Birleşik Mücadele Güçleri'nin "Faşizme karşı birleşelim, örgütlenelim, mücadeleyi yükseltelim" şiarıyla Kadıköy'de yapmak istediği eylem polis tarafından engellenmek istendi.
Halitağa Caddesi'nde toplanan kitle polisin engelleme çabalarına rağmen sloganlarla Osmanağa Camii kadar yürüdü. Barikatı aşmak için uzun süre direnen kitleye polis saldırdı. Saldırıda aralarında ESP Eş Genel Başkanı Tümüklü, Devrimci Parti Genel Başkanı Öneren ve gazetecilerinde de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltılar açıklama yapılmasını engelleyemedi, BMG bileşenleri deklarasyon açıklamasını Sosyalist Meclisler Federasyonu binasında gerçekleştirdi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Devrimci Parti, Mücadele Birliği Platformu (MBP), Alınteri, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Partizan'ın ortak çatı altında bir araya gelerek oluşturduğu Birleşik Mücadele Güçleri'nin (BMG) kuruluş deklarasyonunu açıklamak için Kadıköy'de yapmak istediği eylem polis tarafından engellenmek istendi.
HDP Milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Nuran İmir, Dilan Dirayet Taşdemir, Dilşat Canbaz Kaya, Kemal Bülbül, Musa Piroğlu, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, SKM Sözcüsü Deniz Aktaş, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Alınteri, SMF, Partizan, Mücadele Birliği Platformu temsilcileri ve üyelerinin katıldığı eylem Halitağa Caddesi'nde başladı.
Polisin engelleme çabalarına rağmen kitle, "Yaşasın birleşik mücadelemiz", "Direne direne kazanacağız", "Faşizme karşı omuz omuza", "Birleşe, birleşe kazanacağız", "Asla baş eğmeyeceğiz" sloganlarıyla Osmanağa Camii'ne kadar yürüdü.
Basını alandan uzaklaştırdıktan sonra kitleye saldıran polis, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk, ESP üyeleri Ümmühan Özdemir, Selfinaz Göçmez, Muhammed Bedran Çoğaltay, Hüseyin İldan, SGDF üyeleri Melek Bulut, Havin Özcan, Helin Soylu, Kader Ertaş, BEKSAV Eşbaşkanı Ahmet Uçar, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, HDP İstanbul İl Örgütlenme Sözcüsü Pınar Türk, Ezgi Yergin, Ekinsu Aktaş, Süleyman Çakmak, Sena Şat, Rojhat Demirdöken, Abdulkerim Satış, Hıdır Devrim, Eren Kaya, Cevdet Konak, Ali Ekber Derman, Besra İşsever, Eylem Sarıca, Zilan Korkmaz, Aysel Özbeyli, Hüseyin Yeşilova, Cem Karaca, Zarife Çamalan, Yılmaz Coruk, Özge Elvan, Sezer Çakmak, Hasan Koral Hacibeyoğlu, Cevdet Baydar, Seyit Ahmet Subaşı, Erkan Tepeli, Mehmet Uçar, Muhammed Erkiz, Ali Bal, İslam Çapraz, Havva Kara, YDG okurları Volkan Atmaca, Metin Özken, Partizan okurları Rahime Karvar, Emrah Tuncer, SMF'li Ali Ekber Erarslan, Partizan muhabiri Taylan Öztaş, Mezopotamya Ajansı muhabiri Rojîn Altay'ı gözaltına aldı.
Polis saldırısında HDP Milletvekilleri de darp edildi, gözaltına alınmaya çalışıldı.
Gözaltına alınanlara polis aracında işkence yapıldığı öğrenildi. SGDF üyesi Melek Bulut'un da aralarında bulunduğu kişilere ters kelepçe takmak isteyen polis, yumruklarla saldırdı. Bulut'un gözünde ve bileklerinde morluklar oluştu.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi sosyal medya hesabından, gözaltına alınan Eş Genel Başkanları Şahin Tümüklü'nün gözaltı aracında çektiği videoyu paylaştı. Tümüklü, "Faşizme karşı mücadele için yan yana geldiğimizde gözaltına alındık. Siper yoldaşlarımız ile beraber faşizme karşı mücadelemiz devam edecek. Birleşe birleşe kazanacağız" dedi.
Gözaltına alınanların Eyüp Hastanesi'ndeki sağlık kontrolünün ardından Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi.
'FAŞİZME KARŞI BİRLEŞİYORUZ'
"Faşizme karşı birleşelim, örgütlenelim, mücadeleyi yükseltelim" şiarıyla yapılmak istenen açıklama gözaltı saldırısının ardından Kadıköy'de bulunan SMF binasında gerçekleştirildi.
HDP Milletvekilleri, DBP Eş Genel Başkanları ve Birleşik Mücadele Güçleri temsilcilerinin katıldığı açıklamada ilk olarak HDP Milletvekili Musa Piroğlu söz aldı.
Ülkenin polis terörüyle teslim alınmak istendiğine dikkat çeken Piroğlu, "Devlet şiddeti, toplumsal muhalefetin, işçi sınıfının, Kürt halkının ve bütün dinamiklerin birleşik mücadele etmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Boğaziçi direnişine yönelik polis terörü, sokaklarda insanların telsizle kafasının kırılması, polisin yanında sivil faşistlerin görev almaya başlaması, devletin bugün Kadıköy'de büyük bir abluka kurması, insanların nefes alamaz hale getirilmesi bu yönelimin sonucu" dedi.
'BAŞ EĞMEYECEĞİZ, BİZ KAZANACAĞIZ'
İktidarın zor yöntemlerini, toplumsal muhalefeti ezme, susturma çabalarını durdurmanın tek yolunun yan yana, omuz omuza, birleşik mücadeleyi büyütmek olduğunu vurgulayan Piroğlu, "İktidar çaresiz, polis çaresiz ve aciz durumda. Boğaziçi'nde öğrencilerin direnişi bütün zora rağmen dağılmıyorsa, BİMEKS'te, Migros'ta, Ermenek'te işçiler jandarmanın, polisin barikatı karşısında direniyor ve geri adım attırıyorsa, kadınlar sokağa çıktığında erkek devlet şiddetine geri adım attırıyorsa, biz bugün aynısını yaptık" diye konuştu.
Devletin çıplak zorunu direngen bir iradeyle püskürteceklerini kaydeden Piroğlu, şunları söyledi: "Biz artık geri çekilmiyoruz. Bütün baskı, zora, darba, gözaltılara rağmen devlet bizi engelleyemedi. Bu mücadele ancak birleşik bir zeminde buluşursa başarı şansına ulaşacak. Bize düşen tek bir görev var. Bütün toplumsal muhalefeti, işçi sınıfını, yoksulları, Alevileri, Kürt halkını, mücadeleyi birlikte yürütme ve bu iktidarı devirmek için omuz omuza vermeye, yan yana gelmeye çağırıyoruz. Bu irade, bu iktidarı çökertecektir, kaybeden onlar olacaktır. Baş eğmeyeceğiz, biz kazanacağız."
'YAN YANA MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ'
Ardından açıklama metninin Türkçe'sini HDP Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, Kürtçe'sini milletvekili Nuran İmir okudu.
İşçilere, kadınlara, gençlere, Kürtlere yönelik saldırılarını sürdüren AKP-MHP-Ergenekon faşist ittifakına karşı mücadelenin, faşizmin çizdiği sınırların dışına çıkarak yürütülebileceğine işaret edilen açıklamada, "Bu eşikte tarih, sol, sosyalist, devrimci, demokratik ve yurtsever güçleri göreve çağırıyor. Bu çağrıya ses verdiğimizi ve yan yana mücadeleyi büyüteceğimizi deklare ediyoruz" denildi.
Türkiye ve Kürdistan işçileri, emekçileri, kadınları, gençleri ve halkların uzun süredir ısrarlı bir eylem hattında yürüdüğüne dikkat çekilen açıklamada, "Avukatlardan mühendislere, sağlık emekçilerinden akademisyenlere, kent yoksullarından emekçi köylülüğe kadar toplumun hemen tüm kesimleri bu mücadele hattının parçası haline gelerek, faşist iktidara karşı itirazlarını yükseltiyor, direnişlerini sürdürüyor" ifadelerine yer verildi.
'FAŞİZME İTİRAZLARI BİRLEŞTİRECEĞİZ'
Birleşik Mücadele Güçleri olarak faşist iktidara yönelen itirazları birleştirme sorumluluğu ile hareket ettikleri kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bu nedenle, tüm itiraz ve direnişleri ortak mücadele nehrinde buluşturmayı görev biliyoruz. Bu görev ve sorumluluktan hareketle, 'Faşizme Karşı Birleşelim, Örgütlenelim, Mücadeleyi Yükselim' sloganıyla, her alanda mücadeleyi omuz omuza yürüteceğiz. Öncelikli hale gelen hedeflere ve taleplere yanıt olacak mücadele biçimlerini yaratıcı tarzda belirleyerek, yaşamımızı ve emeğimizi gasp eden faşizmin üzerine birlikte yürümeyi ve mücadeleyi genişletmeyi hedefliyoruz. Başta HDK ve HDP olmak üzere Türkiye'deki tüm devrimci demokratik güçlerle yan yana ve dayanışma içinde ortak mücadele zeminlerini güçlendirmeyi kararlılıkla ortaya koyuyoruz."
Alınteri, Demokratik Bölgeler Partisi, Devrimci Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Mücadele Birliği Platformu, Partizan, Sosyalist Meclisler Federasyonu'nun kurduğu Birleşik Mücadele Güçleri'nin açıklamasında şunlar kaydedildi: "Devrimci güçler olarak bizler, emekçilerin açlıktan ya da virüsten ölmek ikilemine mahkum edildiği kriz ve salgın koşullarında birlikte mücadele ederek bu düzeni değiştireceğiz.
Halkların ve ezilenlerin kurtuluşu ancak ortak ve birleşik mücadeleyle mümkündür. Sömürgeciliğe, şovenizme, işgal ve inkar politikalarına karşı birlikte mücadeleyle başarıya ulaşacağız. Tüm ezilenleri birlik, mücadele, zafer haykırışıyla Birleşik Mücadele Güçleri'yle birlikte hareket etmeye çağırıyoruz."
'TECRİDİ KIRACAĞIZ'
Basın açıklamasının okunmasının ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, meşruiyetini kaybeden AKP-MHP faşist ittifakının polisin, askerin gücüyle, devletin zor aygıtlarını kullanarak ayakta kalmaya çalıştığına dikkat çekti.
İmralı hapishanesinde uygulanan tecridin tüm Türkiye'ye yayıldığına işaret eden Aydeniz, "Bu tecrit kırılmadıkça, cezaevlerindeki hak ihlalleri bitirilmedikçe, toplum, halklar özgür olmadıkça evlerimizde oturmayacağız. Faşizme karşı mücadele edeceğiz" dedi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü ve Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Bulut Öneren'in gözaltına alınmasına tepki gösteren Aydeniz, "Bu saldırılar karşısında asla boyun eğmeyeceğimizi, asla diz çökmeyeceğimizi, geçmişten bugüne nasıl mücadele ettiysek bundan sonra da yan yana omuz omuza mücadele edeceğimizi deklare ediyoruz" diye konuştu.