Gözaltına alınıp bırakılaan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, ‘Gözaltında her anımız şiddet ve işkenceyle geçti’ dedi.
Gözaltına alınıp bırakılan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, gözaltında yaşadıklarını Evrensel'e anlattı, “Üç gün boyunca neredeyse her anımız şiddet ve işkenceyle geçti” dedi.
İstanbul Beşiktaş’ta cumartesi günü, açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın durumlarına dikkat çekmek amacıyla yapılan eylemde gözaltına alınan ve 3 gün sonra sevk edildikleri mahkemece, adli kontrol uygulaması getirilerek serbest bırakılan 41 hak savunucusu gözaltı sürecinde darbedildi, işkenceye uğradı.
Gözaltına alınan 41 hak savunucusu arasında İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri de vardı. Gözaltında yaşananları Evrensel'e değerlendiren Yoleri, 3 gün boyunca hak savunucularının yoğun bir şekilde işkenceye maruz kaldıklarını söyledi.
Gözaltına alınmalarından adliyeye çıkarılmalarına kadar yoğun bir şekilde işkence yapıldığını aktaran Yoleri, “Arkadaşlarımız önce Nuriye ve Semih’in durumuna dikkat çekmek için açıklama yapmak istedi. Ve orada sert bir müdahale oldu, gözaltılar yaşandı. Biz de bu durumu protesto etmek için toplandık ve gözaltına alındık. Biz orada Nuriye ve Semih için yapmıyorduk açıklamayı. İnsan hakları savunucularının karşılaştığı muameleyi protesto ediyordu. Ekipler bize ‘Nuriye ve Semih için eylem yasağı var’ dediler. Sonucunda işkence yapılarak gözaltına alındık. Bir arkadaşımız gözaltına alınırken, kafası polis aracının kapısına vuruldu. İnsanları bindirdikleri araçlar da şiddet sürdü. Gözaltında sadece fiziksel şiddet değil, insanları tahrik de etmeye çalıştılar, onurlarıyla oynamaya çalıştılar. İnsanlara ‘Gözaltında zaten her şeyi hak ediyorsunuz” anlamına gelebilecek söylemlerde bulundular. Gözaltına alınmaktan, hastane işlemlerine kadar her aşamada şiddet ve işkence vardı” açıklamalarında bulundu.
Adliyeye çıkarıldıkları anlarda da kötü muamelenin devam ettirildiğini belirten Yoleri, “Ters kelepçe rutin uygulama haline getirildi. Sabah 9’da ters kelepçe takıldı, akşam beş buçuğa kadar. Kısacası her anı işkenceye çevirdiler. Adliyeye gittiğimizde savcının ifade alması gerekiyordu. Ancak biz adliyenin eksi yedinci katında araba içinde bekletildik. Savcı ifademizi, görüşlerimizi almadan; herhangi bir delile ulaşmadan herkesi aynı torbaya koyarak, adli kontrol talep etti. Sorgu hakimi de bunu onayladı.” ifadelerini kullandı.
“Devlet haklarımızı almak istiyor. Toplum üzerinde kötü bir psikoloji oluşturmaya çalışıyor” diyen Yoleri şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de çoğu insan mağdur ve sık sık Türkiye’nin yarı açık cezaevine dönüştüğü söyleniyor. Ancak artık bize göre herkes tutuklu. Bu şekilde işkencenin görünür hale getirilmesinin iki amacı var. Birincisi caydırma amaçlı. İnsanlara ‘Siz de yaparsanız böyle olur’ mesajı veriliyor. Diğeri ise cezalandırma. Hakkınızda hüküm verilmiş oluyor ve cezalandırılmış oluyorsunuz. Ancak bütün bunlara rağmen haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. İHD darbe koşullarında kuruldu. Şimdi OHAL koşullarındaki bu hukuksuzluklarla geri adım atmaz.