Ankara Barosu, iktidarın baroları bölme, parçalama ve sindirme projesini bir tehdit olarak sunduğunu belirtti.
ANKARA
Ankara Barosu, iktidarın baroları bölme, parçalama ve sindirme projesini bir tehdit olarak sunduğunu belirtti, "Halkımıza ses olmak için mücadeleyi sürdürecek, hukuktan başka kimsesi olmayan herkes adına hiç yılmadan umudu savunmaya devam edeceğiz" dedi.
Ankara Barosu, AKP iktidarının Avukatlık Kanunu'nda yapmak istediği değişikliğe ilişkin açıklama yaptı.
Sıhhiye Adliyesi önünde cübbeleri ile bir araya gelen avukatlar, sosyal mesafeyi koruyarak basın açıklaması yaptı.
Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, adliye açılır açılmaz koronavirüs vakası çıktığını hatırlatarak, adliyelerde ciddi sağlık sorunları yaşanabileceği uyarısında bulundu.
'YASA BİR TEHDİT OLARAK SUNULUYOR'
Sağkan, bir ilde birden fazla baro açılması dahil Avukatlık Kanunu'nda yapılmak istenen değişikliklere sert tepki gösterdi. Sağkan, yürütülen politikalarla ekonomik kaosa sürüklenen avukatların pandemi süreci ile iyice artan sorunlarına çözüm beklerken, baroları bölme, parçalama ve sindirme projesinin raftan çıkarıldığını ve bir tehdit olarak tekrar sunulduğunu söyledi.
Sağkan, "Tehdit konusu olan her şey özünde bir cezalandırmadır ve baroların seçim sistemlerinin değiştirilmesi adı altında işlevsizleştirilmesi öncelikle avukatların yalnızlaştırılması, devamında ise ülke üzerinde yaşayan her bireyin savunmasız bırakılmasıdır" dedi.
'ADLİYELER AVUKATLAR OLMADAN İNFAZHANEYE DÖNÜŞÜR'
"Adaleti adalet yapan tüm ilkelerin felsefesi insan onuru ise insan onurunun yeryüzünün güçlülerine karşı teminatı da avukatlardır" diyen Sağkan, adaletin sağlanması için inşa edilen binaların, içinde bağımsız baro ve avukatlar olmadan bir infazhaneye dönüşeceğini vurguladı.
Sağkan, şöyle devam etti: "Barolar, hukuk devletinin ve hak arama özgürlüğünün yılmaz savunucuları; hiçbir ayrım gözetmeksizin haksızlığın karşısında vatandaşın yanında yer alan ve evrensel hukuk ilkelerini kendine varlık sebebi yapmış tarihi kurumlardır.
"Bu sebeple baroların parçalanması, susturulması sadece avukatların değil çocukların, kadınların, ağaçların, adalete erişimde dezavantajlı tüm grupların ve istisnası olmadan herkesin susturulması, yurttaşın vicdanının susturulmasıdır. Baroların parçalanması, hukuk devletinin yok edilmesi ve ülkemizde insan onurunun güvencesi olan tüm kalelerin yıkılmasıdır.
'TESLİM OLMAYACAĞIZ'
"Tüm bu baskıya karşı meslek yeminimiz ve bu ülkenin çocuklarına olan borcumuz nedeniyle teslim olmayacağız. Halkımıza ses olmak için mücadeleyi sürdürecek, hukuktan başka kimsesi olmayan herkes adına hiç yılmadan umudu savunmaya devam edeceğiz."
Avukatlar, açıklamanın ardından tasarıyı alkışlarla protesto etti.