Amerika'nın talimatıyla idam edilen iki sosyalist: Kadir Tandoğan ve Ahmet Saner 12 Eylül askeri cuntasının uygulamalarından biri yoğun idamlar oldu.
TÜRKER DEMİRCİ
12 Eylül askeri cuntasının uygulamalarından biri yoğun idamlar oldu.Değişik illerde gerçekleştirilen idamlardan sadece ikisi İstanbul’da gerçekleştirildi.
12 Eylül askeri cuntasının uygulamalarından biri yoğun idamlar oldu.Değişik illerde gerçekleştirilen idamlardan sadece ikisi İstanbul’da gerçekleştirildi. 25 Haziran 1981 İstanbul-Paşakapısı cezaevinde bunlar Ahmet Saner ve Kadir Tandoğan’dı.
NELER OLMUŞTU?
12 Eylül 1980 askeri faşist cuntası,ülkeyi tam bir hapishaneye çevirirken, aynı zamanda tam bir darbe hukuku uyguladı.
“Asmayalım da besleyelim mi” diyen faşist generaller idam istiyordu. Tutuklandıkları MLSPB davasının iddianamesini hazırlayan askeri savcı, tüm tutuklular için tek bir iddianame hazırlarken, Kadir ve Ahmet’in davasını bu toplu davadan ayırdı. İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 3 nolu Askeri Mahkemesi kısa bir yargılamanın ardından idam kararı verdi.
İddianamede ifade edildiği gibi, 16 Nisan 1980’de Bu tarihte CİA ajanı Sam Novelle ile Ali Sabri Baytar, Ahmet Saner ve Kadir Tandoğan tarafından vurulmuştu. Motosikletle İstanbul’un Beşiktaş, Zincirlikuyu ve Bebek semtlerinde süren çatışma sırasında, Hakkı ve Kadir kanlar içinde, Ahmet ise yara almadan yakalandılar. Hakkı Kolgu hastahanede bakım yapılmayarak yaşamını yitirdi.
AVUKATLARIN ÇABASI SONUÇSUZ KALDI
Ahmet ve Kadir’in avukatları Nebi Barlas ve Ali Rıza Dizdar’ın anlatılarına göre, askeri mahkemeye bizzat MGK işin uzatılmaması için talimat vermişti. Bu yüzden avukatların hukuki hakları olan düzeltme talep ve itirazlarına ya yanıt verilmedi ya da reddedildi.Avukatların olaganüstü çabaları tüm kapılardan döndü.
AMERİKA'YA JEST
Amerika’ya jest, ülke kamuoyuna gözdağı verilmek isteniyordu. O günlerde Ankara’ya bir ABD heyeti gelmişti, içlerinden biri çok tanıdıktı. ABD eski Ankara Büyükelçisi Robert Commer’di. Commer CİA ajanıydı. Vietnam halkı ve ODTÜ’lü devrimciler onu iyi tanıyordu. Commer’in arabasını 6 Ocak 1969’da ODTÜ’yü ziyareti sırasında arabası Sinan Cemgil, Taylan Özgür, Deniz Gezmiş ve arkadaşları tarafından yakılmıştı. İşte o CİA ajanı yıllar sonra tekrar Türkiyedeydi.
Bu sefer öldürülen CİA ajanı Sam Novello için gelmişti. Kadir Tandoğan ve Ahmet Saner’in davalarını yakından takip etmişti. Mahkemeden önce “Türk ordusu demokrasiye inanıyor” demecini verdi ve gitti.
ALELACELE ONAYLANAN İDAMLAR
Commer gittikten sonra 23 Haziran 1981 TBMM Danışma Meclisi Ahmet Saner ve Kadir Tandoğan hakkında verilen idam kararını oy çokluğuyla kabul etti. Bu kadar hızlı yargılama idamın kimler tarafından istendiği belli olmuştu. CİA’nın şefi Commer 16 Nisan 1980’nin intikamını almak Commer’in direktifini 12 eylül darbecileri 25 Haziran 1981’de yerine getirdi. Amerika memnuniyetini ifade etti.
İDAM SEHPASINI KENDİ TEKMELEDİ
İnfazlar sırasında Avukatlar Nebi Barlas ve Ali Rıza Dizdar hazır bulundu. Avukatların anlatımına göre o gece yaşananlar şöyleydi:
Paşakapısı cezaevinde gece yarısı 3.30’da Ahmet Saner marş söyleyerek darağacının kurulduğu cezaevi avlusuna getirildi.
Savcı hükmü okuduktan sonra Ahmet:“Bizi asanlar şunu bilsinler, kendileri de bir gün asılacaklar!” diye haykırdı ve sandalyenin üstüne çıktı. İpi boynuna geçirdi. Kahrolsun Emperyalizm, Kahrolsun Faşizm, Yaşasın Mücadelemiz son sözü oldu ve sandalyeye tekmeyi attı.
Daha sonra Kadir geldi, avukatlarına Kadir de aynı Ahmet gibi, arkadaşlarına selam söylemelerini, üzgün olmadıklarını, başlarının devamlı dik olduğunu söyledi.
Saat 3.55’de Kadir Tandoğan avluya getirildi. Kadir, ağır ağır geldi, darağacının önünde durdu. Savcı, hükmü okudu ve “bir diyeceğin var mı?” diye sordu. Kadir, “ var” dedi: “Anayasalar toplum için, emekçiler için, halklar için, işçiler için yazılır. Ama maalesef bizde belli bir zümre için kullanılıyor. Ve inanıyorum ki; halkın, emekçilerin, işçilerin sahip olacağı anayasalar gelecektir.”
Sandalyenin üzerine çıktı. Cellat ipi uzun boylu olan Kadir’in boynuna geçirmekte zorlanıyordu, elleri titriyordu.
Kadir cellada dönüp: “Sakin ol kardeşim telaşlanacak, acele edecek bir şey yok. Biraz sakin ol” dedi. Kadir’in sloganları cezaevi havlusunu inletti. “Yaşasın Türkiye Halklarının Kurtuluş Mücadelesi, Kahrolsun Oligarşi, Katil Oligarşi” son sözü oldu ve yoldaşı Ahmet gibi sandalyeye tekmeyi attı.Ahmet Saner’in tekmelediği sandalyede ve aynı ipte Kadir Tandoğan asıldı.
Öte yandan, Ahmet Saner ve kadir Tandoğan'ın infazında bulunan Avukat Nebi Barlas, infazların nasıl bir intikam duygusuyla ve hukukun katledilerek yapıldığını, 12 Eylül hukukunun nasıl işlediğini yayınladığı bir kitabında ayrıntıları ile anlatırken, yine infaz da bulunan bir diğer avukat Avukat Ali Rıza Dizdar da çeşitli açıklama ve röportajlarında bunu ortaya koymuştu