Türkiye’nin en büyük teknoloji ürünleri mağazalarından birisi olan Bimeks, 2018 yılında ekonomik krizden kaynaklı mağazalarını kapatarak, maaşını ödemediği yüzlerce işçiyi işsiz bıraktı. İşçiler, bunun üzerine bir yandan iş aramaya diğer yandan da maaş ve tazminatlarını almak için eyleme başladı. İşçiler, sık sık şirket sahiplerinin öğretim görevlisi olarak çalıştığı Özyeğin ve Boğaziçi üniversitelerinin önüne giderek, taleplerinin karşılanmasını istiyor. Bugüne kadar defalarca polis müdahalesine maruz kalan işçiler, 2 Kasım’a kadar işverenin kendileriyle anlaşmaması üzerine Boğaziçi Üniversitesi önünde eylem çadırı kuracaklarını duyurdu.   

HACİZ DOSYALARI  

2015 yılının Nisan ayında Bimeks’te çalışmaya başlayan işçilerden Meliha Mutlu, 2016’nın sonlarına doğru maaşlarının geç yatmaya başladığını ve 2017’nin başında ise maaşların hiç verilmediğine değindi. Mart ayına kadar bekledikten sonra alacakları için dava açtığını aktaran Mutlu, “Alacaklarım netleşti. O zaman Bimeks adına kayıtlı gözüken dükkan üzerine haciz çıktı” dedi. 

Mağazalar kapanmadan önce işçilerle bir araya geldiklerini ve ne yapacakları hakkında konuştuklarını dile getiren Mutlu, hukuki açıdan dava açmak dışında bir alternatiflerinin olmadığını kaydetti. Davaların sonuçlandığını, fakat karşılığını alamadıklarını belirten Mutlu, alacaklarını işverenlerden istediklerinde ise kendilerine, “Borç benim borcum değil. Borç şirketin borcu, hatta şirketten ben de alacaklıyım” dediğini aktardı. Mutlu, “Yalan konusunda o kadar profesyonel ki neredeyse siz cebinizden çıkarıp para vereceksiniz” diye belirtti. 

EVLERİNİ SATANLAR OLDU 

İşten ayrıldıktan sonra psikolojisinin bozulduğunu söyleyen Mutlu, “Bu durum hala devam ediyor. Hepsi benim paramı ödemeyecek diye düşünüyordum. Bu ülkede çalışılabilecek, emeğinin karşılığını alabileceğim bir firma yok diye düşünüyordum. Şuan Türkiye’de işverenlerin hepsi emek hırsızı, işçiyi sömürüyor” dedi. Bimeks’in iflas etmediğini ve küçük bir ofiste faaliyetlerine devam ettiğini dile getiren Mutlu, “Onlar zannettiler ki çalışanları zaten kandırdık, peşimize düşmezler. ‘Sonrasında yeniden şirketimizi kurarız’ diye düşündüler. Ama yanıldılar, çünkü o çalışanların arasında onların yüzünden boşananlar, evini satanlar oldu. Artık insanların kaybedecekleri bir şeyi kalmadı” diye konuştu. 

‘BİZDEN KAÇIYOR’ 

Tanıdık çalışanlarla bir araya geldiklerinde, “Bundan sonra kim hangi şehirden ne yapabilirse onu yapacak” şeklinde karar aldıklarını ifade eden Mutlu, 2 Kasım’a kadar işverenin kendilerine çözüm sunmaması halinde Boğaziçi Üniversite’sinin önüne eylem çadırını kuracaklarını dile getirdi. Mutlu, “Biz paramızı isteyeceğiz ama işveren bizden kaçıyor” dedi. 

Geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Üniversitesi önünde yapmak istedikleri eylem sırasında gözaltına alınmalarını anımsatan Mutlu, “Karakolun önünden geçmişliğimiz yok. Hepimiz normalde korkuyorduk. Orada gözaltına alınabileceğimizi tahmin dahi etmedik. Çünkü suç işlemedik, sadece işveren ile görüşmek istedik. Salgını bahane ederek gözaltına aldılar ama 40 kişiyi aynı araca koydular” diye konuştu.  

‘YAZ DA KIŞ DA GELECEĞİZ’ 

Mutlu, işçilere seslenerek, “Onların yanındayız, onlarda bizim yanımızda olsunlar. Biz bir arada olursak güçlüyüz. Tek başına olduğumuzda bizi ezmeleri kolay oluyor. Herkes her yerden bir şekilde bize destek versin. Sorumluların hesap vermesi için elimizden geleni birlikte yapalım. Çünkü onlar güçlü olduklarını zannediyorlar. Ama bilmiyorlar ki işçiler daha güçlü, biz olmasaydık onlar olmayacaktı. Onları var eden bizleriz” ifadelerini kullandı. 

Mutlu, şöyle devam etti: “Pes etmeyeceğiz. Er ya da geç hakkımızı alacağız. Bundan eminiz. Artık gözümüzü kararttık. Zannetmesinler ki kış geliyor bunlar kışın evlerinden çıkmaz. Yaz da geleceğiz kış da geleceğiz.” 

‘İFLAS PROFESÖRLERİ’ 

Yaşananların daha önce tezgahlandığını kaydeden işçilerden Atakan Başaran ise, “40 yıllık mazisi olan bu şirketin hiç mi birikimi yok? Bu insanlar bir şirketin nasıl batırılacağını bilen iflas profesörleri. Türkiye'de kanun namuslu insanlar için vardır. Ama bunlar kanundaki açıkları kullanarak bugün işçilerin haklarına çöküyorlar. Ve işçi hukuk yolundan hiçbir şey yapamıyor” dedi. 

Bimeks firmasında 4 maaş ve 100 binlik tazminat alacağı olduğunu aktaran Başaran, “İşten çıktığımdan beri banka borçlarımı zor bela ödedim. İcralar geldi. Bu yüzden sicilim bozuldu. Ekonomik nedenlerden dolayı ailemle huzursuzluklar yaşadım. Benden daha kötü olan arkadaşlar var” diye belirtti.