuruluşunun ikinci ayında düzenlediği ‘Demokrasi ve Alevilik’ paneli Osman Hamdi Bey Kültür Merkezinde gerçekleşti.
CHP Ankara Milletvekili aynı zamanda Sivas katliamında yakınlarını kaybedenlerin avukatlığını yapan Şenal Sarıhan, eski Kalkınma Bakanı, HDP İzmir Milletvekili aynı zamanda Pir Sultan Abdal Kültür Derneği genel başkanlığı yapmış olan Müslüm Doğan, Kureyşan Ocağından Aliyar Özcan Dede ve Hamza Takmaz Dede ile dernek başkanı Hüseyin Altay konuşmacı olarak katıldılar.
Panelin başında Maraş’ta yapılması planlanan mülteci kampına karşı yapılan protestolarda polisin yoğun biber gazı müdahalesi sonucunda kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 82 yaşındaki Ali Kabayel ve demokrasi şehitleri için önce Hamza Takmaz Dede Gülbeng duası verdi, sonrasında 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
ALTAY: AYRIMCILIĞA SON VERİLMELİ
Panelin açılış konuşmasını yapan şube başkanı Hüseyin Altay konuşmasında derneğin kuruluşu ile ilgii açklamalarda bulunarak şu görüşlere yer verdi: “2 aydır bu derneği kurduk. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Pir Sultan ruhunu yaşatacağız. Siz canlara hak hizmeti adına burayı açtık. Yılgınlığa yer vermedik. Çeşitli kurslarda 60 yakın kursiyerimiz var. Alevileri toplumu olarak her zaman katliamlara maruz kalmışız. Günümüz hükümeti bizi katleden Yavuz Sultan Selim adını üçüncü köprüye veriyor. Bu katliamlardan Utanç duyuyoruz. Yaşadığımız katliamlara rağmen halen demokrasi ve insan hakları diyoruz. Her türlü zorbalığa rağmen kardeşçe yaşamak istiyoruz. Alevilerin hiçbir soruna bir çözüm bulunmadı. Günümüzde de bir çalıştay yapılıyor. Biz bu çalıştayı tanımıyoruz. Bu çalıştayda asimile edilmek isteniliyoruz.
Dört temel maddemiz var. Biz herkesin inancına saygılıyız. herkes kendi inancını istediği gibi yaşamalı. Devlet ayrımcılık yapmamalı. Tek tarafı yapılan Din dersleri derhal kaldırılmalı. İnancımızı gizli yaşıyoruz. Bize atılan iftiraları kendileri yaşıyor. Biz ibadethane olarak Cemevini kabul ediyoruz. Cemevleri ibadethane olarak kabul edilmeli. Diyanet işleri başkanlığı tek tip mezhepçiliği dayatıyor. Eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz. Sivas Madımak’ta yüreğimiz hala yanıyor. Madımak’ın utanç müzesi olmasını istiyoruz. Burası utanç müzesi olana kadar direneceğiz. Maraş’a yapılan kamplarla bizleri yok etmek istiyorlar. Lütfen bu tür kurumlara sahip çıkın.”
Altay konuşmasını "bizim 80m2 yerde ibadet yapmamız devletin ayıbıdır…”diyerek tamamladı.
Kureyşan Ocağından Aliyar Özcan Dede Alevilerin Cumhuriyet öncesi ve sonrası Alevilerin yaşadığı katliamlara değindi. Köylerden metropollere ve Avrupa’ya göç ettikten sonra Alevilerin inanç ve kültürlerini yaşamaktan güçlük çektiğine dikkat çekti. Cemevleri olmadığı için insanların Alevi yaşayıp Sünni gömüldüklerinden söz etti.Yine Kureyşan Ocağından Hamza Takmaz Dede ise önce Alevilerin ' içlerindeki yezidi' öldürmeleri gerektiğini, metropol yaşantısının rızalık almayı, sevgi ile yaşamayı zaman zaman unutturduğundan bahsetti.
23 YILDIR O SALONDA ACIYLA BEKLİYORLAR
CHP Ankara Milletvekili Avukat Şenal Sarıhan Aleviler ile gerçek temasının Sivas Katliamı sonrası yakınlarını kaybeden insanların avukat kimliği ile davalarına katıldığında gerçekleştiğini ve gerçek bir demokrasinin esas yapıtaşlarından birinin adalet olduğunu, Alevilerin de bu adalete en çok ihtiyacı olan grupların başında geldiğini söyledi.
Şenal Sarıhan devamla şunları söyledi: “Alevilik gerçekten insan olmanın özünü oluşturuyor. İlk Alevi Sünni kavramı ile öğretmen okulunda karşılaştım. Daha sonra daha çok duydum ve karşılaştım. Yaşanılan bu acılara karşı örgütlü olmak gerekiyor. Sivas, Maraş ve Çorum katliamlar önceden önlenebilinirdi. Önlem alınmalıydı. 15 bin kişinin katıldığı o eylemde 190 kişi yargılanıyor. 23 yıldır bu dava bir türlü bitmedi. Hani adalet? Orada olan anne ve babalar, yakınları 23 yıldır o salonda acıyla bekliyorlar. 23 yıldır onca iktidar gelmiş geçmiş ancak o insanların davasını bir türlü sonuçlandıramadı.” dedi.
DİYANETTE BİR ALEVİ İÇİN ÇAYCI KADROSU BİLE YOK
HDP Milletvekili Müslüm Doğan Cumhuriyetin başında Alevilerden rızalık ve destek alındığını, 1921 Anayasasında verilen sözlerin sonraki anayasa da unutulduğunu ve Alevilerin Koçgiri Katliamı ile başlayarak Cumhuriyet tarihi boyunca katliamlara ve asimilasyon politikalarına maruz kaldığını söyledi.
Doğan şunları dile getirdi: “25 yıldır Alevi hareketi içinde olan biriyim. Bu şubenin açılışını kutluyorum. Dört kapı 40 makam gibi tüm hayatımızı düzenler. Tarihsel geçmişimizi çok iyi biliyoruz. Cumhuriyet rejimi aleviler için son derece önemlidir. Cumhuriyet fikri ilk olarak Aleviler tarafından büyük destek görmüştür. 1921 anayasası bu toplumu kapsıyordu. Ancak 1924 anayasası tekçi bir anlayış ile karşılaştık. 1924 anayasasında 442 sayılı kanun ile her Alevi köyüne camine yapılma düzenlemesi getirdi. Diyanette bir alevi için çaycı kadrosu bile yok. Alevler olarak cenazemizi camiye götürdüğümüzde imam namazı kıldırmak istemiyor. Diyanette 9 tane müdürlük var. 6 bakanlığın bütçesine eşit bütçesi var. Alevilerin olduğu her yere kamp kurup oradaki dokuyu bozmak istiyorlar”.
Panele Cem Ağyüzlü’nün türkü ve deyiş dinletisi ile kısa bir mola verildi. Panel soru ve cevaplar ile sona erdi. Gebze’de Alevilik üzerine gerçekleşen ilk panel olması özelliğiyle de dikkat çeken panele ilgi oldukça yoğun oldu.Panel sonrası, vatandaşlar Pir Sultan Abdal derneği Gebze Şube Başkanı Hüseyin Altay'dan dernekte gerçekleştirilen sosyal etkinlikler hakkkında bilgi adılar.