Güncel

Bu yıl neler öğrendim

acı çekmeyi bilmiyormuşum demek /dibine kadar öğrendim /öyle çok öyle çok öğrendim ki /etrafında döndüm döndüm öğrendim /kuyusuna düştüm düştüm öğrendim...

22 Aralık 2017 Saat: 16:01
Bu yıl neler öğrendim
Bu yıl neler öğrendim

bu yıl neler öğrendim

acı çekmeyi bilmiyormuşum demek
dibine kadar öğrendim
öyle çok öyle çok öğrendim ki
etrafında döndüm döndüm öğrendim
kuyusuna düştüm düştüm öğrendim
kaç bin çeşidi varmış kaç bin çivili ucu
göğsümde öten kuşa
soktum soktum öğrendim 

bir lahananın göbeğinde oturur gibi çömelmeyi öğrendim
yerinden hiç sökülmez dediğim ağaçların
gövdesinden uzak kaldım öğrendim
yakın baktım öğrendim
bir dehlizin dibinde gülmeleri öğrendim
yaraları renklerle okşamayı
karnımın kıvrımında gül bakmayı öğrendim 

canımdan can gitti geldi kaç kez
gidersen saygıyla uğurlarım
kalırsan yol arkadaşı olurum seve seve
demekleri öğrendim
kıldan ince köprüde tek ayak üstüne basıp
nehirlerin başını usul sessiz beklemeyi öğrendim 

ayla konuştum bu yıl
aydönümüydü kadınlığın
içinde oturdum bir ıi-şık yaktım
bıraktım tek tek vefalarımı
korkularımı tek tek
sorumluluk duygumu
kontrol isteğimi, sonra tüm olan biteni
bir minik tasta sulara attım ucunu yaktım
ucunu yaktım tüm kimsesiz mektuplarımın
harflerini mürekkepten kurtarıp
kapısını açtım içindeki kuşlar çıksın diye çırpıda
çırpınıp çırpınıp göğsümdeki elleri
özgür bırakmayı öğrendim 

yolu seviyordum hep, bilenler bilir
yolcu olmayı seviyordum hep
ayağımı, kolumu, göğsümdeki yarımı
dolu dizgin sevmeleri öğrendim 

ışıkları öğrendim ben bu yıl
ellerimde zuhur ettiler önce
aklım çıkacak Sandım
ürkekçe baktım kadınca baktım
öptüm öptüm kokladım kaldırdım baktım
indirdim baktım
bir var oluyordu bir yok kadardı
dokunduğum boşlukta uzayIar vardı sanki
dilimi ısırmayı, sır tutmayı öğrendim 

bir tutturmuşlardı acı yücedir çocukluğumdan beri
dediler ki ancak acı yoksa sevinç lekesiz olur
tüm lekeleri çamaşır suyuna basıp
kirlerin ortasında gerinmeyi öğrendim 

inadına olsun diye değil sadece öylesine
ve o kadar doğal gülmeyi öğrendim bu yıl
neşemden utanmamayı
duyduk duymadık demeyin
tüm fazla giysileri soyunmayı öğrendim 

bir kuş oldum, ben bir kuş oldum
kuş oldum baylar bayanlar
bir denizler boyunu üç ayrı defada aştım
ilki çığlık çığlığa
ikincisi farkındalıkla
üçüncü boğumunda kendimi dinlemeyi öğrendim 

ve söylemeyi öğrendim ben bu yıl
dilimi tutamadılar
eteğimde hapis kuşlar varmıştı
azat etmeyi öğrendim kanatlarını
bırakmayı öğrendim vallahi de çok zormuş
kerpetenle kalbimi söküyorlarmış sandım
her adımında
her adımında gözlerimi söküyorlar sandım kökünden
içiçe kolyeler takıp  boynuma güç katmayı öğrendim

ne çok gece uyumadım ben bu yıl
rüyalarımın hesabını verdim kendime
gözlerimi kaybetmişim yolu seveyim derken
gözlerimi geri aldım taktım yerine
her bir şeye özünden ince ince bakmaları öğrendim 

içiçe ne çok kap varmış, birikmiş ne çok bulaşık
mutfaktan çıkamadım ben bu yıl, ömrüm çürüdü
dirseklerim pörsüdü inanın çatladı ayaklarım
her bir yerime ayrı kremler karıp
öpe seve gülbebekler yaptım kendimden
kendimi doya doya şımartmayı öğrendim

Not: KitapEki.com yazarı Aynur Uluç yazılarında büyük harf kullanmamayı tercih etmektedir.

(fotoğraf ve düzenleme: aynur uluç)

http://kitapeki.com/yil-neler-ogrendim/

Aynur Uluç

şair, yazar, ressam, anlatıcı, eczacı... ancak kendisi bu kimliklerin ifade ettiği anlamların sıkıştırılmış kalıplarının ötesinde, insandaki “başarı” hazzının başkasının başarısızlığı, mutsuzluğu üzerine kurulduğunu belirterek “eğer dünya daha yaşanılır bir yer olsun diye uğraşacaksak sanat bir yol, bir araç olmak zorunda. sanat, araya mesafeler girmediğinde hayatın içinde kalır, o yüzden etkin bir yoldur” diyerek anlatıyor sanata bakış açısını. ve ekliyor “sanatçı olmak gerekmiyor üretmek için...” niyet hayatı usulsakin yakalamak ve aynı şekilde doğallıkla çıktığı yerden ifade etmek olunca her yer üretim yerine, ele geçen her malzeme ayrı bir üretime dönüşüyor.
aynur uluç’un 2003’ten bu yana edebiyat dergilerinde ve gazetelerde yazıları ve şiirleri; 2013’te ‘gezi‐anı‐deneme‐öykü ve şiir’ türlerinden tatlar içeren ‘az gittim çok döndüm’ isimli kitabı, 2015'te beden-mekân-zaman ilişkisinin kadın dili ile ifadesinin yolculuğu olarak tanımladığı“yer yatağı” isimli şiir kitabı yayımlandı. kitaplarını imzalarken her okur için ayrı bir resim çizmesiyle başlayan çizme yolculuğu, yolda, izde, vapurda, otobüste çizdiği resimlerle devam ediyor. öte yandan şehir ve doğa sesleri üzerine bıraktığı doğaçlamalar da ayrı bir arşiv olarak birikiyor. zaman zaman farklı şehirlerde müzik ve şiirin iç içe geçtiği etkinlikler düzenliyor. kişiye özel yapma ilaçlar hazırladığı eczanesinde mesleğini halen sürdürmekte.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız