Basın meslek örgütleri 'OHAL' in birinci ayında basına baskılar' başlıklı basın toplantısı düzenledi.
TGC, TGS, DİSK Basın-iş, ÇGD, PEN Türkiye Merkezi, Basın Enstitüsü Derneği, Haber-Sen, "OHAL'in birinci ayında basına baskılar" başlıklı basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Uğur Güç, DİSK Basın-iş Başkanı Faruk Eren, Basın Enstitüsü Başkanı Kadri Gürsel, PEN Türkiye Merkezi Başkanı Zeynep Oral konuşmacı olarak katıldı.
TGC adına konuşan Turgay Olcayto, “Türkiye 15 temmuz darbe girişiminden sonra daha da kötüye gidiyor. Görünürde askıya alınmış bir basın özgürlüğü var halkın haber alma yolunun önü her geçen gün biraz daha tıkanıyor. Bu durumda gerçekten bir yargıya varmak çok zor. Biz gazeteciler elimizden geldiği kadar halka ulaşmaya çaba göstereceğiz. Dün nasıl uğraştıysak bugün de öyle uğraşacağız. Hilmi Yavuz şurada yazar, burada yazar ama Türkiye’nin önemli yazarlarındandır. Aslı Erdoğan da uluslararası alanda tanınmış bir yazarımız onun üzerine de çok fazla gidildi. Ragıp Zarakolu’nun evine baskın yapıldı. Bunlar yazar, çizer sadece düşüncelerini ifade eden insanlar” dedi.
Basın Enstitüsü Başkanı Kadri Gürsel, “15 Temmuz darbe girişimine karşı ilan edilen olağanüstü halin Türkiye'de basın özgürlüğünden kalan son kırıntıların süpürülmesi için bir fırsat olarak kullanıldığı açık. OHAL kararnameleri adı altında gazetecilerin derdest edilmesi gazetelere el konulması ve baskı altında olmasının hukukla hiçbir ilgisi yok. Bence darbe girişimlerinin önlenmesiyle de ilgisi yoktur. Darbe girişimlerinin nasıl önleneceği bellidir. Ancak gazetecilerin derdest edilmesi, eskide kalmış kişisel hesapların da görünmek istenmesi intikamcı duygularla gazetecilerin üstüne gidilmesi bizde endişe yaratmaktadır. Bağımsız gazetecilere ve bağımsız gazetelere yönelik yapılan baskılara karşı basın örgütleri sesini daha gür çıkarmalı” şeklinde konuştu.
PEN Türkiye Merkezi Başkanı Zeynep Oral, “Hilmi Yavuz, Aslı Erdoğan gibi yazarları hastanede süründürerek mi terör önlenir. Yazdıklarına katılır ya da katılmazsınız demokrasi çok sesliliktir. Gülfem Karataş darbedilerek, cinsel tacize uğratılarak, gazeteciler ters kelepçelenerek mi terör engellenir? Özgür basının önü kesilerek, yazarları cezalandırılarak, korku üretilerek intikam tutkusuyla adımlar atılması bu ülkeyi felakete götürür” diye konuştu.
TGS Genel Başkanı Uğur Güç ise şunları söyledi: "15 Temmuz gecesi bir darbe girişimi yaşadık. Bu darbe girişimi sonrasında da daha demokratik bir ülke özlemiyle darbelere karşı olduğumuzu da dile getirdik. Fakat bugün geldiğimiz nokta tek seslilik. Maalesef ki fikir ve ifade özgürlüğü baskılandığından her türlü fikrin toplumda serbestçe dolaşması, her türlü pozitif değeri hiçe sayanlar için gün doğmuştur. Tutuklanan bütün gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyoruz.”
DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren de, “Gazeteciler uzun zamandır baskı altında. OHAL’den önce de cezaevi, adliye nöbetleri tutuyorduk. OHAL’den önce Özgür Gündem defalarca bunu yaşadı. Aslında operasyon basın ve fikir özgürlüğüne yapılıyor." sözlerini kullandı.