Bursa Su Kolektifi, Dünya Su Gününde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde açıklama yaptı.
Bursa Su Kolektifi, Dünya Su Gününde bir kez daha şu uyarılarını yineledi: "Başta içme suyu sorunu olmak üzere dere, göl ve denizlerimizi kirletilmesini engelleyecek sıkı önlemler alınması ve acil önlem planı oluşturularak kirletilmiş kuraklığa son verilmesini istiyoruz. Her zaman olduğu gibi suyu savunmaya, yanlış yapılanları ve yapılmayanların takipçisi olmaya devam edeceğiz."
Bursa Su Kolektifi, Dünya Su Gününde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. "Suyun sesi ol" pankartının açıldığı eylemin metnini Figen Ovat ve Habib Göbelez okudu. İklim krizinin bilimsel olarak havadaki karbondioksit ile bağlantısının kurulduğundan bu yana on yıllar geçtiği hatırlatılan açıklamada, hükümetlerin tüm uyarıları yok sayarak sürekli büyümek zorunda olan ve büyürken enerji gereksinimini ve havada kirlilik ve karbondioksit artıran sermayenin, kapitalizmin taleplerini yerine getirdiği kaydedildi.
AKP'nin rant, talan ve sermaye politikalarına dikkat çekilen açıklamada, "Derelerimiz, göl ve denizlerimiz daha önce hiç görülmeyen boyutta kirletildi. Sudaki kirliliğin iklim krizinin yarattığı kuraklıktan farkı kalmadı. Su derede akıyor ama kirletilmiş olduğu için kullanılamıyor. İklim krizine bağlı kuraklığın yanı sıra kirletilmiş sular da kuraklık yaratıyor. Bursa Büyük Şehir Belediyesi kentte inşa edilen atık su arıtma tesislerinin çokluğuna dem vuruyor. Evsel ve endüstriyel kullanımdan çıkan atık sular arıtılıyorsa Nilüfer Çayı ve Bursa genelindeki diğer dereler neden zehir akıyor? Trakya'daki Ergene Nehri gibi Bursa'nın gözbebeği Nilüfer Çayı'ndan akan sular başka hiç bir amaçla kullanılmayacak boyutta kirletilmiş durumdadır. Nilüfer Çayı'ndan su içen hayvan ölür, sulanan tarlalar ürün vermez" denildi.
Sermayenin iş gücü talebini emir kabul eden AKP'nin köyden kente göçü teşvir ederek kentlerin nüfusunun katladığı belirtilen açıklamada, pek çok tarım kentinde ovaların betonlaşmasına fabrikalar ve konutlar inşa edilmesine göz yamulduğu söylendi. "Ovada yapılaşma gıda krizine kapı aralarken ülkemizin içinde bulunduğu yüksek deprem riski göz ardı eden AKP hükümetleri, dayanıksız binalar üretilmesine izleyici kaldı. 6 Şubat günü Hatay ve Kahramanmaraş depremzedeleri büyük acılar yaşadı. Resmi olarak 50 bine yakın insan yaşamını yitirdi. Depremden sağ kurtulanlar, susuzluk, açlık ve barınma olmak üzere çok daha büyük sorunlarla baş başa kaldılar" denilen açıklama şöyle devam etti: "Yaşananlardan ders çıkartılmalı Bursa'nın da yüksek deprem riski göz önüne alınarak afetlerde, suya erişimi, gıda ve barınma gereksinimini hızla çözen yapılar oluşturulmalıdır. Bursa Su Kolektifi olarak Dünya Su Günü'nde uyarılarımızı tekrarlıyoruz. Başta içme suyu sorunu olmak üzere dere, göl ve denizlerimizi kirletilmesini engelleyecek sıkı önlemler alınması ve acil önlem planı oluşturularak kirletilmiş kuraklığa son verilmesini istiyoruz. Her zaman olduğu gibi suyu savunmaya, yanlış yapılanları ve yapılmayanların takipçisi olmaya devam edeceğiz."