YÖK'ün kuruluşunun 37'nci yılında gençlik örgütleri tarafından Beyazıt Meydanı'nda protesto eylemi düzenlendi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 6 Kasım 1981 yılında çıkartılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile kuruldu. 12 Eylül askeri faşist darbesinin ardından cuntanın, toplumsal muhalefetin en güçlü sac ayaklarından biri olan üniversiteleri baskılamak amacıyla kullanıldı. Üniversitelerin özerk yapıları ellerinden alındı; akademi, siyasi iktidarın perspektifi doğrultusunda bilimsel üretim yapmaya zorlandı. Darbeyle memleketin sosyo-ekonomik yapısı tamamıyla değişirken, üniversiteler de bundan payını aldı. Bilim üretmesi gereken üniversiteler, neoliberalizm sarmalının içine atılarak ticarethaneye dönüştürüldü.
‘Krizin yaratanların, direniş üniversitenin!’
Her yıl geleneksel olarak öğrenci gençlik çevrelerince, her yıl 6 Kasım’da -yani YÖK’ün kuruluş yıl dönümünde- YÖK karşıtı eylemler düzenlenmeye devam ediyor.
Bugün de, YÖK’ün kuruluşunun 37. yılında gençlik örgütleri tarafından bir eylem gerçekleştirildi. Beyazıt Meydanı’nda yapılan eylem yoğun polis ablukası altında gerçekleştirilirken öğrencilerin talebi netti: “Krizin yaratanların, direniş üniversitenin!”
Tutuklu havalimanı işçilerinden destek mesajı
Eylemde, 3’üncü havalimanında kötü çalışma koşullarını protesto ettikleri için tutuklanan havalimanı işçilerinden gelen destek mesajı okundu. Mesajda, mücadelede dayanışma vurgusu yapıldı. Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Erkan Baş ve Hatay Milletvekili Barış Atay da destek mesajları gönderip, öğrencileri selamladı.‘Öğrenim özgürlüğümüz elimizden alınamaz’
Okunan basın metninde, OHAL’in baskı yasalarıyla devam ettiği vurgulanırken, YÖK’ün bugün AKP’nin emri altında baskı aracı görevini sürdürdüğü belirtildi.
“Öğrenim özgürlüğümüz elimizden alınamaz. Örgütlenmek ve sesimizi duyurmak haktır engellenemez. Kulüp ödenekleri verilsin ve faaliyetler önündeki engeller kaldırılsın” denilen metinde, ekonomik krizin üniversite öğrencilerini olumsuz yönde etkilediği ve bunun sonucunda eğitim hayatlarının aksadığı kaydedilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Ekonomik krizin faturası üniversitede öğrencilere ödetilmek isteniyor. Üniversite ödenekleri her geçen yıl artarken yandaş üniversite yönetimleri ve üniversite içlerine üs kurmaya çalışan sermayedarlar karlarına kar katıyorlar. Üniversitelilerin barınabilmesi, geçinebilmeleri en can yakıcı sorunlar haline gelmiştir. Yemekhanelere ve kantinlere gelen zamlar kabul edilemez. Üniversitelilerin aldıkları burs ve kredi ne yemek yemeye ne de yurtlarda kalmaya yetmiyor. Nitelikli ve ucuz yurtlar açılmazken üniversiteliler tarikat yurtlarına mahkum bırakılıyor. Bizleri müşteri olarak görenlere Beyazıttan sesleniyoruz. Krizin bedelini siz yaratanlar ödeyin biz ödemeyeceğiz. Yemekhane zamları iptal edilsin. Nitelikli ve kamusal ucuz yurtlar açılsın.”
‘Bilim metalaşarak sermaye yararına üretilmektedir’
Üniversitelerin içinin boşaltıldığını ve hem eğitimin hem de akademik çalışmaların niteliksiz hale getirildiği belirtilen açıklamada, “Halk yararına üretilecek bilim için mücadele etmeye akla, mantığa ve bilime aykırı olan her şeyin karşısına çıkmaya devam edeceğiz. Söz Yetki Karar üniversitelilerindir, yandaş rektörlerin ve yandaş kadroların değildir” ifadeleri kullanıldı.
Açıklama, “YÖK kapatılsın, üniversiteyi üniversiteliler yönetsin. Kriz yaratanların direniş üniversitenin” sözleriyle sona erdi.
Öğrenciler, basın açıklamasının okunmasının ardından hep bir ağızdan ‘Beyazıt Marşı’nı söyleyerek eylemi noktaladı.
Kaynak: Yolculuk gazetesi