Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti (ÇGD), DİSK Basın İş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Cumhuriyet gazetesi önünde açıklama yaptı. 

Açıklamada DİSK Basın-İş adına konuşan Faruk Eren Gazeteciler olarak kara günler yaşandığını belirterek: “Kar maskeli adamlar gelip gazeteleri basıyor. Çizgi film kanalları kapatılıyor. 70 yaşında insanın evi basılıyor. Her gün basın için kara bir gün. Yüzlerce meslektaşımız içerde, yüzlercesi işsiz kaldı. Cumhuriyet'e saldırıyla daha karanlık bi güne uyandık. Bu karanlığı direnerek aşacağız. İktidarın söylediği dışında ses çıkmasın istiyorlar. Biz gazeteciler haber yapmaya devam edeceğiz. İzleyicileri okuyucuları hep beraber direnmeye davet ediyoruz” dedi.    

'TEK SESE BİAT ETMEYECEĞİZ'

TGS adına konuşan Vural Nasuhbeyoğlu şunları söyledi: “Hafta sonu 26 gazete ve dergi kaptıldı. Cumhuriyet Gazetesinin 18 yazarı gözaltına alındı, evlerinde arama yapıldı. Ne buldular evlerinde? Silah mı buldular? Gazetecilik faaliyetinden başka bir şey bulamadılar. Savaş ve kalemlerini kana batırmış gazetecilik istiyorlar. Bugün Cumhuriyet yarın başka bir gazete. Mesleğe ve halkın haber alma hakkına sahip çıkmak için hangi gazetede çalışırsak çalışalım gerçekleri ortaya çıkalım. Barış isteyenlerin sesini kesmek istedikleri için korkuyorlar Cumhuriyet’ten. Tek sese mahkum etmek istiyor AKP bizi, tek sese biat etmeyeceğiz. Bu karanlık günler birlikte mücadele ile geçecek                        

‘ÇGD OLARAK CUMHURİYET GAZETESİNİN YANINDAYIZ’

ÇGD adına konuşan Uğur Güç “Bu eşik faşizmi haklı kılma eşiğidir. Tek adamcı anlayış, Türkiye basının çınarı Cumhuriyet’e saldırdı. Her gün yenisine şahit olduğumuz bu durum özgür düşüncenin temeline oturttuğu toplumu yok etmek içindir. Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak aydınlığın sözcüsü Cumhuriyet gazetesinin yanındayız. Gözaltıların serbest bırakılması için mücadele kararlılığımızı sürdüreceğiz” dedi.

‘TÜRKİYE’NİN TEK SESLİLİĞE SÜRÜKLENDİĞİNE RSF OLARAK TANIĞIZ’

Sınır Tanımayan Gazeteciler adına konuşan Erol Önderoğlu şunları söyledi: “Cumhuriyet olarak tanıdığınız bütün gazeteciler bugün gözaltında. Aydın Engin bir darbeden kurtuldu, bugün bir darbe ile tekrar gözaltına alındı. Türkiye’nin tek sesliliğe sürüklendiğine Sınır Tanımayan Gazeteciler olarak tanığız. Hükümete yakın meslektaşlara 20 yıl önce destek vermiştik hala geç değilse kendilerini vicdanlarına sahip çıkmaya ve bu bahanelerle meslektaşlarının üzerindeki baskıya karşı çıkmalarını diliyorum. Bu zaman birlikte hareket etmek zamanıdır.”

NECMİYE ALPAY VE ASLI ERDOĞAN'DAN MESAJ

Sendika ve meslek örgütleri temsilcilerinin konuşmasından sonra Ayşegül Tözeren cezaevindeki Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın mektuplarını okudu.

Necmiye Alpay: Özgürlük nöbetinden cumhuriyet nöbetine... Sevgili Cumhuriyet nöbetçileri. Geçmiş olsun. Doğrusu bekleneni aşan bir hamleydi. Aydın Engin ameliyat geçireli çok olmamıştı. Ama yazıları ve gazetenin genel hali son dönemin yüz aklarındandır. Selam olsun onlara ve elbette her zamanki gibi nöbet tutan sizlere. Kışanak ve Anlı’nın Kandıra’ya götürüldüğünü duyduk. Onlara da selamlar.

Aslı Erdoğan: Dün gece son haber bülteninde Diyarbakır’daki tutuklamaları dinledik. Güne cumhuriyet baskınıyla başladık. Aydın Engin’in götürülüşünü izledim derin bir utançla. Turhan Güney de gözaltındaymış. Ne 12 Mart ne 12 Eylül böylesine pervasızca hukuku ayaklar altına almış, gazetecilere yazarlara diş bilemişti. Biz bir polis devletiyiz diyebilmek adına her şeyi ve herkesi hiçe sayıyorlar. Yüzlerce yılın kanıyla oluşmuş bütün değerleri, demokrasi, insan hakları, fikir ve ifade özgürlüğü, hepsinden öte yaşam hakkı. Türkiye bir Amok koşusunda son hızla kendi mahvına doğru koşuyor. Cumhuriyet’in tüm yazar ve çalışanlarına selamlar. Yanındayız.

Destek eyleminin sonunda Faruk Eren meslek örgütleri adına “Biz buradayız, yarın da, her akşam 7'de bu çağrıyı yineleyeceğiz” dedi.

Eylemin sonunda “Basına özgürlük direnişle gelecek” sloganı atıldı