Barış Akademisyenleri İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Kocaeli ve Antalya’da eşzamanlı basın açıklamaları düzenledi.
Barış Akademisyenleri İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Kocaeli ve Antalya’da eşzamanlı basın açıklamaları düzenledi. Akademisyenler düzenledikleri basın açıklamalarıyla “Gasp edilen haklarımız için diğer kamu emekçileriyle birlikte mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
“Barış talebimizin arkasındayız. Barış sözümüzü çoğaltacağız” denilen açıklamalarda, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararının ardından 522 imzacı akademisyenin beraat ettiği de hatırlatılarak, “Biz Barış Akademisyenleri ve kamu görevinden men edilmiş eğitim ve bilim emekçileriyiz; İşimizi, gasp edilen haklarımızı talep etmek için burada, bir aradayız” ifadeleri kullanıldı.
"Pek çok KHK’li, Barış Akademisyeni Dr. Mehmet Fatih Tıraş gibi hayatına son verdi"
Seçme ve seçilme haklarının dahi ellerinden alındığını, cezalara çarptırılıp cezaevlerine gönderildiklerini belirten akademisyenler açıklamalarını şöyle sürdürdü:
Cezalara çarptırıldık, hapis yattık. Seyahat özgürlüğümüzden, adil yargılanma hakkımızdan, sosyal güvencelerimizden yoksun bırakıldık. KHK’li olan arkadaşlarımızın velayet hakkı, seçilme ve hatta seçme hakkı dahi tartışmaya açıldı. “Tazminatlarımız verilmedi. Miras hakkı elinden alınanlar bile oldu. Pek çok KHK’li, Barış Akademisyeni Dr. Mehmet Fatih Tıraş gibi hayatına son verdi.
Bize adres olarak OHAL icadı bir komisyon gösteriliyor. Oysa bu kurum sorunları çözmüyor, aksine çoğaltıyor. İşleyişi ve kararları tartışmalı. Adaleti geciktiriyor. Hala değerlendirilmeyi bekleyen 33 bin dosya var. 406 Barış Akademisyeninin ve KESK üyesi 1500 kamu emekçisinin dosyası da bekleyenler arasında.
"Sorunlarımız acil demokratik çözümler gerektiriyor”
Anayasa Mahkemesi’nin 26 Temmuz 2019’da barış talebinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesine rağmen hala beraat etmeyen akademisyenlerin varlığının altının çizildiği açıklamada, “Ancak henüz beraat etmeyen Barış Akademisyenleri de var. Evet, şu sıralar beraat kararları alıyoruz ancak hala gasp edilmiş haklarımızı geri alabilmiş değiliz. Ne üniversitelerimize dönebildik, ne de pasaportlarımızı geri alabildik.Sorunlarımız acil demokratik çözümler gerektiriyor” denildi.
Akademisyenler taleplerini şöyle sıraladı: