Aylardır İşçi Gazetesi emekçileri tarafından fabrikalarda, mahallelerde, sokaklarda, atölyelerde, şantiyelerde yoğun bir şekilde çalışmaları yürütülen Birleşik İşçi Kurultayı Bugün (8 Nisan Pazar) Fatih’te bulunan Su tiyatrosunda yüzlerce işçinin katılımıyla toplandı.İşçi Gazetesi tarafından düzenlenen Birleşik İşçi Kurultayı İşçi cinayetlerinde ve emek ve özgürlük mücadelesinde hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşu ile başladı.

Birleşik İşçi Kurultayına çok farklı 10’un üzerinde iş kolundan işçiler sunumları ile katıldı.

Deri Konfeksiyonu, Deri Tabakhane, Tekstil, Kargo-Lojistik, Çağrı merkezi, turizm-otel, taşeron, inşaat, metal, market-mağaza, kitabevi çalışanları, Meslek Lisesi öğrenciler, kurultayda yer aldı. Çeşitli sendikalar ve kurumlardan da katılım olduğu Birleşik İşçi Kurultayı 8 saat kadar sürmesine rağmen başından sonuna kadar yoğun ilgi ile karşılandı, sunumlar ve tartışmalar tüm iş kollarından gelen işçiler tarafından ilgi ile takip edildi.

Devrimci Yapı-İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kamber Saygılı, Yrd.Doç.Dr. Özgür Narin ve KHK ile ihraç edilen Cemal Yıldırım’ın konuşmaları dışında, Birleşik Metal-İş Sendikası Eğitim Uzmanı İrfan Kaygısız da işçi hareketi üzerine sunum yaptı.

Birleşik İşçi Kurultayı, genel öneriler üzerine işçi Cinayetinde yaşamını yitiren Direnisteyiz.org muhabiri ve İşçi Gazetesi okuru Duran Baysal’a adandı.

Açılış konuşmasında İşçi Gazetesi adına İrfan Taşkıran; “Biz işçileriz. Her gün hayatı yeniden yaratan, soğukta duraklarda titreyen de, kendini yakan da, her şeyi yaratan da biziz. Bu koşullarda bu kurultaya geldik. İşçilerin örgütsüz, sendikasız olduğunu görüyoruz. İşçilerin bugün ekmekten çok onura ihtiyacı var. İşimizi kaybedebiliriz. Yarın bunları kazanmak mümkün ama onur kazanılmaz. Nerede işçi eylemi olsa saldırıp tomaları gönderiyorlar. En çok biz işçilerin bir araya gelmesinden korkuyorlar. Bizleri atomize ediyorlar. Taşeron, özel sektör, yarı zamanlı gibi bölüyorlar. Bugün bunları engellemenin yolu örgütlenmektir. İşçilerin kendi öz örgütlülüklerini yaratması gerekmektedir. Bu kurultay bunu amaçlamaktadır. Bu kurultayın işçi sınıfının kaldıracı olması ümidi taşıyoruz” diye konuştu.

Deri Konfeksiyon İşçilerini temsilen Kenan Kalkan: Kendi gücümüzü görmeliyiz

“Bizim en büyük sorunumuz örgütsüzlük. Sigortasız çalışma,düşük ücret ve sezonluk gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Biz deri sektöründe bodrum katlarında çalışanlarız. Maaşlarımız yetersiz. Bu kötü koşullara yönelik 2013 yılında sendika üyesi olup bir grev başlattık ve hakkımızı aldık. Bu bizim birlik ve örgütlü olmamızdan kaynaklandı. Kendi gücümüzü görmeliyiz. Köle değiliz.”

 Deri-Tabakhane işçisi: Can güvenliği yok

“Bizlere kürsü ve konuşma hakkı verilmediği bu günlerde bu kurultayda olmaktan mutluluk duyuyorum. Bizler yoğun kimyasal ve makine gürültüsü olan ortamlarda çalışıyoruz. Bunun yanısıra can güvenliği yok ve zorunlu mesai var.”

 Kamber Saygılı: Örgütlüysek milyonlarız

Kurultayı selamlayan Saygılı, “Dünyada çoğuz ama çok olmak yetmiyor. Bizi yönetenler çok az. Ama önemli olan örgütlü olmak. “Örgütlüysek her şeyiz , değilsek hiç bir şeyiz” olan kurultayın şiarı çok anlamlı. Binler olabiliriz ama örgütlüysek milyonlarız.

Tekstil Çalışanı: Sınıf bilincinin olmaması örgütlememizde oldukça engel

Kayıt dışı, çocuk işçi ve göçmen işçi bu iş kolunda çok yoğun. Ağırlıklı olarak ise kadınlar çalışıyor. En temel sorun aldığımız ücretin az ve işçinin söz hakkı olamaması. Çocuklar asgari ücret altında çalıştırılıyor. İş kazaları da çok yoğun. Sınıf bilincinin olmaması örgütlememizde oldukça engel.

Çok fazla kadın işçilere yönelik taciz oluyor. Çalıştığımız iş yerinde buna yönelik çalışmalar başlattık.

 Kargo-Lojistik Çalışanı: Yemeklerden salyangoz çıktığını bile gördüm

Yoğun taşeronlaştırma, yoğun tempo, kötü yemek, psikolojik baskı ve sendikasızlık başlıca sorunlarımız. Yemeklerden salyangoz çıktığını bile gördüm.

Yerellerde Kurultaylar/Toplantılar örgütlenecek

Sunumların ardından delegeler tarafından yapılan öneriler ile birlikte ortaya çıkan sonuç bildirgesinde, Birleşik işçi Kurultayının Sendikaların yerine konulacak bir çalışma olmadığı aksine işçi sınıfının kaybetmiş olduğu sendikaların yeniden işçiler tarafından ele geçirilmesinin bir aracı olacağı vurgulanarak, yerellerde Nisan ayı sonuna kadar kurultay katılımcıları tarafından toplantılar düzenlenerek sürecin devam ettirilmesi oy birliğiyle karar altına alındı.

Kurultayda ayrıca 1 Mayıs’ta bulunulan her yerde barış, özgürlük ve insanca yaşam şiarları ile kitlesel katılım için çalışma yapılması karar altına alındı.

Sınıf dayanışmasının işçi sınıfı mücadelesinde en temel noktalardan biri olduğunun vurgulandığı ve bu konuda eylem ve etkinlikler örgütlemeyi hedefleyen Birleşik İşçi Kurultayı, yerellerden başlayarak merkezi bir koordinasyon kurulmasını karar altına aldı.

Direnisteyiz.Org