Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri her iş günü olduğu gibi bugün de #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek arkalarını 291. kez rektörlük binasına döndüler.
Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektör Melih Bulu’nun görevden alınmasının ve yerine Naci İnci’nin atanmasının ardından Boğaziçili akademisyenlerin nöbet eylemleri sürüyor. Birinci yılını dolduran eylemler devam ediyor.
Boğaziçili akademisyenler, bugün (7 Mart) direnişin 428’inci, nöbetin 291’inci gününde bir kez daha “Kayyumluk” binasına sırtlarını döndü. Akademisyenler nöbetlerinin 291. gününde de “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 291. nöbetlerinin ardından Boğaziçi Üniversitesi’nde 1988’den günümüze üst yönetimde görev almış 46 akademisyenin dün akşam saatlerinde yaptığı kamuoyu açıklamasını okudu. Sonrasında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi akademisyenleri de fakülte önünde bir açıklama yaptı.
Boğaziçi Üniversitesi’nde 1988’den günümüze üst yönetiminde aktif olarak rol almış 46 akademisyen, 5 Mart günü Eğitim Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine dışarıdan dekan atanmasının ardından 6 Mart akşamı bir açıklama yayımladı. Aralarında Prof.Dr. Ayşe Buğra, Prof.Dr. Ethem Eldem, Prof.Dr. Şevket Pamuk ve Prof.Dr. Binnaz Toprak’ın da bulunduğu 46 akademisyen yayımladıkları bildiride, Boğaziçi Üniversitesi’nde aldıkları tüm görevleri üniversite senatosunun 2012 yılında Temel İlkeler Belgesi adıyla bir araya getirilen bilimsel özgürlük, akademik özerklik, liyakate dayalı, katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir yönetişim ilkeleri çerçevesinde yürüttüklerini belirtiyorlar. Açıklamalarında bir yılı aşkın süredir Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan müdahaleler ve bu müdahaleler neticesinde gerçekleşen yönetim hatalarından biri olan üç fakülte dekanının hukuksuz olarak görevden alınmasının üniversitenin liyakete dayalı, özerk, özgür ve katılımcı yapısına sekte vurduğunu belirten akademisyenler, üç fakülteye ilgili fakülte mensuplarının görüşü alınmadan bu fakültelere kurumu tanımayan dekanların atanmasını esefle karşıladıklarını, Boğaziçi Üniversitesi’nin başarısının temeli olan kurumsal yapısının yıpratılmasına razı olmadıklarını da sözlerine ekliyorlar.