“İnsan Haklarına Saygı ve Hukuka Dönüş” teması ile 9 Mayıs 2019 saat 19.00 da Nazım Hikmet Kültür Merkezi-Şişli’de yapılan törenle 17. kez “Ayşenur Zarakolu Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri” verildi.
İSTANBUL-İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
2019 ‘AYŞENUR ZARAKOLU DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖDÜLÜ’
Gerekçesi
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, insan hakları savunucusu ve yayıncı Ayşenur Zarakolu’nun aramızdan ayrılmasını takiben 2003 yılından bu yana her yıl, genelde insan haklarına, demokrasiye ve barışa yönelik, özelde düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik ağır baskılarla karşılaşanlara ve bu ağır baskıya rağmen susmayarak topluma yol gösteren, umut olan kişi, kurum ve kesimlere ‘Ayşenur Zarakolu Düşünce ve İfade özgürlüğü Ödülü’ vermektedir.
Tema
Tüm otoriter rejimlerin genelde insan haklarına, demokrasiye özelde düşünce ve ifade özgürlüğüne tahammülsüzlüğü bilinmektedir. Her türlü muhalif söylemi, eleştiriyi, itirazı cezalandırma boyutuna varmış bulunan bu saldırgan tahammülsüzlük, Türkiye’nin dünyada en çok gazeteci tutuklayan ülke konumunda bulunması ile dahi yeterince açıklanamıyor. Medyanın neredeyse %96 sının iktidar tarafından yönetiliyor olması yanında sosyal medya paylaşımlarından dolayı açılan davalarla on binlerce kişinin tutuklanması ve cezalandırılması yoluyla, tüm özgür bilgi ve görüş paylaşım platformlarının baskı altına alınmaya çalışıldığına tanıklık ediyoruz.
Ayrıca, resmi/fiili OHAL lerle geçen bu sürecin özellikle son beş yılına hukuk dışılık damgasını vurmuş bulunuyor. Hali hazırda, son 10 yıldır geliyorum diyen hukuk dışılık anayasasızlaşma noktasına varmış, hukuk güvenliği tamamen rafa kalkmıştır.
Nisan 2015 tarihinde yürürlüğe giren 6638 Sayılı İç Güvenlik Yasası ile başlayan fiili OHAL, 20 Temmuz 2016 dan başlayarak iki yıl boyunca anayasal OHAL olarak devam etmiş, cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra çıkarılan 25 Temmuz 2018 tarihli 7145 sayılı yasa ile de halen görünmez olarak devam etmektedir. Hatta, 21.01.2017 tarihli 6771 sayılı anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi ile artık tek kişilik OHAL’den söz edebiliriz.
Bu hukuk dışılık, hukuk güvenliğini kaldırmasının yanında insan haklarını da güvencesiz bırakmış bulunmaktadır. Bu olumsuz tablonun son bulması için ilk adım insan haklarını ve demokrasiyi esas alan yeni bir anayasa yapılması ve hukuka dönüş yolunun açılmasıdır. Ancak ülkeyi yönetenlerin böyle düşünmedikleri, yaptıkları 2023 planında, 5 yılda 137 bin 687 kişilik 228 yeni cezaevi yapılmasına yer vermeleri ile somutlaşmıştır.
Bu genel tablo gözetilerek ödülün bu yılki teması “İnsan Haklarına Saygı ve Hukuka dönüş” olarak belirlenmiş ve ödül verilirken baskı gören ve mücadele eden kişi ve gruplar gözetilmiştir. Ödülleri alanlar ve verenler aracığıyla, toplumun baskı altına alınan kesimlerini bir araya getirmek amaçlanmaktadır. Ödül verilenlerin ortak özelliği baskı görmelerine gerekçe yapılan faaliyetlerinin düşünce ve ifade özgürlüğü bağlamında faaliyetler olmasıdır.
Ödül komisyonumuzun, ödül gerekçesi ve belirlenen 2018 teması çerçevesinde yaptığı değerlendirmeler neticesinde ödül sahipleri:
1-Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı – Adli Tıp ve işkencenin belgelenmesi alanlarında değerli çalışmalar yaptı ve bu çalışmalarını baskı altında sürdürmeye devam etti. Barış için akademisyenler olarak imzalanan “Bu suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladığı için “örgüt propagandası yapmakla suçlandı ve 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Özgür Gündem Nöbetçi Yayın Yönetmenliği davasından dolayı tutuklandı, serbest bırakıldı, davası devam ediyor.
2-Ayşe Düzkan – gazeteci, yazar – Özgür Gündem Nöbetçi Yayın Yönetmenliği davasında 18 ay hapis cezası verildi. Kesinleşen cezası nedeniyle 29 Ocak 2019 dan bu yana tutuklu. Halen Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde tutuluyor.
3-Osman Kavala – insan hakları destekçisi- İddianamede elle tutulur hukuki değeri olan bir delil yok ama Gezi Olaylarının yöneticisi ve 15 Temmuz olayına katılmakla suçlanıyor. Halen Silivri 9 Nolu Cezaevinde tutuluyor.
-Gazeteciler başlığında, en çok gazeteci tutuklayan ve basın yayın organı kapatan devlet Türkiye desek bile yetmiyor baskının boyutlarını anlatmaya. Basın özgürlüğü; demokrasinin, düşünce ve ifade özgürlüğünün, halkın haber alma ve gerçeği bilme hakkının olmazsa olmazı ama halkın gerçeklerle bağını kopararak yönetmenin avantajlarından yararlanmak isteyen iktidar baskıda sınır tanımıyor. Hatta Kürt basını söz konusu olduğunda baskının dozunu daha da artırarak gazeteyi basan matbaaları bile çalışamaz hale getiriyor bu gün. Tutuklu gazetecilerin 3 te biri Kürt gazetecilerden oluşuyor. Ancak bu devasa baskıya rağmen biat etmeyen, diz çökmeyen gazeteciler var ve gerçekleri halka ulaştırmak için canla başla çalışmaya devam ediyorlar.
-İktidarın bir anlamda güçsüzlüğü ve özgüven noksanlığını da gösteren bu topyekün baskının hedefinde topyekün tüm muhalifler var aslında. İnsan hakları savunucuları, destekçileri, hukukçular, eğitimciler, siyasetçiler, hekimler herkes hedefte. Ancak insanı, güç ve çıkar için araçsallaştıran, bir hak öznesi olarak görmeyen iktidarın karşısında yaşam hakkından söz etmek, barıştan söz etmek, işkenceye karşı olmaktan, haktan hukuktan sadece söz etmek bile onun özgüvenini yerle bir etmeye yetiyor.
Bir insan hakları ihlal aygıtı olarak devlet, her ihlalde insan hakları savunucularına yakalanmaktan kurtulamıyor öte yandan.
Özetle; Bu resmi/ fiili OHAL sürecinin iki gerçeği var. Biri yukarıda kısaca özetlediğimiz yoğun baskı ve hak ihlalleri, diğeri ise; giderek derinleşen ve yaygınlaşarak tüm toplumu içine alan bu azgın baskıya rağmen barış isteyenler, demokrasi isteyenler, adalet isteyenler, gerçekleri yazmak, aktarmak isteyenler, insanları yaşatmak isteyenler, eşit özgür kardeşçe bir yaşam isteyenler, mücadeleleri, itirazları ve ısrarlı talepleri.
Baskıya karşı susmayanları saygıyla selamlıyoruz.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi “Ödül” Komisyonu
.........................................................................
Başlangıcından bu yana ödül verilenlerin listesi:
2003- Hasan Basri Aydın- Yazar
2004- Sevan Nişanyan- Yazar –Araştırmacı
2005- Memik Horuz-İşçi Köylü Gazetesi Yazı İşleri Md.
İrfan Uçar-Yönetmen
Hrant Dink- Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
2006- Emin Karaca-Yazar
İnci – Doğan Özgüden –Yazar Yayıncı
Zülküf Kışanak –Yazar
Seher Yılmaz- Umut Kitapevi (Şemdinli De Bombalanan) Sahibi
2007- Vedat Türkali –Yazar
Baskın Oran
Yılmaz Güney
2008- Ece Temelkuran-Yazar
Ayşe Karakaya-1977 ‘de ODTÜ de Öldürülen Ertuğrul Karakaya’nın Annesi
Saadet Çaçan- Barış Annesi
2009- Füsun Erdoğan-Özgür Radyo Gen. Yay.Yönetmeni
Mahmut Alınak DTP Eski Milletvekili
Temel Demirer- Yazar
2010- Ahmet Türk- Kapatılan DTP Eş Başkanı
Aysel Tuğluk –Siyasi Yasaklı Milletvekili
Mehdi Tanrıkulu- Azadiya Welat Yazı İşl.Müdürü
Bedri Adanır –Aram Yayınevi Sahibi
Veysi Sarısözen-Gazeteci Yazar
2011- İsmail Saymaz- Gazeteci
Necati Abay
Emine Demir
2012- Prof Dr Büşra Ersanlı
Nuray Mert –İMC Program Sunucusu
Ahmet Şık- Tutuklu Gazeteciler Adına
2013- Kürt Gazeteciler
Ayşe Berktay
2014- Berkin Elvan - Gezi’ye Atfen
Çağdaş Küçükbakkal - Gezi’ye Atfen
Dr.Erenç Yasemin Dokudan - Gezi’ye Atfen
Dr. Sercan Yüksel- Gezi’ye Atfen
Yüksel Genç - Yazar
Erol Özkoray- Yazar
2015- Bakur Belgeseli
Ethem Cağır
Leyla Yıldıztan
Hasan Gülbahar
2016- Barış İçin Akademisyenler Adına – Kıvanç Ersoy-
Esra Mungan
Meral Camcı
Muzaffer Kaya Can
Dündar- Gazeteci
Erdem Gül- Gazeteci
Tahir Elçi- Avukat, İnsan Hakları Savunucusu
İMC TV
Refik Tekin
2017- Tutuklu Gazeteciler Adına –Kadri Gürsel
Mehmet Altan
Ahmet Altan
İnan Kızılkaya
Figen Yüksekdağ- Tutuklu Milletvekilleri
Belge Yayınları-Sinan Zarakolu
Ali Tanrıverdi –İnsan Hakları Savunucusu
Nujiyan Erhan-Şengalde Öldürülen Gazeteci
KESK Şubeler Platformu- KHK İhraçlar Nedeniyle
2018- 16. Yıl Ödülleri
Ayşe Çelik( Ayşe öğretmen) Tüm “çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın” diyenler adına
Selahattin Demirtaş tutuklu milletvekilleri ve seçilmişler adına
Onur Hamzaoğlu, barış talep ettiği için tutuklanan ve baskı gören hekimler adına
Murat Sabuncu baskı altındaki gazeteciler adına
Sezin Uçar, tutuklu avukatlar adına
Boğaziçi Üniversitesi öğrenciler, tüm tutuklu öğrenciler adına
Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi, kapatılan ve faaliyeti durdurulan gazete ve yayın
kuruluşları adına
Hasan Ceylan, tüm tutuklu ve baskı altındaki insan hakları savunucuları adına.