“Var olduğumuz müddetçe, önünde düğme ve ilik olmayan cübbelerimizin anlamını unutmayacağımıza, mesleğimize başlarken ettiğimiz yeminden dönmeyeceğimize dair halkımıza söz veriyoruz”.
ANKARA - Ankara Barosu, baroların ve meslek odalarının yönetim sistemini hedef alan düzenlemeye karşı, “Var olduğumuz müddetçe, önünde düğme ve ilik olmayan cübbelerimizin anlamını unutmayacağımıza, mesleğimize başlarken ettiğimiz yeminden dönmeyeceğimize dair halkımıza söz veriyoruz” açıklaması yaptı.
Ankara Barosu, iktidarın barolar ve meslek odalarının yönetim sistemini hedef alan ve Haziran’da çalışmaya başlayacak Meclis’in gündemine getirilmesi beklenen düzenlemeye ilişkin yazılı açıklama yaptı. Baro açıklamasında, baroların yönetim sisteminde değişiklik öngören yasa değişikliğinin son dönemde belirli aralıkla gündeme getirildiğini anımsatarak, “Barolar ve bazı meslek odalarının demokrasi geleneğinden çıkartılarak, ‘sessiz’ meslek örgütleri haline getirilmesine ilişkin yasa değişikliği tartışmaları, son dönemlerde belirli aralıklarla gündeme getirilmektedir. Avukatlar ve meslek örgütleri olan barolar, insan olmanın en temel hak ve koşullarını korumak ve savunmak durumundadır. Var olmalarının ve bağımsızlığının yegane temeli budur” denildi.
İKTİDAR SAVUNMADAN RAHATSIZ
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Siyasal iktidarların savunma makamından rahatsızlık duymaları ve onları itibarsızlaştırarak tasfiye etmek için yasa değişikliklerini gündeme getirmeleri şaşırtıcı değildir. Ancak bu isteğin dile getirildiği her zaman diliminin, varlık nedeni ve yasal sorumlulukları nedeniyle barolarca ya da bazı meslek odalarınca hak ihlallerine ve inşa edilmeye çalışılan baskı ortamına karşı çıkıldıktan hemen sonraki zamana denk gelmesi ise son derece anlamlıdır.”
‘BOYUN EĞMEYECEĞİZ’
Baro, söz konusu yasa değişikliğinin baroları halkın ve avukatların sesi olmaktan çıkarıp, iktidarların kapalı gözleri haline getirmeyi amaçladığını vurgulayarak, devamla şu ifadelere yer verdi: “Her türlü yasal düzenleme, vatandaşların hak arama özgürlüğüne ve savunma hakkına sınırlama getirme çabasıdır. Bu çabalar, onu sergileyen baskı düzeninin ömrü kadar sürecektir ama avukatlık mesleği boyun eğmeyi inatla reddeden bir meslek olarak her zaman var olacaktır. Barolar ve avukatlar, hak savunucusu olarak bireyin ve halkın yanındadır. Var olduğumuz müddetçe, önünde düğme ve ilik olmayan cübbelerimizin anlamını unutmayacağımıza ve mesleğimize başlarken ettiğimiz yeminden dönmeyeceğimize dair halkımıza söz veriyoruz.”