Bugün, GREIF fabrikasında taşeron sistemine karşı 2014 Şubat ayında başlayan ve 70 gün süren işgal eyleminden 4 yıl sonra 191 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması vardı.
Haber: Serpil Ünal
GREIF fabrikasında taşeron çalışmaya karşı 2014 Şubat ayında başlayan ve 70 gün süren işgal eyleminden 4 yıl sonra 191 kişi hakkında açılan ve Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde görüldü. Dava öncesi Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası tarafından Mücadele Birliği, BDSP, EHP, 3.Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu'nun aralarında olduğu devirmci kurum ve demokratik kitle örgütlerinden pek çok kişinin katılımıyla "Greif İşgali Yargılanamaz" şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirildi. Zeytinburnu Belediyesi'nde 221 gündür işe dönme mücadelesini sürdüren Kenan Güngördü de eyleme katıldı.
Dışarıda basın açıklaması yapılırken Greif işçileri ve avukatlar ile destek için gelenlerden bir kısmı duruşmaya girdi. Duruşmanın kendi hakimi başka bir yere atandığı için bugünlük duruşmaya atanan hakim, emniyet ve savcılık ifadelerinin dışında ifade olmayacaksa ifadeyi almak istemediğini belirtti. Bir sonraki duruşmada ifadelerin alınması önerisini getirdi.
Ayrıca salon yargılanan bütün işçileri alacak kapasitede olmadığı için parça parça salona alınmak istendi.
Avukat Bülent Şimşek de işçilere açıklama yapıyor. İfadeleri daha sonra duruşma hakimine vermenin daha doğru olduğunu ifade etti.
Dışarıda yapılan basın açıklamasında, Greif işçisi ve işgal eylemi sırasında iş yeri baştemsilcisi Orhan Purhan Greif'te 44 taşerona karşı verdikleri fiili meşru mücadele nedeniyle 4 yıl aradan sonra Greif'in öncü işçilerine bedel ödetilmek istendiğini belirtti. Bu bedeli ödemeye hazır olduklarını belirterek bugüne kadar işçi sınıfının kazandığı bütün hakları mücadele ederek bedel ödeyerek kazandığını vurguladı. Greif şahsında işçi sınıfının fiili meşru mücadele çizgisini sahiplenme çağrısı yaptı.
Bu arada duruşmanın kendi hakimi başka bir yere atandığı için bugünlük duruşmaya atanan hakim, emniyet ve savcılık ifadelerinin dışında ifade olmayacaksa ifadeyi almak istemediğini belirttiği bir sonraki duruşmada ifadelerin alınması önerisini sunduğu bilgisi geldi.
Ayrıca salon yargılanan bütün işçileri alacak kapasiteden çok küçük olduğu için parça parça salona alınmak istendiği yönğnde Avukat Bülent Şimşek işçilere açıklamada bulundu. İfadeleri daha sonra duruşma hakimine vermenin daha doğru olduğunu ifade etti.
Ardından Greif işgalinin ardından ve Greif işçilerinin çabalarıyla kurulan Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) adına basın açıklaması okundu.
Açıklamada Greif Direnişi şahsında grev hakkını sahiplenmeye, fiili meşru mücadele çizgisini sahiplenme çağrısı yapıldı.3. Havalimanında tutuklanan işçi ve sendikacıların da serbest bırakılması istendi. Basın açıklaması sırasında dık sık "İşgal grev direniş", "Yaşasın sınıf dayanışması" sloganları atıldı
3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu adına konu yapılan konuşan Haluk Ağabeyoğlu 4 yıl sonra Greif işçilerine dava açılmasının işçi sınıfının haklarına ve sendikal örgütlenmeye yönelik bir saldırı olduğunu belirtti.
Ardından 3. Havalimanındaki kölece çalışma koşullları ve iş cinayetleri gerçeğine dikkat çekildi.
Hem Greif'te hem de 3. havalimanında işçilerine yönelik bu saldırıların gerisinde iktidarın korkusunun yattığı belirtildi.
"İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!" sloganını işçi direnişlerinin birleştirilmesiyle hayata geçirilmesi için çağrı yapıldı.
Yarın Gaziosmanpaşa Adliyesi'nde tutuklu havalimanı işçilerinin 2. tutukluluk incelemesi öncesinde burada yapacakları basın açıklamasına katılım çağrısı yapıldı.
Greif işçilerine destek vernek amacıyla duruşmayı izlemek isteyenlerin adliyenin bahçe kapısını ablukaya alan polisler tarafından kimlik kontrolü yapılarak duruşma listesinde ismi olmayanların adliyeye alınmadığı öğrenildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) adına söz alan Av. Tamer Doğan işgal sürecinde olduğu gibi yine Greif işçilerinin yanında olmaya devam edeceklerini söyledi.
Renault işçilerinin eylemini "kışkırtmak" gerekçesiyle ceza alan Metal İşçileri Birliği (MİB) temsilcisi Yıldırım Doğan ise bugünkü davada da yargılandığını belirtti. MİB temsilcisi bu saldırıların kendilerini düzenin işçi sınıfını hapsetmek istediği cendereye sıkıştıramayacağını yeni Greifler ve Metal fırtınalar yaratmak için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Konuşmaların ardından adliyeye geçildi.
DEV TEKSTİL adına basın açıklamasını ise Fatma Alökmen okudu.
BASIN AÇIKLAMASI METNİ
Gre(if)v İşçi Sınıfının Davasıdır…YARGILANAMAZ!
2014 Şubat ayında İstanbul Hadımköy’de Kurulu bulunan Amerikan tekeli GREIF (Sunjüt) işçileri taşeron sistemine ve kölece çalışma koşullarına karşı örgütlendiler. Greif işçileri kurdukları komiteler aracılığıyla hakları ve gelecekleri için mücadele ettiler. 44 taşerona bölünmüş fabrikada, taşeronun kaldırılmasını ve tüm işçilerin kadrolu - güvenceli çalışmasını talep eden GREIF direnişçileri önlerine çıkan tüm engelleri aşarak fiili-meşru mücadele yolunu seçtiler. Ne grev hakkını imkânsızlaştıran sendikalar yasası, ne de işbirlikçi sendikal anlayışın her türlü kirli oyunları GREİF işçilerini haklı mücadeleden alıkoyamadı. İşçi sınıfının mücadele yasalarını rehber alan GREIF işçileri, fabrikayı 60 gün boyunca işgal ettiler, kelimenin gerçek anlamıyla bir Grev gerçekleştirdiler. GREİF direnişçilerinin mücadelesi sadece Emperyalist bir tekel olan GREIF yönetimine karşı değildi. Aynı zamanda sermaye düzeninin icazeti dışına çıkmayan sendika ağalarına karşı da mücadele ettiler. GREİF işçileri gerçekleştirdikleri gerçek Grev’in her gününde işçi sınıfı mücadelesinde önemli izler bırakan deneyim ve birikim yarattılar. GREİF’de yakılan meşalenin farklı işçi bölüklerinin eline geçmesinden korkan sermaye iktidarı, Greif yönetimi ve Sendika bürokratlarının işbirliğiyle fabrikaya alçakça bir saldırı gerçekleştirildi.
Alçakça yapılan saldırıda 103 işçi ve destekçileri gözaltına alındı. Saldırıda polisin özel hedef olarak gösterdiği kişiler ağır yaralandı. Her türlü baskı ve saldırıya rağmen mücadelelerini farklı yollarla sürdüren GREIF işçileri, işçi sınıfının mücadele sayfasına isimlerini yazdırdılar.
GREIF işgaline dört yılın ardından yeniden dava açıldı.191 işçi ve destekçi dava dosyasında yer alıyor. Kapitalistlerin ve hükümetin işçi ve emekçilere, toplumun ilerici kesimlerine dönük saldırılarının arttığı bir dönemde davanın tekrar açılması tesadüf değildir. Sermaye ve AKP hükümeti bu gibi saldırılarla topluma gözdağı vermek istemekte, yeni GREIF'lerin önünü kesmeye çalışmaktadır. Keyfi yasaklar, grev yasakları, havayolu işçilerine dönük tutuklama saldırısı, kamu emekçilerinin karşı karşıya kaldığı saldırılar, MİB üyelerine ve Sendika yönetici ve üyelerimize verilen hapis cezaları vb. ile GREIF işçilerine açılan dava sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda hayata geçirilen saldırılardır. Bu saldırılarla Krizin faturasını işçi ve emekçilere fatura edenler tabandan yükselecek tepkinin önünü kesmeye çalışmaktadırlar. GREIF'e açılan dava üzerinden de işçi sınıfının devrimci, ilerici mücadele birikimi yargılanmaya ve belleklerden silmeye çalışmaktadırlar.
GREİF direnişi demek fiili meşru mücadele demektir, GREİF direnişi demek “İşgal Grev Direniş” demektir. Krizin faturasının işçi ve emekçilere kesildiği, baskı ve sömürünün artığı bu günlerde fiili meşru mücadele hattını örgütlemek, “İşgal Grev ,Direniş” şiarını yükseltmek her zamankinden daha önemli bir yerde durmaktadır.
GREİF işgalinin deneyimi ve birikimi üzerinden kurulan ve mücadele eden sendikamız, GREİF direnişine karşı gerçekleştirilen saldırının fiili meşru mücadele anlayışı ve pratiğine dönük bir saldırı olduğunun bilincindedir. GREİF direnişinin değerlerini sonuna kadar sahiplenecek, İşçi sınıfın Grev hakkını yargılamaya çalışanlara karşı mücadeleyi sürdürecektir.
Buradan bir kere daha işçi sınıfının sömürüden kurtuluş mücadelesinden yana olan, ilerici kurum ve kişileri, GREİF direnişi şahsında Grev hakkını sahiplenmeye ve Filli meşru mücadele bilinci ve pratiğini bütün işçi ve emekçilere taşıma çağrısını yükseltiyoruz.
Krizin Faturasını kapitalistlere ödetmek için birleşik mücadeleyi büyütme ve yeni GREİF’ler yaratma mücadelesini büyütme çağırıyoruz.
Havayolu işçilerinin ve sendika yöneticilerinin serbest bırakılması, işçilerin haklı ve meşru taleplerinin karşılanması için seferber olmaya davet ediyoruz.
İşçi sınıfının mücadelesini mahkeme koridorlarına sıkıştırmaya çalışanlara karşı, fabrikalarda ve sanayi havzalarında işçilerin taban birliğini sağlamak ve mücadeleyi yükseltmek için birlikte seferber olmaya davet ediyoruz.
Son olarak GRE(İF)V işçi sınıfının davasıdır yargılanamaz diyoruz.
Yaşasın GRE(İF)V Direnişimiz!
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!
Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL)