bu yıl neler öğrendim acı çekmeyi bilmiyormuşum demek dibine kadar öğrendim öyle çok öyle çok öğrendim ki etrafında döndüm döndüm öğrendim kuyusuna düştüm düştüm öğrendim kaç bin çeşidi varmış kaç bin çivili ucu göğsümde öten kuşa soktum soktum öğrendim bir lahananın göbeğinde oturur gibi çömelmeyi öğrendim yerinden hiç sökülmez dediğim ağaçların gövdesinden uzak kaldım öğrendim yakın baktım öğrendim bir dehlizin dibinde gülmeleri öğrendim yaraları renklerle okşamayı karnımın kıvrımında gül bakmayı öğrendim canımdan can gitti geldi kaç kez gidersen saygıyla uğurlarım kalırsan yol arkadaşı olurum seve seve demekleri öğrendim kıldan ince köprüde tek ayak üstüne basıp nehirlerin başını usul sessiz beklemeyi öğrendim ayla konuştum bu yıl aydönümüydü kadınlığın içinde oturdum bir ıi-şık yaktım bıraktım tek tek vefalarımı korkularımı tek tek sorumluluk duygumu kontrol isteğimi, sonra tüm olan biteni bir minik tasta sulara attım ucunu yaktım ucunu yaktım tüm kimsesiz mektuplarımın harflerini mürekkepten kurtarıp kapısını açtım içindeki kuşlar çıksın diye çırpıda çırpınıp çırpınıp göğsümdeki elleri özgür bırakmayı öğrendim yolu seviyordum hep, bilenler bilir yolcu olmayı seviyordum hep ayağımı, kolumu, göğsümdeki yarımı dolu dizgin sevmeleri öğrendim ışıkları öğrendim ben bu yıl ellerimde zuhur ettiler önce aklım çıkacak Sandım ürkekçe baktım kadınca baktım öptüm öptüm kokladım kaldırdım baktım indirdim baktım bir var oluyordu bir yok kadardı dokunduğum boşlukta uzayIar vardı sanki dilimi ısırmayı, sır tutmayı öğrendim bir tutturmuşlardı acı yücedir çocukluğumdan beri dediler ki ancak acı yoksa sevinç lekesiz olur tüm lekeleri çamaşır suyuna basıp kirlerin ortasında gerinmeyi öğrendim inadına olsun diye değil sadece öylesine ve o kadar doğal gülmeyi öğrendim bu yıl neşemden utanmamayı duyduk duymadık demeyin tüm fazla giysileri soyunmayı öğrendim bir kuş oldum, ben bir kuş oldum kuş oldum baylar bayanlar bir denizler boyunu üç ayrı defada aştım ilki çığlık çığlığa ikincisi farkındalıkla üçüncü boğumunda kendimi dinlemeyi öğrendim ve söylemeyi öğrendim ben bu yıl dilimi tutamadılar eteğimde hapis kuşlar varmıştı azat etmeyi öğrendim kanatlarını bırakmayı öğrendim vallahi de çok zormuş kerpetenle kalbimi söküyorlarmış sandım her adımında her adımında gözlerimi söküyorlar sandım kökünden içiçe kolyeler takıp boynuma güç katmayı öğrendim ne çok gece uyumadım ben bu yıl rüyalarımın hesabını verdim kendime gözlerimi kaybetmişim yolu seveyim derken gözlerimi geri aldım taktım yerine her bir şeye özünden ince ince bakmaları öğrendim içiçe ne çok kap varmış, birikmiş ne çok bulaşık mutfaktan çıkamadım ben bu yıl, ömrüm çürüdü dirseklerim pörsüdü inanın çatladı ayaklarım her bir yerime ayrı kremler karıp öpe seve gülbebekler yaptım kendimden kendimi doya doya şımartmayı öğrendim Not: KitapEki.com yazarı Aynur Uluç yazılarında büyük harf kullanmamayı tercih etmektedir. |