Berkin Elvan'ın cenazesine katıldığı gerekçesiyle yargılanan ve bir yılı aşkın süre tutuklu kalan Devrimci Gençlik Dernekleri Genel Sekreteri Berkay Ustabaş'ın davasında karar verildi
Berkin Elvan’ın cenazesine katıldığı gerekçesiyle yargılanan ve bir yılı aşkın süre tutuklu kalan Devrimci Gençlik Dernekleri Genel Sekreteri ve İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi Berkay Ustabaş’ın yargılandığı davada bugün karar verildi. Duruşma, saat 10.00’da Silivri Hapishanesi 3 No’lu duruşma salonunda görüldü.
Sanıkların esas hakkındaki savunmalarının ve müdafii avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya ilişkin beyanlarının ardından mahkeme heyeti, müzakere süreci için duruşmaya ara verdi. Duruşma, saat 14.00’te karar açıklamak üzere yeniden başladı.
1 yıllık işkence sürecine 5 ay hapis cezası!
Berkay Ustabaş’a; 1 yıllık tutsaklığın, tutsaklık boyunca sayısız işkence ve hak ihlalinin yaşandığı sürecin sonunda “2911 sayılı gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet etme” suçlamasıyla 6 ay hapis cezası verilirken indirimle ceza 5 aya düşürüldü. Ustabaş, “Örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarından ise beraat etti. Davanın diğer sanıkları Hasan Tahsin beraat ederken Selçuk Halaycıoğlu’na 4 yıl hapis cezası verildi; ceza, 1/6 oranında indirimle para cezasına çevrildi. Barış Canpolat, Özgür Aslan ve Ali Öğretmen hakkında ise yine 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşü kanunu gereğince 6 aya hükmedildi, ceza 5 aya indirildi.
‘Bir yılı aşkın süre içeride kaldıktan sonra dalga geçer gibi 5 ay ceza verdiler’
Karar sonrası Artı TV’ye konuşan Berkay Ustabaş, “Ben bir yılı aşkın bir süre hapishanede kaldım. Tutuklu olduğum süre boyunca bana ipe sapa gelmez, hukuk ve adaletle alakası olmayan bahaneler ileri sürdüler. Biz bunların her mahkemede hukuk ve adaletle alakalı olmadığını, gerekçelerin bahaneden ibaret olduğunu ve bu davanın siyasi bir dava olduğunu ifade ediyorduk. Aslında bunu bir kere daha ortaya çıkarmış olduk. Bir yılı aşkın süre içeride kaldıktan sonra dalga geçer gibi 5 ay ceza verdiler. O da gösteri, toplantı, yürüyüş kanununa muhalefetten” ifadelerini kullanarak sözlerine şöyle devam etti:
“Berkin Elvan’ın cenazesi, toplan ve gösteri yürüyüşü kanunu kapsamında olmadığı gibi 5 aylık bir ceza için beni bir yıl içeride tutmaları ayrıca bir ceza süreci işlettiklerinin de göstergesi. Yani davalar hak, adalet ve hukukla işlemiyor; tamamen cezalandırma sistemine göre işliyor. Bugün bir kere daha yargı bunu ortaya koydu. Sadece benim davamda değil, pek çok davada biz bunu görüyoruz. Bu hukuksuzluklar, adaletsizlikler artık sıradanlaştı. Ben 5 ay ceza almış olabilirim, hadisenin kendisi çok can sıkıcı ve yanlış. Adaletten ne anladıklarını oraya koyuyor”.
Duruşmadan…
Duruşma, sanıkların esas hakkındaki savunmalarının ardından avukatların esas hakkındaki mütalaaya ilişkin beyanlarıyla başladı. Ustabaş’ın avukatı Erman Öztürk, “Toplama bir tutanakla karşı karşıyayız, adeta o gün İstanbul’da yaşanan pek çok şey tek tutanakta; bir polisin telsizden duyduğu kadarıyla toplanmış. Biz bu tutanağı tutan polislerin mahkemede dinlenmesini talep ediyoruz” ifadeleriyle başladığı sözlerine şöyle devam etti:
‘Dijital materyallerin incelenmesi bitmeden esas hakkında mütalaa aşamasına geldik’
“Müvekkilim İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğrencisidir, kendi ayağı ile ifade vermeye geldiği yerde ‘Kaçma şüphesi var’ denilerek tutuklanmış, 1 yıl boyunca da mahkeme yüzü görmemiştir. Savcı niyet okumaktadır, olaya dair savunmaları; olaydan kurtulmaya yönelik inkara dayalı savunma saymıştır. Müvekkilim Berkin Elvan’ın cenazesine katıldığını zaten beyan etmiştir. Tekrarlıyorum, dijital materyallerin incelemesi bitmeden esas hakkında mütalaa aşamasına geldik. On yıllarca hapis istenen bir davanın 1 yılda bitirilmeye çalışılması sağlıklı değildir. Berkay; 1 yıl, 5 duruşma boyunca SEGBİS dayatmasına maruz bırakılmıştır, bir ekranda yüzü bile doğru seçilemezken savunma yapmıştır. Savcı yüzünü dahi görmediği biri için on yıllarca hapis istemektedir, bu normal ve sağlıklı mıdır?
‘Lehte deliller özellikle toplanmadı’
Türkiye tarihinde enderdir, 2 milyon kişinin katıldığı bir cenaze töreni. Aynı düşünmeyebilirsiniz ama devletin pozitif yükümlülüğü vardır, nefret söylemi ve ırkçılık içermediği sürece eylemin yapılmasını sağlamak ile mükelleftir. Savcının iddianamesi ve mütalaası, polis fezlekelerinin hazırlanış süreci ile aynı mantıkta hazırlanmış, lehte deliller özellikle toplanmamış, hatta sunduğumuz lehe deliller özellikle mütalaaya alınmamıştır.
‘Bu mütalaa, savcının kendisini rencide etmelidir’
5 yıl boyunca süren soruşturma boyunca, üniversitesine gidip gelen, doğduğundan beri aynı evde yaşayan; kendi ayağı ile ifade vermeye gelen müvekkilim için ‘Kaçma şüphesi var’ denmiş ve tutuklanmıştır.
Bu şekilde hazırlanmış bir mütalaa müvekkilimi değil, savcının kendisini rencide etmelidir. Hiçbir hukuki delil olmayan açıkcası nasıl hazırlandığını bile anlamadığımız; Berkay’ın adeta paraşütle indirilmiş gibi konulduğu bu dosyadan beraatini istiyorum”.
Ne olmuştu?
Ustabaş, 5 Ocak 2018’de Berkin Elvan’ın cenazesine katıldığı gerekçesiyle tutuklanmış, tutuklanmasından çok kısa bir süre sonra Silivri 9 No’lu Kapalı Hapishanesi’nden Kırıkkale F Tipi Kapalı Hapishanesi’ne sürgün edilmişti. Görülen 5’inci duruşmasında, 15 Ocak 2019’da tahliye edilen Ustabaş; bir yılı aşkın süre tutsak edilmişti.