Kocaeli Baro Başkanı Sertif Gökçe, “ Valilikçe verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararı Çevresel Etki Değerlendirme Kanunu ile yönetmeliğine açıkça aykırıdır” dedi.
Özelleştirilen Derince Limanı’nda yapılacak deniz dolgusunu eleştiren Baro Başkanı Sertif Gökçe, “Yapılacak dolgu çevreye büyük zarar verecektir. Valilikçe verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararı Çevresel Etki Değerlendirme Kanunu ile yönetmeliğine açıkça aykırıdır” dedi
Kıyılar, geçmişten günümüze insanların ilgi duyduğu ve her türlü faaliyetlerle yararlandığı, kara ile deniz ekosistemlerinin kesişme sahasında yer alan önemli ortamlardır. Dünyadaki yoğun nüfus artışı, sanayileşme, ulaşım ve turizm gibi etkenler, kıyının sunduğu olanaklar ve çekicilikler gibi nedenler, günümüzde kıyı alanların yoğun kullanımına yol açmıştır. Yoğun kıyı kullanımını barındıran alanlardan biri de İzmit Körfezi kıyılarıdır. Marmara Bölgesi’nin doğusunda, toplam 129,7 km. uzunluğunda sahil şeridine sahip olan İzmit Körfezi’nde kıyının jeomorfolojik yapısı ve kıyı alanındaki kullanım çeşitliliği bir etkileşim halindedir. Çalışma sahasının sanayi, ticaret ve ulaşım alanı olması, İzmit Körfezi kıyılarında yoğun bir ticari amaç güden kıyı alanı kullanımını meydana getirmiştir.
DENİZİ DOLDURACAKLAR
Bu ticari kullanımların en büyüklerinden biri olan Safi Port Derince Limanı İlave Dolgu Yapımı ve Dip Tarama Projesi çevreyi büyük ve önemli ölçüde etkileyecek bir proje olup ‘ÇED gerekli değildir’ kararı ile ÇED sürecinden uzak tutulması Çevresel Etki Değerlendirme Kanunu ile Yönetmeliği’ne açıkça aykırıdır. ÇED sürecinden uzak tutulan Safi Port Derince Limanı İlave Dolgu Yapımı ve Dip Tarama Projesi, bir deniz tabanı doldurma ve yer sağlama projesidir. İlgili işletmede, 87.719,31 m2 dolgu alanı mevcuttur. Yapılacak yeni dolgu alanı ile işletme 487.719,31 m2 dolgu alanına sahip olacaktır. Bu durumda ilgili işletme 400.000m2 yeni dolgu alanı inşa edecek ve denizi dolduracaktır. Bunun yanında gemilerin yanaşması için dip tarama projesi yani deniz tabanı kazılıp derinlik sağlanmaya çalışılacaktır.
ÇOK BÜYÜK ALAN
Yapılacak dolgu alanı çok büyüktür. İzmit Körfezi’ni neredeyse karşı yakaya kadar dolduracak kadar büyük bir dolgu alanının çevreye büyük zararları olacağı açıktır. Bu zararların tam hesaplanması ve bilimsel verilerden geçmesi için ÇED sürecine dahil edilmesi gereklidir. Bunun yanında, “deniz tabanı tarama”, yani halk dilinde “deniz tabanının kazınması” projesi de tek başına doğal yaşama deniz yaşamına büyük zararı olacak bir projedir. Derince Limanı’nın bu kadar büyütülmesi sonrasında oluşacak gemi trafiği İzmit Körfezi’ne büyük zararlar verecektir. Çevreye, ekosisteme, denize ve doğal yaşama ne kadar zarar vereceği bilinmeyen bu ve benzeri projelere ÇED sürecinden geçmeden ruhsat verilmesi ve inşasına başlanılması hukukun, mantık, çevre, insan ve canlı sağlığı açısından kabul edilemez bir yaklaşımdır.
TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Ayrıca, bu projenin çevrede yaşayan insanlara anlatılıp bilgi akışını sağlanması, çevrede yaşayan insanların proje hakkında ne gibi çekinceleri olduğunun ÇED süreci çerçevesinde öğrenilip gerekli tedbirlerin alınması gerekirken adeta çevrede yaşayan insanlar yok sayılarak “ÇED gerekli değildir” kararı vermesi Anayasa’ya, ÇED Kanunu’na ve ÇED Yönetmeliği’ne aykırı olup ÇED sürecinin mutlaka işletilmesi, süreç işletilmeden ruhsat verilmemesi gerekmektedir. Kocaeli Barosu olarak; çevreye, insan ve canlı sağlığına, ekosisteme zararları konusunda en hassas davranılması gereken bu projeye ilişkin olarak sürecin takipçisi olacağımızı, kentimizde yaşayan insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının temini için çalışmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygı ile arz ederiz.”