Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi arazisinin imara açılmasına tepki gösteren Bakırköy Kent Savunması üyeleri, "Bu ülkenin yurtseverleri olarak bu talana karşı çıkıp ayağa kalkmalıyız" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Nisan ayında Bakırköy'de 1 milyon metrekare büyüklüğündeki 5 parsel için imar planı değişikliğine gitmişti. Bu imar değişikliği içerisinde 1927 tarihinden bu yana hizmet veren Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi de yer alıyor. Bakırköy'ün son yeşil alanı konumunda olan ve yaklaşık 17 bin ağacın bulunduğu hastanenin imar kararına tepki olarak bir araya gelen Bakırköy Kent Savunması, geçtiğimiz günlerde topladıkları 30 bin imzayı Meclis'e gönderdi. 

'AVM'LER, OTELLER YAPILACAK'

Planının açıklandığı günden bu yana çeşitli eylemlerle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kararını protesto ettiklerini söyleyen Bakırköy Kent Savunması üyesi İlknur Türkoğlu, bu yaz 2 ay boyunca, sıcağa aldırış etmeden Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda halktan 30 bin imza topladıklarını söyledi. Yüzlerce kişi ile emek verip dertlerini, haklılıklarını binlere anlattıklarını ifade eden Türkoğlu, "Bu alan imara açılırken 6428 Sayılı kanuna atıfta bulunuyor. Bu da, burada kamu ortaklığında bir şehir hastanesi yapılacak demek ve şehir hastanesiyle beraber çeşitli AVM'ler, oteller, konaklama tesisleri gibi bir sürü binanın yapılacağı anlamına geliyor" dedi.

'RANT POLİTİKALARI DEVREDE'

Acı tablonun yalnızca Bakırköy'de değil, İstanbul'un her yerinde uygulandığını vurgulayan Türkoğlu, "Kamuya, vatandaşa ait olan hastaneler özelleştiriliyor ve bu alanlar imara açılıyor. Salt rant politikaları devreye sokuluyor. Biz tüm rant politikalarına karşı da mücadele veriyoruz. Çünkü Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi pek çok hastaya hizmet veriyor" ifadelerini kullandı. 

'SALDIRILARA HAYIR DEMELİYİZ'

Kent Savunması üyelerinden Ümran Serhan ise, sadece Bakırköy için değil, yurdun dertlerini dert eden biri olduğunu belirterek, "Bakırköy'de ve bütün ülke sathında doğaya, kamu alanlarına yapılan bu saldırılarına karşı hayır demek için ayağımın gittiği, elimin vardığı ölçüde bu saldırılara engel olmaya çalışıyorum" dedi. İktidarın 15 yıldır satmadık bir kamu kuruluşu bırakmadığını söyleyen Serhan, bütün köprüleri, geçitleri, paraya çevirmek için de her türlü organizasyonu yaptığını ifade etti. Serhan, "Bunlar artık yetmiyor olacak ki şimdi de ülkenin toprağını, suyunu, yok etmeye çalışıyor. Bugün onlar için varlık savaşı; ama bizim için de varlık savaşıdır. Ülkemin toprağına, suyuna, kıyısına yapılan bu saldırılara halk olarak 'hayır' demek zorundayız" şeklinde konuştu.

'HASTANEYİ YEMECE DÜZENİNE ÇEVİRECEKLER'

Serhan, son olarak şunları söyledi: "Bütün herkese çağrı yaptık. Bakırköy ve çevresinin son kalan yeşil alanı son şansımızdır. Yüzlerce ağacın olduğu alanın yok edilmesine karşı çıkıyoruz. Yenileme adı altında buradaki hastaneyi de biliyoruz ki kent hastanesi adı verilen, 'yemece' düzenine çevirecekler. Biz buna izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin yurtseverleri olarak ayağa kalkmak zorundayız. Eğitime, kadınlara, doğaya, kurumlara, bütün muhaliflere yapılan bu saldırılara karşı 'dur' demek zorundayız. Bunun için buradayım ve herkese de mücadelemize destek vermesi çağrısı yapıyorum."