“Arkadaşlarımızın ihraçları üzerinden 1280 gün geçti. Hala hukuk, adalet, vicdan yok”.
İZMİR- KESK İzmir Şubeler Platformu’nun ihraçlara karşı düzenlediği 137’nci hafta eyleminde konuşan Eğitim Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, Türkiye’de hukukun AKP’nin çizdiği sınırlara hapsolduğunu belirterek, “Arkadaşlarımızın ihraçları üzerinden 1280 gün geçti. Hala hukuk, adalet, vicdan yok” dedi.
Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) İzmir Şubeler Platformu’nun KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine iadesi talebiyle başlattığı eylem 137. haftada da devam etti. Karşıyaka çarşıda bir araya gelen kamu emekçileri, "Birleşe birleşe kazanacağız", "KHK'ler gidecek biz kalacağız" sloganları attı.
Açıklamadan önce Samsun Sanat Tiyatrosu’ndan Yaşar Gündem, yaşamını yitiren Hasan Hüseyin Korkmazgil’in şiirlerini okudu.
Kamu emekçileri adına açıklamayı KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç okudu.
OHAL İnceleme Komisyonu’nun, AKP’nin talimatlarıyla hareket ettiğini söyleyen Kılıç, komisyonun ihraç edilen kamu emekçilerinin dosyalarını incelemediğini belirtti. Türkiye’de hukukun AKP’nin çizdiği sınırlara hapsolduğunu vurgulayan Kılıç, ihraçları üzerinden bin 280 gün geçmesine rağmen hukukun işlenmediğine dikkat çekti.
“AKP iktidarı yaşanan ranta, talana, yoksulluğa, yolsuzluğa işsizliğe savaşa itiraz edenlere bedel ödetmeye devam ediyor” diyen Kılıç, Gezi davasından tahliye edilen Osman Kavala’nın darbe ile ilişkilendirilerek tutuklanmasının kabul edilemez olduğunu söyleyerek, “Gezi; kentlerimizi tarihinden kültüründen koparılmış ruhsuz silüetlere çeviren betonlaşmaya, yaşamımızın her hücresine müdahale etmeyi kendinde hak görenlere karşı milyonların dayanışmasıdır. Hiç kimseyi ötekileştirmeyen, dışlamayan, düşman görmeyen haykırışıdır. Gezi; emekten, yoksuldan, doğadan, ezilmişten, ötekileştirilenden, kadından, laikten, barıştan yana herkesin ortak türküsüdür. Yargılanması ve cezalandırılması gerekenler, Gezi sürecinde Berkin Elvan’ın, Ethem Sarısülük’ün, Ali İsmail Korkmaz’ın, Abdullah Cömert’in, Medeni Yıldırım’ın, Hasan Ferit’in, Ahmet Atakan’ın, Mehmet Ayvalıtaş’ın ölümüne, binlerce insanımızın yaralanmasına neden olan insanlık dışı saldırıları gerçekleştirenlerdir. Bunun emirlerini verenlerdir” diye konuştu.
Suriye’de ve Libya’da yaşanan savaşta insanların öldürüldüğünü ve iktidarın bunu ülke gerçeklerinin üzerini örtmek için kullandığını söyleyen Kılıç devamla, “Ekmeğimizden, aşımızdan kesip kaynaklarımızı savaşa aktarmalarının kendi siyasal ve sermaye çıkarları için olduğunu açıkça belirtmemiz ve bu savaşa karşı sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Sessiz ya da etkisiz kaldığımız her saniye daha çok ölüme, yıkıma, acıya, gözyaşına yol açıyor. Bundan dolayı bizler her zaman olduğu gibi savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz” diye belirtti.
İhraç edilen kamu emekçilerinin işlerine geri dönmesi için 137 haftadır mücadele verdiklerini dile getiren Kılıç, son olarak “Haklılığımız gün geçtikçe halklarımızın vicdanında kabul görmekte, toplumun bütün kesimlerinin desteği büyümektedir. AKP ise bize yaşattığı bu hukuksuz politikalarıyla her gün biraz daha kaybetmektedir” dedi.
Eylem, açıklama ardından sloganlarla son buldu.