BTS'nin sürgün ve baskılara karşı yaptığı oturma eyleminde bu hafta da baskılara son verilmesi talebi yinelendi.
Türker Demirci
İZMİR
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası'nın (BTS) sürgün ve baskılara karşı düzenlediği oturma eyleminin 16. haftasında da Alsancak Garı önünde bir araya geldi.
"Demiryolu halkındır! Satılmaz" pankartı açılan eylemde, "Demiryolları halkındır, özelleştirilmeyi kabul etmiyoruz", "Baskılar, sürgünler bizi yıldıramaz" ve "Hak, hukuk, adalet direnerek gelecek" sloganları atıldı. Eyleme siyasi parti temsilcileri ve CHP İzmir Milletvekili Kamil Oktay Sındır da destek verdi.
BTS İzmir Şube Başkanı Erdal Akyol, çok zorlu bir süreçten geçildiğini dile getirerek, faşizmin kurumsallaşmaya çalıştığı bir dönemde kamu emekçilerinin ayakta kalma mücadelesi verdiğini, bunun da iktidarı zora soktuğunu söyledi. Akyol, "Örgütlü mücadelemiz devam edecektir. BTS ve KESK üzerine ciddi anlamda baskılar yapılmasına rağmen bu örgütlü mücadeleyi yıkamayan iktidar, yerel işbirlikçileri ve yandaş sendikaları ile birlikte almış oldukları kararlarla örgütlülüğümüzü dağıtmak için arkadaşlarımızı sürgüne gönderdiler. Ama bizler bu mücadeleyi de sonuna kadar sürdüreceğiz" dedi.
Akyol, "Baskılar geriletememiş, aksine örgütlülüğümüz her geçen gün büyümeye devam etmiştir. Bu gün bir kez daha yetkililere sesleniyoruz. Uzun süredir sendikamız yönetici ve üyelerimiz üzerindeki AKP'ye yakın güçler tarafından geliştirilen bu baskı sürgün ve ceza furyasına son verilmelidir. Uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan sendikal hak ve özgürlüklerimiz, düşünce ve ifade özgürlüğümüz önündeki bu engelleyici, baskıcı uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir" diye kaydetti.
SÜRGÜNLER ONURUMUZDUR
"Basın açıklaması şu sözler ile sona erdi:
Demokratik bir ülke, eşit, özgür ve barış içinde bir toplum ve emeğin hakları için mücadele eden sendikamızı bu baskılar geriletememiş, aksine örgütlülüğümüz her geçen gün büyümeye devam etmiştir. Bu gün bir kez daha yetkililere sesleniyoruz. Uzun süredir sendikamız yönetici ve üyelerimiz üzerindeki AKP’ye yakın güçler tarafından geliştirilen bu baskı sürgün ve ceza furyasına son verilmelidir. Uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan sendikal hak ve özgürlüklerimiz, düşünce ve ifade özgürlüğümüz önündeki bu engelleyici, baskıcı uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir. Bu kararı verenlerin ve kurgulayanların emekçilere yönelik baskı ve sindirme politikaları bir kez daha belirtiyoruz ki boşa çıkacaktır. SÜRGÜNLER ONURUMUZDUR onurumuza sahip çıkmaya devam edeceğiz."
Eylem ise, beş dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu.