104. Adalet Nöbeti'ni Boğaziçi direnişi için gerçekleştiren hukukçular, uzun yıllardır süren özerk üniversite mücadelesinin devam ettirerek her türlü hukuksuzluğa karşı direnen Boğaziçili öğrenci ve akademisyenlerin yanında olduklarını vurguladı. 

Avukatlar, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde 104. adalet nöbetlerini kayyum rektör ve tüm antidemokratik uygulamalara karşı direnen Boğaziçi öğrencileri ve akademisyenleri için tuttu. İstanbul Adliyesindeki Themis Heykeli'nin önünde toplanan çok sayıda avukata Boğaziçili akademisyenler de eşlik etti. Alkışlar eşliğinde adliyenin önüne taşınan eylemde, Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Kuban Altınel, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve Boğaziçili öğrencilerin avukatlarından Seher Eriş konuştu.

'ÖZERK ÜNİVERSİTE MÜCADELESİNİ DEVAM ETTİRİYORUZ' 
Altınel, demokratik özerk üniversite mücadelesinin uzun yıllardır sürdüğünü kaydederek, "Biz de bu mücadelenin devamını getirmeye çalışıyoruz" dedi. Kayyum rektör Melih Bulu'nun atanmasıyla başlayan direniş sürecini hatırlatan Altınel, Boğaziçi Üniversitesi'ni ele geçirmeye çalışan siyasi iktidara karşı haklı ve meşru bir direniş sergilediklerini belirtti. Altınel, sözlerine "Tarih bizden yana, ve tarihi haklılar yazar. Haklıyız ve yaptığımız doğru. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz" diye devam etti.

'BOĞAZİÇİ'NDEKİ MEŞRU DİRENİŞE ŞAHİDİZ'
Erinç Sağkan, 5 yıldır süren Adalet Nöbetleri'nin önemine işaret ederek, "Adaletten başka kimsesi olmayan, adalete erişimde dezavantajlı olan, haksızlığa hukuksuzluğa uğrayan kim varsa buradaki meslektaşlarım onların sesidir" dedi.

"Türkiye'de iyi ne varsa içini boşaltmaya kalkışıyorlar. Bunun karşılığında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, akademisyenlerinin direnişine şahidiz" ifadelerini kullanan Sağkan, iktidarın keyfi uygulamalarını devam ettirebileceğini sandığını ancak Boğaziçili öğrenci ve akademisyenlerin yağmurda, çamurda, karda mücadeleye devam ettiğini söyledi. Sağkan, iktidarın buna karşı nefret söylemleriyle direnenleri karalamaya çalıştığını kaydederek, "Ancak başaramadılar. Boğaziçi Üniversitesi'nde son derece meşru bir direniş devam ediyor. Biz de onların tam yanıbaşındayız" diye belirtti.

'AŞAĞI BAKMAYANLARIN ONURLU MÜCADELESİNİ SAHİPLENİYORUZ'
Avukat Seher Eriş süreç boyunca gözaltı, tutuklama, işkence ve kötü muameleye maruz kalan öğrencilere yönelik hak ihlallerini anlattı ve şöyle devam etti: "Öğrencilerin, akademisyenlerin, 'Aşağı bakmıyoruz' diyen onurlu mücadelelerini sahipleniyoruz. Antidemokratik uygulamalara karşı biz de hukuk mücadelesini büyütecek ve sorumlular hukuk önünde hesap verinceye dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Aşağı bakmıyoruz."