Başbakan Binali Yıldırım, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 10. Avrupa Bölge Toplantısı açılış töreninde bir konuşma yaptı.
Başbakan Yıldırım konuşmasında, "Biz canını kurtarmak isteyen, bunun için yollara düşen bu insanlara sahip çıktık, ekmeğimizi bölüştük, evimizi açtık, onlara her türlü sıcak ilgi ve alakayı sağladık. Bu, bizim kültürümüzde olan bir şey. Bu, bizim geçmişimizde olan bir şey. Ancak Türkiye, bütün bunları yaparken, dünyadan da sadece 'Türkiye iyi işler yapıyor, mültecilere, zordakilere yardım ediyor.' demekten daha fazlasını beklerdik. Maalesef Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere bütün dünya, bu gelişmeleri izlemekle yetindi ve Türkiye'nin sırtını sıvazlamakla yetindi" dedi.
"ARTIK SENDİKACILIK, ÜCRET SENDİKACILIĞI OLMAKTAN ÇIKMIŞTIR"
Yıldırım, "Artık sendikacılık, ücret sendikacılığı olmaktan çıkmıştır. O çok eskidendi, 30-40 yıl önceydi. 'ben alacağım ücrete bakarım gerisi beni ilgilendirme' sendikacılık anlayışı bitmiştir. Şimdi iş yeri, işin devamı, işverenin ne kadar sorumluluğundaysa, çalışanların, çalışanları temsil eden sendikaların da o kadar sorumluluğundadır. Zira eğer iş yeri devam edemezse bu sefer ne işçi kalır, ne de işçi haklarından bahsedebiliriz. Daha büyük toplumsal sorun olarak önümüze gelir" dedi.
"SENDİKACILIK İDEOLOJİK AYRIŞMA ANLAMINA GELMEMELİ"
Binali Yıldırım, "Sendikalaşmaktan, örgütlü olmaktan korkmayalım. Hiçbir zararı yok. Yeter ki olaylara bakış ortak olsun. Zıtlaşmakla değil, inatlaşmakla değil… Sendikacılık ideolojik ayrışma anlamına gelmemeli. Sendikacılık temsil ettiğiniz işçilerin hakkını, hukukunu her ortamda, her şart altında savunmak, ülkenin gerçeklerini göz ardı etmemek ve iş veren, işçi, işyeri gerçeğini o altın üçgeni asla bir yerinden koparmaktır. Bunu başardığımızda her sorunun üstesinden geliriz" diye konuştu.