"aşk; karşındakini bulunmaz hint kumaşı sanmanla, sersemin teki olduğunu anlaman arasında geçen zamandır." demiş victor hugo.
şule öncü'nun tarifinin üstüne tarif tanımam aslında ben ama hugo'nunki de fena değilmiş allah için)))) yaralı kontenjanlarında diye eklersek cümlesinin sonuna.
bazı insanlar öncüdür. yaşamdaki rolleri öyledir. soyadı öyle olduğu için değil kendisi algı olarak öyledir şule öncü de benim için. öncülüğü başa geçip beni takip edin deme hevesi zannederler genelde. gerçek öncülük öyle bi şey değildir. yaşamdaki yeri ile zaten ışığı vardır bu kişilerin siz onun kişiselliğinin değil ışığının peşinden gidersiniz ve onu değil kendi ışığınızı yakalamak için gidersiniz. çok ana bir ayrım noktasıdır bu. bu kadar ara tarif ve işaret etmeden sonra şule öncü' nün tarifini anımsayalım:
"kendinizi tamamlamaya ne kadar uzaksanız aşka o kadar aç ve yatkınsınız. " demişti.
yukarıda hugo'nun tarifinde de aynı görüş var aslında dikkatli bakarsanız; sadece biraz daha mizahi dile getirmiş. kendini tamamlamaya ne kadar uzaksan o eksikleri başkasından toplama ihtiyacın o kadar çoğalıyor. aşık olunan için sersemin tekidir demek belki ağır olmuştur sevgili hugo ama kendini bile tamamlayamayan bi aciz olduğunu anlarsınız diyebiliriz sıradanlaşabildiğinde sizin için de. çünkü yaralı yaralıyı bulmuştur genellikle o tür bir ilişkide... sıradandır zaten de siz bunu görebildiğinizde anlarsınız ne büyük medetler beklediğinizi yoktan yere.
dün canımdan can bir arkadaşımlaydım dedik ki ihtiyaçlı olmak kötü mü peki. zayıflık mı. elbette değil. bunun farkında olmak ve bunun sorumluluğunu almak yetişkinliğimizle alakalı. diğerini emerek değil açıkça talep edebilmek. bu istemenin sana ait bir şey olduğunu bilmenin sorumluluğu olunca sırf istedin diye karşındakinin vermeyebileceğini bilmek de marifet olmaktan çıkıp doğallaşıyor..
bazı insanlarda ihtiyaçlı olduğu halde hiç de değilmiş havaları vardır bir de bilirsiniz. buna gerek yok yetişkin olan yanımız o sorumluluğu alınca... çocuk olan yanımız da yetişkine yardım eder hem seve seve. kendine bakmaya korkan bir aciz değilsek el birliği ile onarırız yaralarımızı. dostlarımız aşkımız elbette yardım eder. kendisine yardım eden birisine yardım etmek kolaydır; keyiflidir de hatta.
sevmeleri özgürleştirmek gerek. aşkı da elbet çökelekli hâllerden... kendimizi tamamlamak zor ama bir o kadar derin haz veren bir şey. kendinizi keşfetmeden ölmeyin