Barış Bildirisi’ne imza attıkları için “terör örgütü propagandası" iddiasıyla yargılanan 4 akademisyenin 2. duruşması bugün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde görülüyor. Dava öncesi gazetemize konuşan Dr. Muzaffer Kaya hakim karşısına tam olarak neyle suçlandıklarını bilmeden çıktıklarını belirterek darbe girişiminin ardından ‘demokrasi, uzlaşı gibi sözlere rağman barış istedikleri için yargılanıyor olmalarının samimiyetsizlik ifadesi olduğunu söyledi.

Barış İçin Akademisyenler tarafından hazırlanan Bu Suça Ortak Olmayacağız bildirisine imza attıkları ve bildirinin arkasında olduklarını beyan ettikleri için haklarında çıkarılan gözaltı kararı sonrası, “terör örgütü propagandası yapmakla” suçlanıp  tutuklanan ve daha sonra kamuoyu baskısıyla serbest bırakılan Esra Mungan, Muzaffer Kaya, Kıvanç Ersoy ve Meral Camcı bugün 2.kez hakim karşısına çıkıyor. Dava saat 13:00’da istanbul Adliyesi 13. Ağır Ceza Hakimliği’nde görülecek.

Barış istedikleri için uzun süre tutuklu kalan 4 akademisyenden Dr. Muzaffer Kaya hakim karşısına çıkarken hangi maddeden yargılandııklarını dahi bilmediklerini ifade ederek, “7/2’den yargılanıyorduk. Savcı 301. madde ile yargılanmamız talebinde bulunmuş Adalet Bakanlığı da savcılıktan bu hususta gerekçe talep etmiş ancak savcılık hangi gerekçeyle 301’den yargılanmamızı talep ettikleri sorusuna henüz bir gerekçe sunulmuş değil” dedi. Kaya, avukatlarının davanın ertelenebileceğini öngördüklerini aktarırken “ülkede neyin ne olacağı hiç belli olmuyor, o yüzden davanın sonucuna dair tahminde bulunmak da güç” diye ekledi. Kaya Barış istedikleri için, Kürt sorununda barışçıl çözüm dedikleri ve savaş politikalarına karşı çıktıkları için yargılandıklarını belirtirken darbe girişimi ve sonrası söylenenleri hatırlattı ve  “Darbe girişimi sonrası demokrasi, uzlaşı en çok duyduğumuz laflardı ancak bizim hala yargılanıyor olmamız bu sözlerin samimiyetini gösteriyor!” dedi. Kaya, darbe girişiminde bulunanların elinde silah bulunan kişiler olduğuna değinerek, savaşın darbe koşullarını yaratan bir yanı olduğuna dikkat çekti. “Darbe girişimi bu bildiriye imza atmamızın ne kadar doğru ve haklı olduğunu bir kez daha gösterdi” diyerek hükümetin yakın vadede Kürt sorununda akılcı ve barışçı bir politika gütmediğini, savaş politikalarından vazgeçmeyeceğini  söyledi.

Barış İçin Akademisyenler de, “4’ten fazlayız, barış talebi suç sayılamaz, yargılanamaz, barış akademisyenleri beraat etsin” diyerek saat 12.00’da İstanbul Adliyesi önünde yapacakları açıklamaya, emekten, demokrasiden vc dayanışmadan yana olan herkesi katılmaya çağırdı.