Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda eylem yapan KESK'liler polis saldırısıyla gözaltına alındı. Gözaltında işkence gören emekçiler serbest bırakıldı.
KESK İstanbul Şubeler Platformu üyelerinin OHAL kapsamında ihraç edilen ve açığa alınan üyeleri için dün Bakırköy Özgürlük Meydanında gerçekleştirdiği oturma eylemine polis saldırdı. Kamu emekçileri ve onlara desteğe gelen 27 kişi yerlerde sürüklenip, ters kelepçe takılarak gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar akşam saatlerinde bırakıldı.
Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlerinden ihraç edilen Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) üyelerinin her hafta İstanbul Bakırköy Meydanı’nda gerçekleştirdiği eyleme polis saldırdı. Açıklama yapmak için meydana gelen KESK üyelerinin etrafını saran polisler, yapılan eylemin sonlandırılmasını istedi. Bunun üzerine demokratik haklarını kullandıklarını belirterek eylemlerine devam edeceklerini belirten KESK’liler ve onlara desteğe gelenler polisler tarafında gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda gözaltına alınanlar için basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya TMMOB, TTB, KESK üyeleri yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Kitle “Baskılar bizi yıldıramaz”, “AKP gidecek biz kalacağız”, “Gözaltılar serbest bırakılsın” sloganları atarak gözaltına alınan arkadaşlarının serbest bırakılana kadar Bakırköy Özgürlük Meydanını terk etmeyeceklerini vurguladılar.
‘HUKUKİ DEĞİLDİR’
KESK İstanbul Şubeler Platformu adına basın metnini okuyan Haber Sen 4 No’lu Şube Başkanı Melek Bal, “KESK Şubeler Platformu Olarak 67 haftadır gerçekleştirdiğimiz direniş bugün Kadıköy Boğa Alam, Bakırköy Özgürlük Meydanı yanı sıra Vatan Emniyet Müdürlüğünü de kapsayarak sürüyor. Saat 14’te arkadaşlarımızın alana girmesi esnasında engellenmeleri ve ardından müdahale edilerek gözaltına alınmaları hukuki değildir” dedi.
‘MÜDAHALEYİ ANLAMIYOR VE KABUL ETMİYORUZ’
“67 haftadır halkın desteğiyle devam eden eylemimizin hiçbir güvenlik sorunu yaratmamış olduğu biliniyor” diyen Bal, “Bugün güvenlik tehdidi ilan edilerek yapılan müdahaleyi anlamıyor ve kabul etmiyoruz. Herkes gibi emekçiler de seçim dönemlerinde taleplerini yüksek sesle dillendirme haklarına sahiptir. Saat 14'te ilk olarak alınan arkadaş grubumuzda 13 ihraç edilen arkadaşımız ve onlara sahip çıkmak için alana gelenlere yapılan müdahalede alınan 14 arkadaşımız bırakılıncaya kadar bu alandan ayrılmayacağız. Yapılan hukuksuz gözaltılara tepki gösteren CHP VE HDP seçim standındaki arkadaşlara dayanışmalarında dolayı teşekkür ediyor ve polisin standlara yönelik saldırısını kınıyoruz. İstanbul Valiliğin sürece müdahale etmesini ve kaymakamlığın emekçiyi seçimlerde görünmez kılmaya yönelik olarak kararını geri almaya çağırıyoruz” diye konuştu.
GÖZALTILAR SERBEST BIRAKILDI
Açıklama sonrası kitle, gözaltına alınan arkadaşları bırakılıncaya kadar alandan ayrılmayacaklarını belirtti. Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda iki grup halinde gözaltına alınan 27 kişi işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Serbest bırakılan emekçiler, “AKP'ye boyun eğmeyeceğiz”, “AKP gidecek biz kalacağız’ sloganıyla Bakırköy Özgürlük Meydanı'na geldi.
GÖZALTINA ALINANLARA İŞKENCE
Alana gelen emekçilerin vücutlarında işkence izleri mevcuttu. Evrensel’e konuşan emekçiler, yaşadıkları şiddeti anlattı. KHK ile ihraç edilen büro emekçisi Fatma Alan gözaltında yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Zaten darbedilerek gözaltına alındık. Herhangi bir gerekçe göstermediler. İlk önce bir uyarı yaptılar ‘dağılın’ diye. Biz dağılmayınca kalkanlarıyla birlikte bize saldırdı. Saçlarımızdan sürüklediler, yerde tekmelediler. Gözaltı aracına bindirdiler, ters kelepçe yaptılar. Araçta çok yoğun işkenceye uğradık. Bayılan oldu. Çok fazla küfür ettiler, ağza alınmayacak küfürler.”
67 haftadır direnen emekçilere destek için geldiğini söyleyen DGB’li bir yurttaş, “Hocalarımızı işkence ile gözaltına aldılar. Biz de bu işkenceyi teşhir etmek için ajitasyon çekerek halka duyurmaya çalıştık. Ajitasyon çektiğimiz için bizi de gözaltına aldılar. Yerlerde sürüklediler. Sürekli tehdit ettiler. Burada kullanamayacağım kelimeler kullandılar. Ters kelepçeyi çok sıktılar. Kafamı duvara vurdular. Sonra ‘Niye kafanı duvara vuruyorsun, kafanı duvara vurma’ diyerek dalga geçtiler. O sıra baygınlık geçirdim” diye konuştu.
Dilbirin Acar, “İstedikleri şey kamu emekçilerini gözaltına almak, onlara olan desteği bertaraf etmek. Biz bunun önüne geçmek için etrafta emekçiler konuşup bu saldırıyı teşhir ettik. Bu sırada bizlerde gözaltına alınmış olduk. Gözaltı sürecinde ağır bir işkenceye maruz kaldık. Özellikle polis aracında kamerayı kapatarak yumruklarla, tekmelerle, tokatlarla vurdular. Onlar emekçilerin direnişinden korkuyorlar” dedi.
Kaynak: Evrensel