Açıklamada şunları söylediler:

ÜNİVERSİTE DEĞİL AVM

Bir öğrencinin üniversite hayatında ödemek zorunda olduğu en büyük masraf özel üniversite .Son yıllarda televizyon reklamlarından bilboardlara kadar karşımıza çıkan özel üniversiteler bize hep eğitim alabileceğimiz harika bir seçenek olarak sunuldu.Devlet ülkenin her yerinde özel üniversiteler açarak öğrencilere teşvik primleri sunarak özel üniversitelerin parlaklığını artırmaya çalışıyor. Türkiye’de açılan özel üniversitelere baktığımız da kampüs, fakülte yaşamı bile olmayan,eğitim kalitesinin oldukça düşük olduğu binalar olduğunu görüyoruz.Eğitim vermeyen bu yerler öğrencilerden aldıkları yıllık 30-40 bin liralık ücretlerle sermayedarların yatırım alanından başka bir şeye dönüşmüyor.Sahiplerinin eğitim vermek için değil alışveriş merkezi işlevi görmesi için açtıkları bu kurumlar öğrencilerin cebini soymak dışında bir anlam taşımıyor.

Devlet üniversitelerinde  de durum pek farklı değil. Üniversitelerin yemekhanesinden yurtlarına,kitap ve 4 yıl boyunca karşılaşılacak okul masraflarına baktığınız da karşımıza astronomik  rakamlar çıkıyor.Ne kadar öğrencilere ucuz olarak gösterilse de biz aza kanaat etmek değil hakkımızı almak istiyoruz.Lise de 10 bin liraya kadar çıkan eğitim masraflarının ardından yemekhanelerde ki 3-4 belki 5 Tllik fiyatlar hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz.Yemekhanesinden ders kitaplarına kadar tüm eğitim ücretlerinin devlet tarafından karşılanması öğrencilerin temel hakkıdır.

Üniversitede ki yurtları da özel üniversitelerden farklı görmüyoruz. Çok iyi olduğu anlatılan KYK ‘’Kredi yurtlar kurumu’’yurtlarının aylık fiyatı 250’ye kadar çıkıyor.Öğrencilerin 475 Tl burs ve kredi aldığını düşünerek bu kredinin 250 lirasının yurda gitmesi felakettir.Öğrencilere hiçbir yaşamsal faaliyet hakkı tanımıyor.

Özel yurtlara baktığımız da neredeyse lüks plaza fiyatlarıyla karşılaşıyoruz.1500.-Tl’nin bile makul bir rakam olarak görüldüğü özle yurtlar orta gelirli bir ailenin bile karşılayamacağı durumda.Bu fiyatların ödenememesi  öğrencileri cemaat yurtlarına gitmeye zorluyor.

Bu yıl KYK’’Kredi yurtlar kurumu’’ yurtlarına yapılan zammın geri çekilmesi de bizim için sadece olumlu yönde bir kazanımdır.Bu ülkede eğitimin paralı olması sorunu sadece devlet yurtlarına yapılan zammın geri çekilmesiyle kapatılamaz.Barınma hakkı devlet tarafından parasız bir şekilde öğrenciye verilmesi  gereken bir haktır.

İSMMO’nun Türkiye’de yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de bir öğrencinin 17 yıllık öğrencilik hayatı boyunca bir aileye maliyeti toplam 599.816 TL.Bu rakam bize gösteriyor ki ülkemizde eğitim aslında iktidarların büyük bir gelir kaynağı olarak kullanılmakta.Daha anaokulda başlayan eğitim masrafları üniversite yılların da hat safhaya ulaşıyor.Öğrencilerin ise,bu parayı vermek dışında bir çaresi yok.Çünkü,aslında ücretsiz gibi gösterilse de eğitimin her alanın da öğrenciye bir çok masraf çıkıyor.

HSBC Araştırma grubunun verilerine göre de Türkiye de üniversite okuyan 5 gençten 4’ü part-time veya tam zamanlı bir işte çalışıyor.Yani bu masraflar üniversite öğrencilerinin hayatına direkt etki etmekte.Bize sunulmaya çalışılan güzel ücretsiz eğitim yalanlarına karşı Türkiye de eğitimin çok büyük masraflar karşısında zorunlu olarak verildiğinin farkına varmalıyız.Devlet tarafından Kamusallaştırılması gereken eğitim tam tersine öğrencilerin sisteme para yatırdığı bir hal almış durumda.Şunun farkına varmalıyız ki eğitim denilen şey bu sistem de büyük bir gasp halina gelmiştir.

Tüm bu ortak taleplerimizi dillendirmek için 6 kasım günü saat 16.00’da İstanbul  üniversitesi Beyazıt kampüsü önüne bekliyoruz.”