Kriminal laboratuvarda iyileştirilmiş bir görüntüsü olan polisin açık kimliği için çalışmalar sürüyor.

Gezi direnişi sırasında polisin gaz fişeğiyle başından vurularak yaralanan ve 269 gün tedavi gördüğü hastanede 11 Mart 2014’te hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu tarafından yürütülen soruşturmada, Elvan’ın hangi gaz silahından çıkan fişekle yaralandığı ve bu gaz silahını kimin kullandığını ortaya çıkaracak önemli delillere ulaşıldı.

Vatan gazetesinden Elif Altın'ın haberine göre, Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nın TOMA’ya monte edilmiş kamera görüntülerini iyileştirerek hazırladığı raporu geçtiğimiz günlerde savcılara elden teslim edilmişti. İki buçuk ayda hazırlanan 15 sayfalık raporda görüntü analizleri çerçevesinde olayı gerçekleştirdiği düşünülen şüphelilerin sayısı ikiye düşürüldü. Raporda TOMA görüntüsüne giren polislerin tamamının olayla ilgisi olup olamayacağına ilişkin saptamalar yer aldı. Şüphelerin üzerlerinde yoğunlaştığı iki polis, ZET (Gaz tabancası) atışı yaparken TOMA kamerasına yansıyor. Atış yapan iki polisten birisinin kolunda komiser rütbesi yer alıyor. Bu komiserin aslında ZET kullanıcısı olmadığı o an eline ZET’i alıp atış yaptığı da savcılık tarafından belirlendi. Berkin’i hedef alan gaz fişeğini komiserin yanındaki polis memurunun attığı yönünde kuvvetli delillere ulaşan savcılık, bütün dikkatlerini bu polis üzerinde yoğunlaştırdı. Jandarma Kriminal raporunda bu polis memurunun iyileştirilmiş görüntüleri de bulunuyor. Savcılık şimdi bu görüntüler üzerinden polis memurunun kimliğini tespit etmeye çalışıyor. Kimliği tespit edildiği anda hemen dava açılacak.

'MÜMKÜN DEĞİL' DEMİŞLERDİ

Savcılık daha önce Ulusal Kriminal Büro tarafından hazırlanan ancak yetersiz bulunan raporda, olayın faili oldukları iddiasıyla fotoğrafları tespit edilen 3 polisten duvara yaslanıp istirahat halinde görünürken fotoğrafı kamuoyuna yansıyan polisin ise olayla hiç alakası olmadığını öne sürdü. Jandarma Kriminal raporunda da bu polisin ZET atışı yapmadığı belirtildi. Savcılık Kriminal Büro’nun açık kimliklerine ulaşılamayan üç polisin fotoğrafları ile emniyetin yolladığı 21 polisin fotoğraflarını ve kimlik bilgilerini Adli Tıp Kurumu Ses ve Görüntü İnceleme Şube Müdürlüğü’ne yollamış Adli Tıp’tan tespit yapılmasının mümkün olmadığına dair bir rapor gönderilmişti.