Nobel Barış Ödülü sahibi Pakistanlı Malala, layık görüldüğü Dünya Çocukları Ödülü’nün 50 bin dolarlık para armağanını Gazze’deki okulların yeniden inşasında kullanılmak üzere bağışladı.
2014 Nobel Barış Ödülü sahibi Malala Yousafzai'nin daha önce kendi ülkesinde verdiği mesajlar şöyle:
"Sosyalizmin tek çözüm olduğu kanaatindeyim ve tüm yoldaşları bu mücadeleyi muzaffer bir sonuca çıkarmak için teşvik ediyorum. Bizi gericilik ve sömürünün zincirlerinden yalnızca bu kurtaracaktır"
''Bir devrimci ve Marksist olduğumu gururla söylüyorum. Tüm düşmanlarımız ve dostlarımız başarımızı görmektedir. Belki bir devrim gerçekleştiremeyiz fakat Bolşeviklerin yaptığı gibi bu gayemizi bir zafere dönüştürebiliriz."
Ülkesinde kızların eğitim alması için mücadele eden Malala, Taliban’ın saldırısına uğramıştı. Ancak o, vazgeçemeyerek kızların eğitim alma hakkını savunmuş, ülkesinde vatan haini ilan edilmişti.
Pakistan’da kız çocuklarının eğitim hakkını savururken başından vurulmasıyla gündeme gelen Malala Yusufzay, Avrupa Parlamentosu’nun insan hakları ödülünü aldı.
2014 Nobel Barış Ödülü’nü kazanan çocuk hakları savunucusu genç aktivist Malala Yusufzay’a, yaşadığı sıkıntılara rağmen cesaret ve dirençle insan haklarını savunmaya devam ettiği için Özgürlük Madalyası verildi. Amerika Ulusal Anayasa Merkezi tarafından verilen ödül sonrası açıklamalarda bulunan Yusufzay, “Bu madalyayla ödüllendirilmek benim için onurdur. Ödül, beni çocukların eğitimi ve hakları için verdiğim mücadeleye devam etmem konusunda cesaretlendirdi” dedi. Yusufzay ayrıca, “Eğitim; sefalet, cahillik ve terörizme karşı savaşabileceğimiz en iyi silahtır. Bu yüzden dünyadaki tüm devletleri ‘savaşa hayır’ dememize izin vermeye çağırıyorum” dedi.
Özgürlük Madalyası’nı alarak 100 bin dolarlık ödülün de sahibi olan Malala Yusufzay, geçtiğimiz günlerde de 2014 yılı Nobel Barış Ödülü’nün sahibi olmuştu.
Nobel ödüllü Malala'dan Sosyalizm Vurgusu Pzt, 13/10/2014 Bu sene Nobel Barış Ödülünü Kailash Saytarthi ile paylaşan Malala Yousafzai ''…sesimi, seslerini duyuramayanlar için yükseltmeye çalışıyorum'' diyerek genç yaşta dünya kamuoyuna sesini duyurdu.
2012 senesinde okuldan eve dönerken Taliban'ın saldırısına uğrayan Malala, başından ve boynundan vurulmuştu. 6 gün Ravalpindi kentindeki askeri hastanede tedavi gördüken sonra durumunun ciddiyetini koruması nedeniyle Birleşik Arap Emirliklerince İngiltereye götürülen Malala'nın 'sesini duyurma' serüveni böylece başladı. Dünya kamuoyunun ilgisini çekmeyi başaran Malala kadın hakları ve eğitim konusundaki aktivistliğiyle ve özellikle ülkesi Pakistan'da Taliban tehdidine rağmen kızların okuması için yürüttüğü kampanyalar nedeniyle sembol isim haline geldi.
Batı medyası Malala'yı sadece müslüman bir feminist olarak lanse ederken, geçen sene Pakistan'da düzenlenen ulusal marksist yaz okulunda yolladığı mesajda Malala, Pakistan'da gericilik ve sömürünün zincirlerinden kendilerini sadece sosyalizmin kurtarabileceğini söylüyordu. Daha önce de ABD'ye götürülen Malala, Obama'yla buluşturulmuş, batı medyası tarafından mücadeleci kimliği geriye atılarak şu ana benzer bir kimlik yaratılmaya çalışılmıştı. 2014 Nobel Barış Ödülü sahibi Malala Yousafzai'nin daha önce kendi ülkesinde verdiği mesajlar şöyle:
"Sosyalizmin tek çözüm olduğu kanaatindeyim ve tüm yoldaşları bu mücadeleyi muzaffer bir sonuca çıkarmak için teşvik ediyorum. Bizi gericilik ve sömürünün zincirlerinden yalnızca bu kurtaracaktır" ''Bir devrimci ve Marksist olduğumu gururla söylüyorum. Tüm düşmanlarımız ve dostlarımız başarımızı görmektedir. Belki bir devrim gerçekleştiremeyiz fakat Bolşeviklerin yaptığı gibi bu gayemizi bir zafere dönüştürebiliriz."
Kaynak: Gazete Demokrat